Günlerdir beklenen Kılıçdaroğlu Bursa mitingi bugün Gökdere Meydanı'nda, büyük bir kalabalıkla gerçekleşti.
Hatta kalabalığı gören ve yıllardır mitingleri takip eden bir çok meslektaşımız;
“Yıllar önce Süleyman Demirel’in bir mitingi ve 2002’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı mitingden sonra ilk kez bu meydan bu kadar doldu” diye yorumladı.
Ve inanın, birebir takip ettiğim bu miting, birilerinin yazdığı gibi;
“20-30 bin kişi vardı” söylemlerinin çok çok çok üstündeydi.
Öyle ki sadece meydan değil, ara yollar caddeler bile tıklım tıklımdı.
Aslında normalde “Gökdere Bulvarı”olan bu meydan , Bursa’da gerek kutlama gerek böylesi mitinglerin yapılacağı bir alanın eksikliği sebebiyle bu tür programlar bu bulvarda yapılmakta.
Bu arada, burayı doldurmak da öyle her babayiğidin harcı değil!
Mitinge gelirsek; güvenlik tedbirleri üst düzeydeydi.
Edindiğimiz bilgilere göre; sabah saatlerinde Bursa dışından da takviye güvenlik güçleri getirilmiş;
Bir gece öncesinden saat 22.00'de meydana yakın bazı cadde ve kavşaklarda giriş ve çıkışlar kapatılmıştı.
Ve hiç bir şey şansa bırakılmamıştı.
Dün akşam saatlerinden itibaren de, altılı masanın Bursa temsilcilerinin parti üyeleriyle beraber miting saatine kadar nöbetleşe alanda olduklarını da bu arada öğrendik.
...
GÖKDERE'DEN FARKLI SESLER, AYNI SÖZLER!
Mitingde ilk sahneye çıkan isim Temel Karamollaoğlu oldu ve:
"Selamün Aleyküm Bursa" diye selamlarken Bursalıları;
Aynı şekilde insanların hep bir ağızdan yanıt vermesi oldukça güzeldi.
Karamollaoğlu özellikle; iktidarın şatafatlı ve halkın hakkıyla yaşadıkları lüks ve israfa değinirken;
“İsraf, yolsuzluk ve yanlış yatırımlar olmasa hepsi devletin hazinesindeydi. Biz sistemi değiştirip, adil bir düzen kurup, milli gelirden her vatandaşımızın almasını sağlayacağız” sözleri oldukça alkış aldı.
Daha sonra söz sırası ise Ali Babacan’daydı. Babacan sahneye çıktığı gibi mavi yelekleri ve pankartlarıyla Deva Partililer de ön saflara geçip genel başkanlarına tezahüratta bulundular.
Babacan konuşmasında, daha çok yaşanılan depremden, alınmayan tedbirler ve yapılmayan yardımlardan bahsederken;
“Depremde hükümet felç olmuştur” ifadelerini kullandı.
Ayrıca ekonomiye de değinen Babacan:
“Hükümet enflasyonu, faizleri patlattı. Halk bedelini ödedi. Türkiye kimsenin deney laboratuvarı, insanlarda kobayları değildir” dedi.
Çokça metafor sunan Babacan’ın, halkla karşılıklı diyalog şeklinde devam eden konuşması oldukça ilgi görürken, bu durumun onu iyice coşturduğunu söyleyebilirim.
Babacan’dan sonra ise sahneye Davutoğlu çıktı. Şunu söylemek gerek;
Davutoğlu’nun performansı bana göre siyasi hayatı boyunca en iyisi denilebilir.
Hatta bence en çok alkış alan konuşmasıydı da...
Konuşmasında Bahçeli’nin söylem
Sinan Ateş cinayetine de “ Bize mermi göstereceğine, Sinan Ateş cinayetinin hesabını versin” sözleriyle vurgu yaptı.
Yine iktidarın özellikle ötekileştirmeye, insanları kutuplaştırmaya çalıştığından bahsederken de:
“Eğer kendinden farklı kişilere kafir diyorlarsa, hesap sormak dinen de boynumuzun borcudur. Fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bu düzeni, bu çarkı bozmaya geliyoruz” sözleriyse yine çokça alkışlandı.
Son olarak ise Kılıçdaroğlu sahneye çıktı.
Ve gerçekten yer yerinden oynadı desek yalan olmaz!
Tezahürat ve alkışlar inanılmazdı...
Kılıçdaroğlu:
Öncelikle; kimseyi ayrıştırmayacaklarından, asla kimlik siyaseti yapmayacaklarından ama kırmızı çizgileri olan bayrak ve vatandan vazgeçmeyeceklerini ifade ederken;
Suriyelilerin hepsini en geç 2 yıl içinde güvenli bir şekilde vatanlarına göndereceklerine de değindi.
Aslında son olarak söz alan Kılıçdaroğlu; gerek diğer ittifak ortaklarının, gerekse şimdiye kadar söyledikleri sözlerin hepsini harmanlayıp bir özet çıkarmış gibiydi.
Konuştuğu kısa zaman diliminde birçok konuya, öz ve kısa ama vurucu cümlelerle değinmiş oldu.
Konuşmasının sonunda da, diğer genel başkanlarını, mevcut ve aday milletvekillerini, parti teşkilat temsilcilerini ve Mustafa Bozbey’i de sahneye alarak, kalp işaretleriyle güzel bir birlik mesajı verdiler.
Bu sırada bir müjde veriyorum diyerek; Erkan Aydın’ın da Osmangazi Belediye Başkan adaylığını ilan etti.
Evet, günlerdir beklenilen Kılıçdaroğlu mitingi tahminlerin üstünde bir kalabalıkla gerçekleşti.
Millet ittifakı ortaklarının konuşmalarından gözlemlediğim;
Hepsinin morallerinin çok yerinde oluşu, bir çok konuya değinmeleri ve tam bir birliktelik sağlamış olmalarıydı.
Ve farklı sesleri; aynı söz ve aynı amaçlarla halka yansıtmayı da başarmalarıydı.
Ve halk sadece Kılıçdaroğlu’nu değil altılı masayı bütün olarak benimsemiş görünüyordu...
Bu arada Muharrem İnce konusuna özellikle Kılıçdaroğlu’nun değineceğini beklesek de, bu olmadı. Bu konu hakkında bazı yorumlar yapılsa da;
Seçime iki gün kalsa da, acaba başka sürprizler de bekleniyor olabilir mi?
Son söz;
Bugün Bursa'da ki bu mitingin olaysız tam bir miting havasında geçmesi oldukça sevindirici ve umut vericiydi...
Dahası ise;
Mayıs ayının bu değişken havası sanki siyasette de, bir değişim rüzgarının da habercisi olacak bu kez...
Yorumlar 5
Kalan Karakter: