TÜSİAD ve TÜRKONFED 4. Anadolu Buluşmalarında birçok iş insanıyla bir araya geldiler.
Basının da davet edildiği yılın son toplantısında, öncelikle ekonominin mevcut durumu ve önümüzdeki süreçle ilgili benzer ve ortak açıklamalar yapıldı.
Konuşmalarda;
Ülke genelinde yüzde 17 ihracat, yüzde 40 ithalat artışıyla dış ticaret açığının tarihi düşük seviyelere geldiğinden bahsedilerek, “İş dünyası belirsizlikler içinde ve sorunlarla doluyuz. Bu soru ve sorunlar haliyle yabancı yatırımcıyı da düşündürüyor. Enflasyon son 10 yılın en yüksek rakamlarına erişti. Yoksulluk ve savaşın etkileri ekonomi üzerinde büyük baskılar oluşturdu. Enflasyon sorunu çözülmeden yapılacak zam, alım gücüne katkı sağlamayacaktır. İthalatta enerji bağımlılığımızı azaltmak için yeşil enerjiye dönüşümü hızlandırmalıyız” denildi.
Ayrıca, iş dünyasında yaşanan sıkıntılar ve sebeplerini de detaylandırarak anlatıldı.
...
Devamında ise TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve MARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, "ortak” hayallerinden bahsettiler...
Evet, anlattıkları ortak ve benzer hayallerdi!
Türkiye başlıklı söyledikleri çok net ve keskin ifadelerdi. Hayalden ziyade temenniydi.
Herbiri gerçekten mühimdi. Hele ki iş dünyasının dinamiği diyeceğimiz isimlerden duymak çok daha önemliydi…
...
Ekonomiyle ilgili hayallerden bahsederken; ortak hayaller için ortak akla ihtiyaç olduğu, her seviyeden insanımız için adaletin ve refahın eşit dağıtılması gerektiği, gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasi ile tüm katmanları kapsayan dönüşüm ve değişimin gerçekleştiği Türkiye'den söz edildi.
Kadın hakları ve çocuklarımızla ilgili hayaller başlığında;
İstanbul sözleşmesinin toplumsal refahın sağlanması açısından kritik öneme sahip olduğuna vurgu yapılaak, cinsiyet eşitliğinin ve kadınların şiddete uğramadığı, iş hayatında eğitimde ve her alanda kadınların önündeki tüm engellerin kaldırıldığı ve itaat eden değil, sorgulayan bir nesli anlattı iş insanlarımız.
Konuklarla paylaşılan bu hayallerden etkilenmemek elde değildi.
Çünkü, hepimizin umutlarıydı bunlar.
Hayallere damga vuran sözler ise sona saklanmıştı.
“Hayalimizde ki Türkiye’nin temeli adalettir” diyerek lafı eğmeden bükmeden başlığı da cesurca atıverdiler.
Yarım bırakmadılar, detaylarını da anlattılar;
“Geçmişte örneklerini çok gördüğümüz yargının siyasallaşması konusunu cumhuriyetimizin 100. yılına girerken de geride bırakmadığımızı üzülerek görüyoruz. Gelişmiş bir demokrasi ve hukuk sistemi adil, şeffaf hesap verebilir ve liyakat esas alınmış bir devlet yönetimi Türkiye’yi refah toplumu haline getirecek reçetenin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Ve onurlu yaşam hakkını kurumsallaştırmış, garanti altına almış, ayrımcılığın, kutuplaştırmanın, hukuksuzluğun olmadığı, adaletin küresel öncülerinden olmuş bir Türkiye hayal ediyoruz."
Belli ki ekonominin olumsuz gidişatı onları da derinden etkilemiş.
Belli ki toplumun çoğunluğunun içinde savrulduğu bu fırtına, onları da rahatsız ediyor.
Ve sözlerini İzmir İktisat Kongresinde Atatürk’ün söylediği sözlerle tamamladılar:
“Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner.”
…
BURSA CHP İL BAŞKANLIĞINDA DEVİR-TESLİM…
CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, koltuğu Turgut Özkan’a bıraktı.
Malum Karaca önümüzdeki genel seçimlerde milletvekilliğine aday.
Bunun için de istifa kararını bir kaç gün öncesinden duyurdu.
Zaten, beklenen bir istifaydı.
Her il başkanının hayali değil midir büyüyünce milletvekili olmak!
Bugün, Turgut Özkan'a koltuğu devrederken merak edilen şu:
Adının listenin ilk sıralarında yer alması için Genel Merkezden garanti bir söz aldı mı, almadı mı?
Şunu ifade etmeliyim ki, İsmet Karaca’yı hiçbir zaman bu kadar neşeli görmemiştim.
Espiriler havada uçuşuyordu ve gerçekten çok pozitifti.
Bu noktada;
Acaba il başkanlığı çok mu yormuştu!
Yoksa milletvekilliği gerçekten garanti mi?
Ama yalan yok!
Sebep ne olursa olsun, herkes Karaca’nın bu halini çok sevdi...
Yorumlar
Kalan Karakter: