Seçimlerin üstünden neredeyse bir buçuk ay kadar bir zaman geçmesine rağmen, CHP hala kendini toparlayamazken,
İyice dağıldı bile desek, çok da abartmış olmayız sanırım.
Her ne kadar bazı partililer seçim yenilgisini sadece ittifak partilerine bağlayarak teselli bulmaya çalışsalar da, durumun aslında tam olarak öyle olmadığını da iyi biliyorlar.
Evet, CHP bu ittifaklarla en sağ merkez partisi çizgisine girmiş olsa da,
Evet, bu ittifak beraber olduğu partilere yarar sağlasa da,
İşin özü şu ki, kimse kimseyi zorlamadı, altı parti de kendi hesaplarını kitaplarını yaparak bu ittifakı kurdular.
Fakat seçim yenilgisinden sonra bir o yana bir bu yana savrulan CHP’deki Genel Merkez ve il ilçe örgütlerinin durumuna baktığımızda, acaba CHP’yi toparlayan diğer 5 parti miydi diye de düşünüyoruz neredeyse...
Öncelikle hatırlayalım, CHP içinde seçimden çok önce ön seçimin reddedilmesiyle ilgili huzursuzluk zaten vardı. Ayrıca yine örgütlerde yaşanan çekememezlik ve iddialara göre liyakatsız atamalar sebebiyle Memleket Partisine geçen kesimi de unutmayalım.
Ama partisinden asla vazgeçmeyen sadık partililerin, demokrasi adına ön seçim talepleri ise her defasında Genel Merkez tarafından reddedilirken, seçimler yaklaşırken bu kez de,
“Şimdi karışıklık çıkarmayalım” deyip kongre tarihini seçim sonrasına ertelemişlerdi.
Bahsettiğim bu sadık partililer buna da “tamam” dese de listeleri görünce “yok artık” demeye başlamıştı.
Çünkü sözde kapalı zarf usulüyle il başkanlıklarına teslim ettikleri aday tercihlerinden, tamamen farklı bir liste çıkmıştı karşılarına;
Ve yine örgütün fikri hiçe sayılmış, genel merkezden birkaç kişinin inisiyatifiyle gerçekleşmiş bir listeydi.
Fakat bahsettiğim parti’ye gönül bağıyla bağlı bu kesim, içine sinmese de yüreğine taş basıp yine de partisi adına çabaladı.
Ve bunca çaba boşa giderken, onlar hala partilerinin yanında ve artık fikirlerinin önemsendiği bir değişim olmasını talep ediyorlar şimdilerde...
Duruma bakıldığında ise, taleplerinin yine reddedileceği ortada!
Peki bu doğrultuda merak ediyorum da, Kılıçdaroğlu ve yanında ayaklarını gazdan bir türlü çekmeyen ekibi, partide her talepleri reddedilen bu vefakar partililerin küsüp gitmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorlar...
...
ALTILI MASANIN ARKASINDAN...
CHP dışında altılı masanın diğer bileşenlerine baktığımızda ise; İYİ Parti CHP’den hallice bir ruh hali sergilerken, tek farkı kurultayını yapmış olması...
Ama kurultay tek adayla kolay bir şekilde tamamlansa da, kürsüde konuşan Akşener’in sözleri yine her şeyi yakıp yıktı. Ve o günden beri İYİ Partililer hala o tozu toprağı süpürüp paklamaya çalışıyorlar.
Ve seçim sonrası mevcut durum analizi: Altılı masanın en güçlü iki partisinin genel başkanlarının psikolojilerindeki gelgitler sebebiyle toparlanmaları, halkın ve partililerinin nezdinde tekrar güven, sempati kazanmalarının biraz zaman alacağı.
Kendilerine geçmiş olsun derken,
Diğer 4 partiye baktığımızda, açıkça söylemek gerekirse;
Altılı masanın en çok ümit vadeden iki partisine nazaran çok daha aklı başında ilerlediklerini söyleyebiliriz.
Tamam, belki onlar kadar hayal kırıklığı yaşamadılar ve belki umduklarını bulmanın rahatlığı da etkili olabilir.
Ama başta Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun olgun tutumu olmak üzere diğer 3 parti liderinin de parti içindeki nezaketlerini korumaları ve partilerindeki dirliği bozmamaya yönelik gayretleri oldukça güzel...
Ve yapmaları gereken grup kurma adına müzakereler ve istişareleri gerçekleştiriyorlar.
Bu bağlamda,geçen haftalarda DevaSaGelecek adıyla bir grup kuracakları gündemdeyken, sonrasında DEVA Partisi ile bazı konularda anlaşamadıkları için iki parti olarak devam edeceklerini açıkladılar.
...
DEVA , DEMOKRAT PARTİ VE CHP...
Seçimlerden sonra, grup kurma çalışmalarının yeni yeni konuşulduğu sıralarda, Deva Partisinden yönetim kademesindeki bir isim konuyla ilgili bana şu yorumu yapmıştı:
“DEVA Partisinin, ne Saadet Partisi ne de Gelecek Partisiyle grup kurması mümkün değil! Çünkü biz onlar kadar muhafazakar bir kimlikte değiliz. Ve böyle bir duruma teşkilatların karşı çıkacağı muhakkak. Ama Gelecek ve Saadet Partisi’nin uyumlu olacağını düşünüyorum.”
Kaldı ki yaşanan süreç bu yorumu doğruluyor.
Peki bu durumda DEVA Partisi nasıl bir yol izleyecek!
Aldığımız duyumlar DP ile paslaştıklarını, muhtemelen bir ittifak olacağı ve CHP ile de görüştükleri, grup kurma adına CHP’den birkaç milletvekili alabilecekleri yönünde...
Bursa teşkilatına göz attığımızda ise;
Bildiğimiz üzere DEVA İl Başkanı Serkan Özgöz’ün adaylık için istifasının ardından şimdiye kadar başkanlığa vekaleten bakılmakta...
Fakat asli il başkanlığı için Zeki Kahraman, Yasin Gök ve Şakir Çalışkan gibi partili isimlerin aday olduğunu biliyoruz. Hatta mülakata girdiklerini,
Ve yine ilk MYK toplantısında ismin netleşeceğini de...
Atamayla görevlendirilecek il başkanları, Eylül-Ekim gibi gerçekleşecek kongrede, muhtemelen yine başkan olarak devam edecekler.
Konuyla ilgili en güçlü aday olarak görülen, partinin kuruluşundan beri birçok görevlerde bulunan ve hala Osmangazi İlçe Başkanı olarak devam eden Yasin Gök ile görüştüm.
Gök; başkan olması halinde bir taraftan kongre, diğer taraftan yerel seçimler için çalışmalarına başlayacaklarını belirtirken;
Bursa’nın mevcut sorunlarına hakim olduklarını, çözüm için projelerinin de hazır olduğunu söyledi.
Ayrıca geçmişte kırıp küstürdükleri partililer, ilçe başkanlarının da gönüllerini alarak, aynı çatı altında toplanacaklarını da belirtti.
DP ile birleşme, CHP’den ise grup sayısını tamamlamak için milletvekili alacakları iddialarına yanıtı ise;
“ Genel Merkezden bu konuda bir duyum almasam da. Sizin gibi bende böyle şeyler duyuyorum. Grup kurarak muhalefeti güçlendirme adına olabilir. Çünkü biz DEVA Partisi olarak istişare ve müzakereden yana bir partiyiz. Altılı masa için CHP’den bize teklif geldiğinde, daha güçlü olma adına kabul etmiştik. Kaldı ki Bursa’da adayımız olmadığı halde çalışmaya devam etmiştik” olurken;
Yerel seçimlerde de il başkanlarının müzakere yaparak ortak aday belirleyebileceklerini ve seçilen ortak adayı desteklemekte sakınca görmediklerini sözlerine ekledi.
...
Anladığım kadarıyla aldığımız duyumlar doğru ve her an DP ile bir anlaşma sağlanabilir.
Ve bir zamanlar İYİ Partiye grup kurması için milletvekili veren CHP, şimdilerde ise aynı şekilde DEVA Partisine de milletvekili vermeye hazır!
Bu durumda DEVA Partisiyle yerel seçimlerde ortak aday çıkarma ihtimalleri de güçlenirken,
Acaba günün birinde Babacan da Akşener gibi keşke CHP’den vekil almasaydık der mi?
Yoksa farklı iki kesime hitap eden, üstelik çok başlılıktan arınmış iki yol arkadaşı mı olurlar!
Yorumlar
Kalan Karakter: