Dünya Göçebe Oyunları'nın 4'üncüsü 29 Eylül - 02 Ekim 2022 tarihleri arasında İznik'te gerçekleşi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı programa eşi Emine Erdoğan, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katılım sağladı.
Ayrıca bir çok Türk Cumhuriyetinden temsilcilerin de bulunduğu günde Libya, Katar, Kamboçya, Afganistan spor bakanları da davet edilmişti.
Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurgusu “İnsanlığın binlerce yılına damga vuran bu kültürün
yitip gitmesine hiçbirimiz rıza gösteremeyiz” şeklindeki sözleri oldu.
Cumhurbaşkanı, “Her ne kadar medya ve iletişim araçları dünyayı küçük bir köy haline getirmiş olsa da bugün hala kültürün ve insani ilişkilerin en etkili taşıyıcısı göçlerdir” diye ekleme de yaptı.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen bu programın farklı kültürlerin bir araya gelmesi açısından güzel bir etkinlik olduğunu önce ifade etmek isterim.
Böyle organizasyonlar hatta “ festival”ler, gençleri motive etmek, görmeyi isteyip görme tanıma imkanı bulamadıkları sanatçılara erişme şansı vermesi ve bir çok bölgeden gelen insanlarla tanışma kaynaşma açısından da önem taşıyor.
Fakat, günümüzde “kültürün ve insani ilişkilerin en etkili taşıyıcısı göçlerdir” söylemini kısaca ele alırsak;
Bunun kimi zaman gidilen bölgelere, yerleşim alanlarına faydası tartışılır.
Hele ki kitleselse...
İkinci olarak “göçebe kültürünün farklı yönleriyle yaşatılmasında büyük fayda görüyoruz” sözünün iyi niyetle söylenildiğinden şüphe etmemekle birlikte meseleye gerçekçi bir şekilde baktığımızda;
TÜBİTAK’ın göçebe ailelerin çocuklarıyla ilgili yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını da aktarmak isterim.
Birkaç yıl öncesine dayanan o araştırmanın sonuçlarında şu ifadeler kullanılmıştı:
“Yaşadıkları ortamdan memnun değiller. Ekonomik zorluklar yaşıyorlar. Elektrik, temiz su, yol, sağlık ve eğitim hizmetlerine ulaşmada zorluk çekiyorlar. Ailelerin büyük çoğunluğu çocuklarını okula gönderemiyor. Sürekli yer değiştirmeleri için sık sık okullarının değişmesi, servis imkanının olmayışı ve kışın yolların kapanması göçer ailelerin çocuklarına eğitim-öğretim konusunda sorunlar yaşatıyor.”
Aynı araştırmada…
“Temel geçim kaynakları olan hayvancılığı şehrin kenar mahallelerinde yapmaya başladıkları için çarpık kentleşme ve istihdam konusunda sorunların ortaya çıkmaya başladığı görülmüştür” ifadeleri de dikkat çekiyor.
Önerilere de yer veriliyor araştırma sonucuyla ilgili raporda.
Sorunların çözümü için uygulanabilecek öneriler;
“Obalara seyyar okullar kurulmalı, Göçer aile çocuklarının eğitimlerini sürdürebilmeleri için servis ve burs imkânı sağlanmalı, Düzenli sağlık taramaları yapmalı, Yerleşik düzene geçen ailelere arazi imkânı sağlanmalı, Göçer ailelerin konut sorununu çözecek adımlar atılmalı, Göçerlerin şehir yaşamına uyum sağlayabilmeleri için projeler hazırlanmalı, Göçerler için ekonomik teşvikler verilmeli, Çoban sigortası imkânı sağlanmalı, Hayvanlar için ilaç ve aşı yardımı sağlanmalı” şeklinde sıralanıyor.
***
Yani mesele şu ki;
“Eğlenceler, oyunlar güzel ama göçebelik kültürünü teşvik ve yaşatmayı ciddi olarak düşünüyorsak, onların eğitim, sağlık, barınma, sosyal güvenlik ve geneli hayvancılıkla geçinen bu insanlara hayvancılık ile ilgili gerekli destekler de planlanmalı ve sağlanmalı...
Ayrıca otlakları, obalarının da küçülmesine yok edilmesine izin verilmemeli...
O vakit, bu durum belki yerleşik hayatın mağdurlarına bile cazip gelebilir...”
Yorumlar
Kalan Karakter: