Seçim yaklaşırken siyasi partiler son hazırlıklarını yapma telaşında.
Kongreleri tamamlayıp, daha aklı selim seçime girmeyi düşünmek de bunlardan biri.
Bunu söylerken, şöyle bir algı çıkmasın!
Şu ana kadar akılları dağınık mıydı da, akıllarının uslanmasına ihtiyaç duyuldu…
Tabii ki hayır!
Fakat seçim öncesi asıl heyecan, önceki yazılarımda da belirttiğim gibi milletvekili adaylığı için heyecanlanan il başkanlarının telaşı.
E bir de onlardan boşalan yerlere şimdiden talip olanlar çıkınca, bu kongre süreçlerini bir bakıma “ekip ruhu” kurma çabaları da diyebiliriz.
Hatta öyle bir ruhlar alemi ki, mevcut milletvekillerinin bile dahil olduğu…
…
Aslına bakarsanız, bu araya kongre sürecini sıkıştırmaya cesaret eden İYİ Parti Bursa teşkilatını da tebrik etmek gerekir.
Kolay değil! Aslında yaptıkları hem demokratik, hem de cesaret isteyen bir karar.
Kaldı ki her ilçe kongresi de öyle güllük gülistanlık geçmiyor.
Özellikle Yıldırım kongresi kıran kırana bir mücadeleye sahne olsa da, gayet demokratik ve olması gereken sükunette geçti. Küçük kırgınlıklara rağmen, Güven Turan ve Serkan Beklen ekibinden konuştuğum kişilerin “yola devam, beraber çalışmaya devam” sözleri güzeldi…
…
Aslında bir tek sıkıntılı ilçenin Yıldırım olduğu zannedilirken, Osmangazi'de de durumun benzer olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.
Ama şunu söyleyeyim;
Öyle böyle değil! Osmangazi 100 santigrat derecede kaynıyor desem inanın abartı olmaz.
…
Edindiğim bilgilere göre, Milletvekilleri İsmail Tatlıoğlu ve Ahmet Erozan ile partinin kurucu il başkanı Yüksel Yılmaz, mevcut İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nu bitirmek için neredeyse ant içmişler. Bunlar, elbette iddia.
Hatta bu konuda Meral Hanım, Bursa teşkilatının iç işlerine fazlaca müdahale ettiği söylenen Tatlıoğlu’nu uyarmak zorunda kalmış ve ona hitaben şöyle söylediği iddia ediliyor:
“Yeter burayla uğraşma artık, genel merkezle ilgilen.”
Parti içindeki yetkin bir ismin söylediğine göre, bu isimler Yıldırım'da yaşanan kaosun da sorumlusuymuş! Oradaki insanları Türkoğlu’na karşı kışkırtan ve Osmangazi teşkilatındaki dağ yöresine mensup üyelerle aralarının açılmasına sebep oldukları ididalar arasında yer alıyor.
Görüştüğümüz partili, bu yaşananlara rağmen Türkoğlu ve ekibinin Yıldırım'daki gibi Osmangazi’de de kazanacağını belirtiyor.
...
Bu arada, Osmangazi listelerinin hazırlanması için günlerdir sabahlara kadar toplantılar yapıldığı söyleniyor.
Türkoğlu’nun milletvekilliği adaylığıyla ilgili sorduğum bir soruya aldığım yanıt da oldukça netti:
Akşener’in iki hafta önce Türkoğlu’nu Ankara’ya çağırdığı ve kendisine,
“Artık milletvekili olabilirsin” şeklinde kararını açıkladığını, buna karşılık Türkoğlu’nun da Akşener’e, “Sayın Genel Başkanım Yıldırım'ı almadan aday olmam. Yıldırım önemli onu kıymet bilmeyenlerin eline bırakamam” dediğini ifade etti.
Bu durumda Yıldırım netleştiğine göre Türkoğlu kesinlikle aday diyebilir miyiz?
Bu soruma karşılık aldığım yanıt, açık söylemek gerekirse beni şaşırttı.
“Tabii ki hatta listede ilk 3’ün içinde olacağından eminiz. Onun bir arkasındaki aday ise, Sami Bilge’nin olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. Şunu da ifade edeyim, Türkoğlu’nun yeni hükümette, Milli Eğitim Bakanlığına en yakın isim olacağının da buradan haberini vereyim” dedi.
Şimdi, Türkoğlu’nun milletvekili adaylığı bu kadar netleşmişse, yerine geçecek olan il başkanlığı için talip isimler de belli olmuştur mutlaka diye düşündüm. Bununla ilgili olarak da aynı netlikle şu cevabı aldım:
“Mehmet Hasanoğlu neredeyse kesin diyebilirim. Ama son dakikada Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü'nün de rakip aday olabileceğini öğrendik. Bunun yanı sıra Osmangazi’de Türkoğlu’nun desteklediği isim ise Erkan Zorba. Erkan Zorba ile birlikte yine son dakikada Hakan Özoğuz’un da aday olacağı konuşuluyor. Bu hepimizi şaşırtan gelişmeler, taban hareketine karşı oynanan oyunlar gibi duruyor”.
Tüm bunlar, Selçuk Türkoğlu’nun da dahil olduğu söylenen “ taban hareketi”ni oyun dışı etmek için plan şekilde yorumlanıyor.
...
Bu arada, aslında taban hareketinin MHP alt yapısından gelenler mi yoksa İYİ Parti kuruluşunda görev alanlar mı sorusunun yanıtı da oldukça mühim.
Taban hareketindekiler;
“Biz halkın içinden gelen ve her daim halkın içinde olan ve olacak bir hareketi savunuyoruz. Fakat halkın içinde olmayı reddedenler bizim bu hareketimizi baltalamak istiyorlar. Bunun tek çözümünü ise arada ikilik yaratmak huzursuzluk çıkarmak ve bizi pes ettirmeye çalışıyorlar. Ama anlasınlar ki biz asla pes etmeyiz. Milletimiz için her türlü fedakarlığa hazırız” diyorlar.
Şimdi...
Aynı partinin içinde yaşanan bu ayrılıkların sebebi acaba ne olabilir?
Yorumlar 2
Kalan Karakter: