Başlığa bakıp, birçok cinayetin faillerini ortaya çıkaran programlarla ilgili yazacağım sanılmasın!
Bugün yazacaklarım bildiğimizden farklı cinayetlere şahit olduğumuz programlar. Aslında bu cinayetlerin faili de program formatının içinde saklı.
Daha önce de birkaç kez yazdığım bu mevzu üzerine yine yazma gereği duydum. Çünkü benim gibi bazı meslektaşlarımın da konuyu eleştirmesine rağmen hiçbir olumlu gelişme olmuyor.
Ama vazgeçmemek gerek diye düşünüyorum. Vazgeçmemeliyiz de…
**
Bahsedeceğim, özellikle ev hanımlarına ve emekli insanlarımıza özel hazırlanan “Gündüz Programları”
Böyle yazınca kulağa ne de hoş geliyor.
Sanki onlar için özenle çaba sarf edilerek hazırlanmış kaliteli yapımları çağrıştırıyor gibi.
Ama nerde…
Aksine kalite ve insan onurunu yerden yere vuran, hatta onursuzluğu sıradanlaştırmayı hedefleyen programlar maalesef.
Aslına bakarsanız öncelikle bu programların yayınlandığı televizyon kanallarında başlıyor tuhaflıklar.
Kanal ismi vermeye gerek yok!
Zaten biliyorsunuz. Hani rüzgara göre takılanlar var ya!
Hah! işte onlar…
Bu kanallar yayınladıkları programlarda toplumu bir kasırganın ortasına atmaktan asla tereddüt etmiyorlar.
Toplumsal değerlerimizi bilinçli bir şekilde lime lime ediyorlar.
Aile kavramının, sadakatin, sevginin, saygının, çocuklarımızın istikbalinin altına özenle dinamit yerleştiriyorlar.
Sonra da karşısına geçip, pimini çektikleri tüm bu değerlerin kutsallığından bahsediyorlar.
Şaka mı bu!
Yoksa bir strateji mi?
Yıkıp sonra tamir eden gibi olmak veya yakıp söndüren gibi mi olmak amaçları…
Yıllardır devam eden bu programlar topluma olumlu yönden nasıl bir katkı sağladı?
Belki de asıl sorulması gereken, toplumun olumlu yönlerinden neler götürdü?
…
Bir zamanlar konuşulması dahi utanç vesilesi olan konular, milyonların önüne hoyratça seriliyor.
Geneli eğitim seviyesi, ekonomik geliri düşük bu insanlar medya maymununa çevrilip, acımasızca ortaya atılıyor.
Stüdyolarda ağırlayıp sözde önemli hissettirirken, orta çağdan hallice milyonların linç etmesine seyirci kalınıyor.
Çocukları bile acımadan alet ediyorlar. Korkak bakışlı yavrucakların bilinçaltlarını vahşice kemirirken, timsahça göz yaşı akıtmayı da ihmal etmiyorlar.
Fakat belki de en büyük zararı izleyici kitlelerine veriyorlar.
Bencilce yaşamayı kültür, ahlak yoksunluğunu zenginlik, kepazeliği özgürlük, aldatmayı hak, şiddeti hukuk olarak enjekte ediyorlar bu en sadık hayranlarının zihnine…
Moderatörüyle, yönetmeniyle, yapımcısıyla reyting uğruna yaptıkları bu programlarla, toplumsal cinayetin katili durumunda olduklarının farkındalar mı acaba?
…
Katliam sadece insanları kurşuna dizmek, öldürmek değildir!
Sizler toplumun tüm değerlerinin kıyımına sebep oluyorsunuz. Hem de çifte kıyım.
Hem bugünümüzün hem yarınlarımız olan çocuklarımızın kıyımına.
Elinizdeki medya gücünü neden toplumun iyiliği için kullanmıyorsunuz?
Mesela meslek edindirme kursları düzenleseniz işsiz ev kadınlarına,
Veya eğitimi yarım kalmış insanlarımıza tamamlamak adına programlar yapsanız,
Diğer izleyici kitleniz emeklilerimize vakitlerini faydalı geçirecekleri onlarında katılımıyla gerçekleşecek aktiviteler, hobilerle alakalı programlar gerçekleştirseniz…
Ama izlenmez ki demeyin!
Bu konuda maharetiniz tartışılmaz.
Siz ki; kavgayı, saygısızlığı, sadakatsizliği, şiddeti, hukuksuzluğu, merhametsizliği bile soluksuz izletmeyi başarmış, işinin ehli kişilersiniz.
Bunca maddi sorunları olan bu insanları, kafa bir milyon ayarına getirecek kadar uzman olduğunuz da aşikarken,
Siz isterseniz yaparsınız.
Siz isterseniz, toplumu bilinçlendirecek, düşünme yetisini tekrar kazanacak, akıl denilen nimeti faydalı işlere yöneltecek, zihni geliştirecek, hafızayı güçlendirecek hem eğitici, hem eğlenceli hem de bol reytingli programlar gayet güzel yapabilirsiniz.
Ama tabii önce istemeniz lazım…
Veya işinize gelmesi lazım.
Ama öncelikle daha fazla kayıp yaşamadan, bu programların acilen yayından kaldırılması lazım…
Yorumlar
Kalan Karakter: