Yıldırım 700 bine yaklaşan nüfusuyla, nüfus yoğunluğu açısından Bursa’nın en kalabalık ilçesi…
Hatta seçmenin neredeyse yüzde 25’e yakınının orda olduğu bilinirken;
Siyasetçilerin “Yıldırım’ı alan Bursa’yı alır” sözleri hiç haksız sayılmaz!
Bursa'nın 1987 yılında Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçmesi ile merkezde Osmangazi, doğuda Yıldırım ve batıda Nilüfer olmak üzere 3 merkez ilçe oluşturulmuştu.
Yıldırım’a baktığımızda; yoğun göç alması da, bu tarihten sonrasına rastlar.
Özellikle 1990 yıllarından itibaren;
Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan başta terör olayları ve akabinde köylerde tarım ve hayvancılık yapamayışları, işsizlik, devlet istihdamında yetersizlik gibi ekonomik nedenler olmak üzere çokça göç almıştı.
Tabii yine Karadeniz’in bazı illerinden de özellikle işsizlik, istihdam alanının darlığı ve iklim koşulları sebebiyle bir çok göç almış bir ilçe Yıldırım.
Hal böyle olunca plansız yerleşimin de yoğun olarak gerçekleştiği bir ilçe.
Aslında öncesinde bu plansızlığa ses çıkarmayan belediyeler ve yetkililer bu durumun asıl kahramanları...
Eh böyle plansız bir kentleşme olunca; Yıldırım’ın birçok bölgesi varoş mahalleler olarak görülmeye başlandı ve daha kötüsü bu mahallelerde bir düzeltme çabasına da nedense pek girilmedi.
Ve maalesef ki; bu bölgenin eğitim, sağlık, altyapı anlamında yalnızlığa itildiğini söylemek sanırım yanlış olmaz!
Halbuki; doğal güzellikleri açısından oldukça güzel ve tarihi de oldukça eskiye dayanan bu bölgenin neden bu kadar yalnızlaştırıldığını anlamak mümkün değil!
Hal böyle olunca göçlerin hakim olduğu Yıldırım, sosyolojik anlamda da maalesef görünür bir gelişme sağlayamadığı gibi ilçeye yerleşen insanların kentle bütünleşmesi imkanı da oldukça yavaş seyretti.
DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz geçen yıl Yıldırım Kongresinde; Yıldırım için çok yerinde bir benzetme yapmıştı:
“Yıldırım ailedeki ortanca çocuk gibi; ne kadar emek verse, kendini sevdirmeye çaşlışsa da, ne büyük kardeş gibi değerli ne küçük kardeş gibi şımartılmıyor. Hep kendi yağında kavrulmaya çalışıyor!”
…
Ama Yıldırım yukarıda belirttiğim nedenle; her seçim dönemi siyasiler tarafından biraz da olsa değer görür!
Öncelikle şunu söylemek gerek. Geçen yıldan itibaren hızlanan kentsel dönüşüm çabaları, söylenildiği gibi devam ederse, plansız kentleşme adına güzel gelişmeler!
Yine yapılan iki “Uyumayan kütüphane” ve kadınlara özel bu yıl hayata geçirilen spor merkezleri de güzel düşünülmüş projeler diyebiliriz.
Ne diyelim, belki de Yıldırım Belediyesi’nin kaynakları bundan öteye geçemiyordur!
Fakat geçtiğimiz günlerde Yıldırım Belediyesi Mali Hizmetleri ve Faaliyetlerini Denetleme adına 4’ü Cumhur İttifakından olmak üzere kurulan komisyon tarafından; 45 gün boyunca incelemeler yapıldı.
Ama CHP meclis üyesi Cemil Ocak dışında; söylenildiğine göre, diğer 4 kişi konuyla pek ilgilenmemiş.
Ve 4 Nisan’da gerçekleşen Yıldırım Belediyesi'nin Meclis Toplantısında; emekli öğretmen olan CHP Meclis Üyesi Cemil Ocak; tam da bir öğretmen ciddiyeti ve titiz incelemelerinin sonuçlarını belediye başkanına sunarken, yine bir öğretmen edasıyla sorularını yöneltti.
Cemil Ocak belediye meclisindeki rapor sunumunda:
“01 Ocak-31 Aralık 2022 tarihleri arasında kamu taşınmaz mülkleri satılarak ve aynı yıl 103 milyon banka kredi çekilerek belediyeyi 2027 yılına kadar borçlandırarak, toplam: 354.393.250 liralık bir kaynak yaratmışsınız. Bu para ile Yıldırım halkına hizmet verecek, belediyemize gelir getirecek bir yatırım yapıldı mı ve toplam borcumuz ne kadar?
İlçemizde üniversite öğrencilerinin barınması için 152 Evler, Akıncılar mahallesinde müştakil adresi bulunan bina 4734 sayılı kanunun 22. Maddesi gereğince kiralanmış. Ancak dosyada 4735 sayılı kanunun kamu ihale sözleşmesinin dosyada bulunmadığını tespit ettim. Bunun hukuki sorumluluğu ve yaptırımı yok mu? Ayrıca bu öğrencilerden belli miktar ödeme alındığını öğrendik. Eğer ödeme alındıysa bunun dayanağı nedir?
Üniversiteye hazırlık kursları için teşekkür ediyorum. Ancak, eğitim veren öğretmenlerle ilgili detaylı bilgilerin olmadığını gördüm. Mesleki bilgiler ve işletim sicil dosyaları neden işlenmedi?
18.04.2007-5625/5. maddesi gereğince; uygulama projesi yapılmadan, ihale yapılamaz şeklinde kanunda bu kadar açıkken; usule aykırı yapmış olduğunuz ihaleler nedeniyle idari-adli bir soruşturma söz konusu mudur?
Samanlı mahallesi 3543 ada 150 sayılı parsel üzerinde 31 kamu taşınmazı satmışsınız. Bu satışları hangi ihale kanununa göre yaptınız? Ayrıca ihale satışlarınızda aynı şahıs ve firmaların birden fazla dükkan ve depo satın aldığı görülmekte. Bu firma ve şahıslarla doğrudan veya dolaylı hizmet veya mal alım satım ilişkileri var mı?
Cumhurbaşkanı Tasarruf Genelgesine rağmen, Hünkar Köşkü’nde bazı tadilatlar yapılmıştır. Hangi ihtiyaçtan dolayı köşke giyotinli cam taktırılarak, ilaveten soğutma odası teşrifi yapılmıştır. 328.351 +157.252 lira harcanmıştır. Her ne kadar büyük bir rakam görülmese de,bu ödeme banka borcu olan bir belediye için sizce de lüks değil midir?”
CHP’li Cemil Ocak’ın hazırladığı raporda daha birçok rakam ve usullere, temel ilkelere uyulmadan yapıldığı iddia edilen ihalelerle ilgili bir hayli soru var.
Fakat Cemil Bey’in söylediğine göre raporların incelemesinde görevli diğer 4 üyenin, konuyla ilgili hiç bir katılım yapmadığı gibi rapor sunumundaki soruların hiç biri, Belediye Başkanı tarafından yanıtlanmamış.
Niye ki!
Halbuki seçimlere sayılı günler varken; bu soruların yanıtı oldukça önemli değil mi?
Hele ki; seçimlerde değeri tartışılmaz Yıldırımlıların da, kafalarında soru işareti kalmamalı!
Bugün genel seçimler, yarın yerel…
Ve birinin varlığı, diğerinin devamı sayılmaz mı?
Değil mi ama…
Yorumlar
Kalan Karakter: