Seçimden sonra gözler yeni kabinedeydi!
Acaba eskilerle devam mı?
Yoksa yeni döneme kapı mı aralanacaktı?
Dünya kadar kulis , dünya kadar yorum neticesinde birkaçı tahminler doğrultusunda olsa da, çoğu sürpriz isimler oldu.
Mesela Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, veda edeceği kesin gözüyle bakılan isimlerdendi. Hatta odasını bile boşaltmak için hazırlık yaptığı söyleniyordu.
Ama milletvekili aday listelerinde olmayan, iki bakandan biriydi ve aslında bu bile kaçırdığımız işaretlerdendi.
Tıpkı 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Koca gibi dışarıdan kabineye giren ilk bakanlarından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy gibi...
Ersoy da milletvekili aday listesinde olmamasına rağmen çoğumuzun gözünden kaçmış ve bu bakanlığa da başka isim tahminlerinde bulunulmuştu.
Tahminlerin en çok tuttuğu isim ise Dışişleri Bakanı olarak atanan Hakan Fidan ile Hazine ve Maliye bakanlığında gördüğümüz isim Mehmet Şimşek oldu.
Fidan; şimdiye kadar fazla konuşmasa da, hatta çoğumuz sesini iki gün önce ilk kez duymuş olsak da;
Dışişlerine oldukça yakın olmakla beraber;
Zaten öncesinde de dış politika konularında müsteşar yardımcılığı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı yönetim kurulu üyeliği ve 13 yıldır yaptığı MİT Başkanlığıyla belki de en çok tanıdığımız isimlerden.
Mehmet Şimşek isminin ise yine kimsenin itiraz etmediği ve daha önceki bakanlık görevlerindeki dürüst siyaseti ve alanındaki donanımı sebebiyle çoğu insanı memnun eden bir seçim olduğu söylenebilir.
...
VE SÜLEYMAN SOYLU...
Bu arada büyük bir kesimin artık bakanlık koltuğunda oturmayacağını memnuniyetle karşıladığı,
Ve kendine yakın isimlerin söylediğine göre hırsından günlerdir uyuyamadığını öğrendiğimiz, en büyük hayal kırıklığı yaşayan bakan ise Süleyman Soylu...
Hatırlarsanız, pandemi döneminde herkes aşı derdindeyken; o da bir nabız ölçeyim demiş istifa etmişti.
Ve salgın hengamesini bir kenara bırakan Soylu taraftarları istifayı protesto etmiş, haliyle ilk kez bir istifa affa uğramadan, Cumhurbaşkanı masasından geri dönmüştü.
Eh nabız ölçümünü başarıyla gerçekleştiren Soylu’nun o noktadan sonra gerek sert söylemleri, gerek kendinden biraz fazla emin “bakanların piri” tavırları, farkedilmese de bazı nabızları yükselttiği belliydi.
Her ne kadar seçim dönemi roman mahallesinde şarkılar söyleyip, durumu kurtarmaya çalışsa da yetmedi.
Ve çok sevdiği bakanlık koltuğuna ekibiyle beraber veda etmek zorunda kaldı.
Ama yorumlara bakıldığında; bakanlık koltuğundayken, özellikle son zamanlarda her tavrı ile partisine puan kaybettirirken, kabinede yer verilmemesi sayesinde, kaybettirdiği puanları kazandırmışa benziyor.
Bu arada her ne kadar artık bakanlık koltuğunda göremeyecek olsak da Süleyman Soylu’yu siyasi arena da görmeye devam edeceğimiz muhakkak.
Hatta günün birinde belki de bir partinin genel başkanı olarak...
Malum ülke siyasetimizde; Meclise koşarak giren, bastonu eline almadan çıkmayı düşünmüyor!
Eh Soylu da daha oldukça genç sayılır ve bastonsuz olarak daha gidecek çok yolu var gibi!
...
HÜKÜMETTE DÖNÜŞÜM MÜ VAR!
Açıkça söylemek gerekirse; bir iki acaba dışında, yeni kabinenin umut verici olduğu söylenebilir.
Yeni kabinenin neredeyse tamamının; atandıkları bakanlık alanlarına yabancı olmayan, iyi eğitim almış, donanımlı isimler ve üsluplarıyla, iletişimleriyle daha ılımlı oldukları;
Bu anlamda; liyakatın uygulandığı görülüyor aslında...
Ortak paydaları ise; uzun yıllardır AK Parti'de siyaset yapmış ve Erdoğan'ın güvendiği isimler olması...
Yani önceki kabinenin restorasyona alınışı, özüne uygun, kırık dökük, toz toprak ne varsa temizlenerek yenilenmesi gibi...
Tek handikap ise, tek kadın bakana yer verilmesi!
Neyse ki diğer Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlarıyla kıyaslandığında; donanımı, siyasi kariyeri ve kendisini;
“Hümanist, muhafazakar sol çizgide” biri olarak tanımlaması da oldukça umut verici ve tesellimiz diyebiliriz.
Fakat restorasyonun yanında, asıl dikkat çeken sanki bir açılımın da olduğu izlenimi...
Özellikle son yıllarda daha çok göze batan “Hemşericilik” diye yorumlanan Karadeniz etkisi kabinede özenle azaltılmış gibiyken,
Kritik öneme sahip bakanlıklara Bingöl, Mardin, Batman ve Vanlı Kürt asıllı siyasilerin getirilmesi, 2024 Yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin için Kürt seçmene bir zeytin dalı olarak düşünülebilir mi, karşılık bulur mu!
Netice itibariyle; acaba yeni kabine söylenildiği gibi “Yeni Türkiye Kabinesi” mi olacak?
Yeni umutlar yeşerecek mi ve güzel izlenimler yerel seçimlerden sonra da devam eder mi!
Yoksa...
Yorumlar
Kalan Karakter: