Buğday bizim, un bizim, ekmek hepimizin... diyor Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır.
Ve kesinlikle haklı!
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi 'Ülkemiz bir buğday ülkesiyken, nasıl oldu da kendimize yetememeye başladık ve nasıl oldu da dışarıdan buğday alacak duruma geldik’ diye.
Neyse bunun detaylarını zaten yazdığım için o yazımda, şimdi umudumuzu taze tutan güzellikleri yazmak istedim.
Başlıktan başlayalım öncelikle. Bildiğimiz üzere Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu’nun tüm ülkeyi kasıp kavuran son zamanlardaki ekonomik krize inat, bölge halkına genele nisbeten bir ütopya yaşatmasını ilgiyle takip ediyoruz.
Ekmeğin ortalama 10 lira olduğu şu günlerde 3 lirayla sabitlemesi, “Su vatandaşın ücretsiz alması gereken bir yaşam hakkıdır” deyip ücretsiz şekilde dağıtımını yapması, ulaşım keza aynı şekilde...
Ve yaptığı belki de en mühim iş ise, balık vermek yerine yöre halkına balık tutmayı da öğretmek niyetiyle gerçekleştirdiği ekonomik reformlar...
Bunun için tarıma yönelik kooperatifleşmeyle Türkiye’nin birçok yerine organik ürünlerle bir pazar oluşturması.
Üstelik bunları yaparken hiçbir anlamda siyasi bir talebi olmaması ve tamamen görev bilinciyle yapması da, aynı siyasi görüşe sahip olsun olmasın herkesin sempatisini kazanmasına sebep oldu.
Aylar önce Bursa’da da şubesini açtığı Organik Tarım Market açılışında ayak üstü sohbetimizde:
“Fatih Bey, siyasette Belediye Başkanlığının ötesinde hayal ettiğiniz bir yer var mı? Mesela Cumhurbaşkanı adayı olmak ister miydiniz?” diye bir soru sormuştum.
Gülümseyerek: "Yapmayın Çağla hanım ne işim olur benim öyle yerlerde. Benim işim toprak, ziraat ve en iyi şekilde geçmişte olduğu gibi bu verimli topraklar sayesinde halkın nasıl refaha ereceği..." ifadelerini kullanmıştı.
Oldukça samimiydi ve söyledikleri ne kadar da değerliydi...
...
KESTEL’DE EKMEK 1 LİRA!
Şimdi Tunceli’den bahsederken, Kestel ne alaka diyeceksiniz.
Veya Fatih Maçoğlu ile Önder Tanır! Biri Türkiye’nin tek komünist başkanı olarak anılırken, diğeri AK Parti'nin yüzlerce İlçe Belediye Başkanlarından biri...
Ama iki Belediye Başkanı arasında tuhaf gelse de, benzerlikler var veya keşke her belediye başkanında olsa dediğimiz benzerlikler bunlar.
Dün gazetemizi ziyarete gelen Önder Tanır’a:
“Siyasi görüşleriniz taban tabana zıt olsa da, Fatih Maçoğlu ile bazı projelerinizde oldukça benzerlikler var.
Özellikle geçtiğimiz günlerde daha ucuz ekmek sunmak, köylümüzü de kalkındırmak adına el ele vererek buğday ekimi ve gerçekleştirdiğiniz hasat faaliyeti...” diye yorumda bulunurken!
Tanır bu sözlerime gülümseyerek:
“Bazı görüşler, fikirler vardır ki, bunun ne partisi ne de dini, dili ırkı vardır. Tamamen insanların refahı adınadır ve evrenseldir” şeklinde yanıt verdi.
Bu sözleri oldukça değerliydi Tanır’ın... Kaldı ki, bu düşüncelerine ben de sonuna kadar katılıyordum.
Hükümetin bazı icraatlarını beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz de hatta!
Ama sırf bu yüzden vatandaşın iyiliği için çabalayan başkanların yaptığı güzellikleri de görmezden gelemeyiz.
Aksi halde hep savunduğumuz tarafsızlık ve objektif habercilik değerlerimizle çelişkiye düşmez miyiz?
Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır da takdiri hak eden başkanlarımızdan.
Öncelikle kaçak yapılaşmayla verdiği mücadeleyle kendinden söz ettirmiş ve hatta bu konuda kim olursa olsun görmezden gelmeyeceğini de,
Kaldı ki, AK Parti’nin bildik isimlerinden milletvekili ve geçmişte çeşitli bakanlıklar da yapmış olan Faruk Çelik’in Alaçam’daki dağ evinin yapı kayıt belgesinin olmaması sebebiyle Tanır’ın taviz vermez tutumu, hatta yıkım kararı çıkarması,
Faruk Çelik’i epey kızdırsa da, belgeleri, kayıtları alel acele yapmak zorunda kalmıştı. Ve bu olay Tanır’ın sözlerindeki tutarlılığı göstermesi açısından oldukça dikkat çekmişti.
Ayrıca Kentsel Dönüşüm ataklarını 6 Şubat Depremi sonrası hızlandırması kimi zaman eski, çürük binaların denetimini ekiplerle beraber yapması ve hatta evlerinin kentsel dönüşüme girmesini istemeyen vatandaşlarla orta yolu bulmak için birebir bu kişileri konutlarında ziyaret edip, onların iyiliği namına olduğunu anlatmak için didinmesi oldukça güzeldi.
Bu konuyla ilgili Tanır’ın şu sözleri de oldukça ilginçti:
“Kentsel dönüşüm çalışmalarımızda depreme dayanıksız olduğunu tespit ettiğimiz bir bina vardı. Hatta öyle bir durumdaydı ki, zemin duvarlarını ellediğinizde ufalanıyordu. Asansörü yoktu ve en üst katta yaşlı insanlar yaşıyordu. Evlerine kadar gidip durumun ne kadar riskli olduğunu söylesek de ikna edemiyorduk. Sonradan öğrendik ki, seçim öncesinde yaşadığımız bu durumun nedeni, İYİ Parti ve CHP’li arkadaşların bina sahiplerine; bu işi rant için yaptığımızı, aslında binada hiç bir şey olmadığı yönünde konuşmalarıymış. Tabi sonrasında bu vatandaşlarımız kendileri de inceletip tekrardan bize gelerek pişman olduklarını söylediler. Ama gerçekten oy kaygısıyla yapılan bu tür şeylerin muhalefet partilerinden gelmesi bazen şaşırtıyor.”
...
Kestel Belediyesi’nin vatandaşa yönelik bir diğer örnek uygulaması ise;
Geçen yıl başlattığı üniversite öğrencilerinin bir yıllığına ulaşım ücretlerini karşılama kararından sonra devlet liselerinde okuyan öğrencilerin de ulaşım ücretlerini karşılamaya başlaması.
Hele ki, ulaşımın özellikle gelen zamlarla aile bütçesine ciddi bir külfet getirdiğini düşünürsek, vatandaşın menfaati gözetilerek yapılan mühim çalışmalardandı.
Dün markette ekmek reyonunda 4 lira satılan ekmekleri gördüğümde gerçekten fırıncıyı saygıyla andım. Nasıl da becermişti nokta kadar hamura somun ekmek şekli vermeyi... Kendi adıma hem fırıncıya, hem bunu ucuz ekmek diye reyona koyan BİM market sorumlularına helal olsun diyorum!
Acaba algı mı yapıyorlardı, vatandaşın aklıyla dalga mı geçiyorlardı, yoksa gelen zamları protesto muydu anlayamadım. Ama sebep ne olursa olsun aklı dumura uğrattığı kesindi.
Ve bu noktada Kestel’de 4 yıldır ekmeğin fiyatının değişmemesi, hala 400 gram ve 1 lira da sabitlenmesi öyle küçümsenecek bir şey değil!
Çünkü yeme kültürümüz ve geleneklerimizde, ekmek kutsal olduğu kadar soframızın da vazgeçilmezi...
Ve bugün ekmeğin ortalama 10 liradan satıldığını düşünürsek ve bazı ailelerin hergün 3-5 tane alması gerektiğini...
Ekmeğimizi elimizden almak olmuyor mu bu ve Kestel Belediyesini bir çoğunun örnek alması lazım gelmez mi...
BİRAZ DA YEREL SEÇİMLER...
Sohbetimiz sırasında seçimlerle ilgili de biraz konuşalım istedik.
Önder Tanır’a; Büyükşehir için konuşulan isimlerden olduğunu ve bu konuda düşüncelerini sorduğumda;
Alinur Aktaş’dan mesleki olarak çok şey öğrendiğini ve böyle bir vefasızlık asla yapmayacağını net şekilde söyledi. Ayrıca Aktaş’ın bir dönem daha yapmasının Bursa için faydalı olacağını düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Evet Tanır’ın bu sözleriyle aslında bu söylentilerin doğru olmadığını anlasak da, Yayın Kurulu Başkanımız Enver Akasoy’un;
“Peki bu durumda düşündüğünüz başka bir mevki, daha kapsamlı bir yer olabilir diyebilir miyiz?” şeklinde sorusunu, espiriyle gülümseyip yanıtlamaması belki de netleşmesini beklediği durumlar nedeniyleydi.
Hani son günlerde sıkça konuşulan, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın 3. dönemi tamamlayacağından ötürü yerine gelecek aday muhabbetleri,
Dündar’ın Aktaş’la çok da can ciğer olmadığı ve aslında Büyükşehir için ikisinin de ayrı kollardan genel merkezle temas halinde olduğu,
Ve en büyük ilçe olan Osmangazi’nin gerek Büyükşehir’le uyumlu çalışma anlamında gerek belediyecilikten anlayan bir adayda karar kılınması önemli olduğu düşünüldüğünde,
Aklımıza ilk gelen isim Önder Tanır gibi duruyor.
Çünkü asıl mesele şu ki; Yerel seçimlerin kriteri vatandaş için genel seçimlerden hep farklı olmuştur ve olması gereken de budur!
Çünkü ikamet ettiği bölgede daha kaliteli, yaşanılır ve belediyecilik hizmetinden en iyi yararlanabileceği profesyonel kişiler ister. Bu noktada siyasi düşüncelerin etkisi daha azdır yerel seçimlerde...
Kaldı ki, CHP Belediyeciliğinin olduğu ilçeler yıllarca takdir görse de, Bursa’da şuan ki mevcut CHP Belediyeleri bu kanıyı itinayla yok etmeyi başardı.
Ve durum itibariyle eğer bunu düzeltebilecek adaylar bulamazlarsa veya emekli belediye başkanlarına umut bağlamaya devam ederlerse, ikinci bir mağlubiyete şimdiden alışsalar psikolojileri için daha iyi olacak gibi...
Yorumlar
Kalan Karakter: