Bursa siyaseti haftasonu oldukça hareketli ve aktifti...
İlk olarak cumartesi günü öğlen saatlerinde İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı bir basın toplantısı düzenledi. Ama bir vatandaşın evinde yaptı bu toplantıyı...
Çünkü 3 ayda 37 bin ev ziyareti gerçekleştirmişlerdi. Ve bu hiç de azımsanmayacak bir rakamdı. Toplantıda bunun bir rekor olduğu belirtilirken, kadın teşkilatının "6 ayda 50 bin ev ziyareti" projeleri kapsamında çalışmalarında daha da hızlandırılacağı ifade edildi.
Bilindiği üzere AK Parti’nin seçimleri kazanma süreçlerinde kadınların emeği yadsınamaz.
Muhalefetin de son zamanlarda partili kadınların ev ziyaretlerine hız verdiklerini, özellikle CHP ve İYİ Parti’nin bunu daha da önemsediğini görüyoruz.
...
Cumartesi akşama doğru ise MHP Bursa İl Başkanlığının Merinos AKKM'de Divan Toplantısı vardı.
MHP Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, MYK Üyesi Feridun Zırhlıoğlu, MDK Üyesi Muhammed Tekin’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda ayrıca Yenişehir Belediye Başkanı, Türk Eğitim-Sen Bursa 3 Nolu Şube Başkanı, DAĞDER Başkanı, Gümüşhane ili Torul-Kürtün ilçeleri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Demirci, Bursa Ülkü Ocakları Başkanı, ilçe başkanları, meclis üyeleri de vardı.
MHP Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman konuşmasında;
İki stratejik hamleleri olduğundan bahsederken, bulardan birinin Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak, diğerinin de vekil sayılarını artırmak olduğunu ifade etti.
Salonun küçük oluşu kalabalık bir görüntü verse de, katılımın beklenenin altında olduğunu söyleyebilirim.
Gözlemime göre, bir zamanların ülkücü gençliği dediğimiz, son yılların tabiriyle ise ”Z” kuşağına ait yaş aralığındaki kesim neredeyse hiç yoktu.
MHP’de bir yaşlanma mı söz konusu acaba?
Demografilerde şöyle bir kuram vardır:
Nüfus azalmasa dahi gençlerin nüfusa oranında ciddi düşüş varsa bu riskli bir durumdur.
Acaba yeni nesile ülkücü akım artık çok cazip gelmiyor mu?
Belki de yeni nesile siyaset artık çok cazip gelmiyordur.!
...
Kim ne derse desin “Z” kuşağı oldukça akıllı, araştıran, sorgulayan, söylenenden çok gördüğüne inanan bir nesil...
Ama maalesef ki değerini bilemediğimiz, huzursuz bir ailede ihmal edilen çocuklar gibiler...
Yıllardır eğitim sistemiyle, işsizlikle cebelleşmek zorunda bıraktığımız üzgün, umutsuz ve mutluluğu başka diyarlarda arayan bir nesil...
...
Pazar günü ise CHP Bursa Çalışma Grubunun BAOB’da organize ettiği “Demokrasi ve Geleceğimiz” isimli panele katıldık.
Maalesef burada da gençleri göremedik.
Neyse...
Konuklar Turizm ve Kültür eski Bakanı ve Birgün Gazetesi yazarı Fikri Sağlar, 24-26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve 24. Dönem CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün gibi bilindik isimlerdi.
Öncelikle şunu ifade edeyim;
CHP Bursa Çalışma Grubu, bir grup partili tarafından 2,5 yıl önce Baro eski Başkanı Ekrem Demiröz’ün öncülüğünde kurulmuş bir oluşum.
Amaçlarının CHP’nin demokrasi konusunda önceki ayarlarına geri dönmesi, aday veya genel başkan, il başkanı gibi yönetim kademelerinin belirlenmesinde ön seçimin yapılarak üyelerinin katılımının sağlanması olduğunu belirtiyorlar.
Haksızlar mı?
Tabii ki hayır!
Kaldı ki CHP içinde bu durumdan oldukça rahatsız olan birçok üye var.
Geçtiğimiz günlerde bu konuyu köşeme taşıdığımda da belirtmiştim.
Milletvekilleri arasında bile bir zamanlar ön seçimi destekleyenlerin şimdilerde oralı olmadıklarını, hatta neredeyse olmaması için çabaladıklarını..
Niye ki?
Üyelerin ön seçimde sizi seçmeyeceklerinden çok mu eminsiniz yoksa!
...
Programda söz alan Fikri Sağlar:
“AK Parti iktidara gelir gelmez hukuk ve eğitime el attı. CHP buna göz yummasaydı devletin temeli bu iki sistemi bugün bu hale gelmezdi. CHP’nin genleri değişti maalesef. Bugün desteklediği başörtüsüne biz zaten hiçbir zaman karşı koymadık ki. Bizim tepki verdiğimiz ideolojik amaçlara alet edilen türban meselesiydi. İkisi birbirinden çok farklıdır” dedi.
Program öncesi konuşma fırsatı bulduğum Sağlar’a;
“Siyasete yine aktif olarak girmeyi ve seçimlerde aday olmayı düşünüyor musunuz?” diye sordum.
Fikri Sağlar:
“Ön seçim olursa aday olurum. Üye, seçmen gibi partinin de en saygın insanıdır. Sadece afiş, bayrak asmak için partide olmamalıdır. O aşağıdan yukarıya kendini kim temsil edecekse onu belirleme hakkına sahiptir. Bu kural, örgütün temel taşıdır. Yani Genel Başkan ve partinin Cumhurbaşkanı adayı da ön seçimle belirlenmelidir” diye yanıtladı.
CHP Bursa Çalışma Grubu, niyetlerinin partiyi yıpratmak olmadığını, aksine daha iyi yerlere getirmek adına bazı hatalarını düzeltmek için çabaladıklarını da özellikle ifade ediyor.
...
Evet siyasi partiler seçim yaklaştıkça yeni stratejiler katarak çalışmalarına hız veriyorlar.
Geçmişte kadınlar ve gençlerin oldukça yoğun olduğu iktidar partisinin bu projesini açık söylemek gerekirse şimdilerde en çok İYİ Parti ve CHP uyguluyor gibi görülüyor.
Bu arada DEVA Partisinin de saha çalışmalarında epey bir yol katetmekle beraber, Doğu ve Güneydoğu derneklerinin bir çoğunun desteğini aldığını görüyoruz.
...
Netice itibariyle muhalefet hiç çabalamadığı kadar efor sarfediyor.
Belli ki güzel bir analiz yaparak “tecrübelerle sabit” deyip iktidara giden yolların da çoğunu keşfetmişler... Hatta iktidar partilerinin de şu an şaşkınlıkla izlediğini ve “Ne oluyor, hop yavaş!” dediklerini düşünüyorum.
Tabii şunu da unutmamak gerekir, vatandaş o yolu tamamladıktan sonrasını da merak ediyor.
Bu yüzden analizlere onu da eklemek gerek...
Yorumlar 1
Kalan Karakter: