İzmir Torbalı’da DİSK/Gıda -İş Sendikası’na üye olan Philip Morris (Marlboro) ve Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan Betonstar işçilerinin 25 gündür süren direnişleri devam ediyor.
Şu ana kadar bir gelişme olmasa da, işçiler eylemi çoluk çocuklarıyla sürdürüyor.
Dünya genelinde büyük bir pazara sahip olan Philip Morris’in çalışanlarını ise hiçbir sosyal hakları olmadan taşeronda düşük ücretlerle neredeyse açlık sınırında çalıştırmasını anlamak ise çok zor.
Kaldı ki uluslararası pazara sahip birçok markanın bu konuda çok hassas olduklarını ve insanların orada çalışmayı bir şans olarak gördüklerini de biliyoruz.
Tabii ki olması gereken budur.
Tabii ki işçinin yasal haklarını da gözetmek zorundadır ve tabii ki buna sendikal hakları da dahildir.
Normal olan budur.
Peki Marlboro 2 bin işçiyi neden kötü ve haksız çalışma koşullarına mahkum ediyor.
Anladık vicdanınız yok!
İyi de yasaları çiğneme cesaretini nereden buluyorsunuz?
Betonstar’da da maalesef durum farklı değil.
45 işçiyi sendikalı oldukları için işten attıkları yetmiyormuş gibi işçileri işsizlik sigortasından da yararlandırmıyorlar.
Bu arada yine Marlboro’ya bağlı Euroserve işçileri ve Almanya’da gıda ve metal iş kolunda faaliyet gösteren sendikalar da mağdur olan bu işçilerle dayanışma içinde destek verdiklerini açıklarken, “Philip Morris’in İzmir’deki olaylar hakkında bir dereceye kadar bilgi sahibi olduğunu varsaymalıyız. Bu nedenle onları durumu araştırmaya ve sorumlu bir şekilde müdahale etmeye çağırıyoruz” dediler.
Dijitalleşme sürecine 150 milyar liralık kaynak aktaran Philip Morris ve daha nice bu zihniyette olan patronlar şunu bilmeleri gerekir:
“Gelişime uymak teknolojinin gerisinde kalmamak tabii ki önemli ama fabrikaların dumanı ancak işçinin alnının teriyle tüter.”
Yorumlar
Kalan Karakter: