Öncelikle şunu söyleyeyim; yazının başlığı bana ait değil!
Kurşunlu mahallesi muhtarı ve sakinlerine ait…
Nerden çıktı bu mayınlar derseniz;
Midye çiftliklerinin, gözün alabildiğinin çok ötesinde bir alanı kapladığı görüntüsünden...
Ve bu alanın üç çiftlikten, sadece bir çiftliğe ait olduğunu düşünün!
Durum bu iken; bunların “Çanakkale'de düşman gemilerini batırmak için döşenen mayınlara” benzetilmesi de çok tuhaf durmuyor...
…
Kurşunlu; Bursa’nın en uzun sahillerine sahip, altın kumsallarıyla ışıl ışıl parlayan, yeşilin maviyle harmanlandığı, Gemlik’e bağlı cennet köşelerinden…
Yazlıkçısı olduğu kadar, yerlisi de çoktur.
Fakat yıllardır bu güzellikleri ve doğal atmosferi kaybetmemek için çabalayan Kurşunlu sakinleri, bu aralar çok sıkıntılı günler yaşıyorlar.
Sebebi ise; yukarıda belirtiğim, mayın tarlalarına benzetilen midye çiftlikleri…
Halbu ki; Bu çiftlikler hem yerli tüketimde hem de ihracat anlamında önemli bir yere sahip ve dolayısıyla ekonomimize oldukça da faydası bulunduğu halde niye şikayetçiler!
Üstelik bunun yanında, bir midye saatte 8 ile 10 litre su süzüyor ve denizde doğal filitre görevi de görüyor.
Hah işte!
Kurşunlu sahillerinde yaşanan sorunların sebebi de aslında buna bağlı...
İki yıl önce Marmara sahillerinde yaşanan müsilaj sorununa cümleten şahit olduk!
Nasıl da kötü bir görünümdü!
Görünümünden geçtik, o yaz kimse denize neredeyse girememişti.
Hatta pandemi süreciyle peş peşe olmasından ötürü çok daha moral bozucuydu…
Tam da o günlerde, denizi temizlemek adına midye çiftlikleri yaygınlaşmaya başlamıştı.
Yani tamamen iyi niyetli girişimlerdi. Denizin arındırılması anlamında yararı da olmuştu.
Bu çiftlikler sahil ve denizin iç taraflarına kadar büyük alanları teşkil ettiğinden, Bakanlığın onay verdiği yerlerde ve denetimleriyle kuruluyor.
Tercih edilen alanlar genelde, yerleşim yerlerinin dışında, insanların yaşam alanlarından uzak yerlere konumlandırılıyor.
Olması gereken de bu zaten!
Fakat geçtiğimiz yıldan itibaren Kurşunlu civarına iki midye çiftliği kurulmuş. Yetmemiş, üçüncüsü için de hazırlıklar başlamış.
Üstelik yapımına başlanan bu çiftlik, Kurşunlu’nun neredeyse tüm sahillerini kapatıyor.
Bittiğinde ise; 100-150 metre uzağına kadar yaklaşılması yasak olduğu için insanlar sahilden iyice uzağa itiliyor.
Hal böyle olunca mahalle sakinlerini haklı olarak bir telaş alıyor.
Gemlik Belediye başkanına, Kaymakama durumu anlatmak istiyorlar.
Fakat iletişime bile geçemiyorlar. Tarım Bakanlığının ilgili birimine ulaşıyorlar ama, onlardan da dönüş olmuyor.
Sonrasında; Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi’nin başvurusu üzerine, Tarım Bakanlığı adına Genel Müdürlükten gelen yazıda;
“Bakanlığımızca yapılan bilimsel, çevresel ve sosyo-ekonomik çalışmalar neticesinde, diğer faaliyetler de göz önüne alınarak, denizlerimizde sınırlı sayıda yetiştiricilik alanları belirlenmektedir”denmiş.
Evet ne güzel işte vatandaş da onu diyor.
“Hani sınırlı sayıda olacaktı!
Hani yerleşim alanlarına uzak olacaktı!
Evimizin önüne kadar getirip, sahillerimizi kapatmak da neyin nesi oluyor “ diyorlar!
Yazının devamında ise,
Müsilaj için midye çiftliklerinin faydalarından bahsediliyor ve yeni başvurulara da artık izin verilmediğini belirtiyorlar.
Şimdi bu söyleme baktığımızda;
İncelemeler neticesinde, sınırlı sayıda belirlenmekte olduğu söylenirken, bir yıl içinde aynı lokasyonda üçüncüsünü açmanın mantığını okurken bile anlayamadım.
Ayrıca 2022 Mayıs ayında gönderilen bu cevap yazısında; yeni başvurulara izin verilmediği söylenirken, yapım hazırlıklarına kısa süre önce başlanan ve nerdeyse tüm Kurşunlu sahilini kapatan bu çiftliğe nasıl izin verilmiş!
Bu arada şahıslara ve özel bir şirkete işletmesi tahsis edilen bu yerler için Kurşunlu muhtarının söylediğine göre, devlet teşvikinden yararlanıyorlar.
Ne güzel!
Fakat devlet üretim için teşvik ediyor, anladık da...
Kurşunlu’yu midyelerle “kurşunla” demiyor!
Sana vatandaş olarak “Bu işin ticaretini yap, sende kazan, ülkemiz de kazansın“ derken;
“Kurşunlu sahilleri önemli değil! Kaybedebiliriz” diye de teşvik etmiyor!
...
Şu an mahkeme sürecine giren mahalle sakinleri, İl müdürlüğüne de yine başvuruda bulunmuş ve cevap bekliyorlar.
Bu süreç de midye çiftliği işletmecilerinden, SANKO Holding yetkilileri de, yerinde incelemelerde bulunmuş ve şaşkın bir ifadeyle;
“Gerçekten evlerinize, yerleşim yerlerinize çok yakınmış” dediklerini de belirtiyorlar.
E, sonra ne oluyor!
Deniz’in altına beton döşeme işine devam...
…
Şimdi merak ediyoruz;
Müsilaj sebebiyle kurulan bu çiftliklerin, kar oranının yüksek oluşu acaba ranta dönüşmesine mi sebep oldu!
Veya müsilaj bahane edilerek, bu işletmelere en kolay şekilde rant kapıları mı açıldı (!) bilemiyoruz.
Ama Kurşunlu köylüleri:
“Bizim denizimiz zaten midyesinin bolluğuyla ünlü, bu çiftliklere gerek yok!
Denizimizle, sahilimizle, plajımızla, yaşam alanlarımızla aramıza parmaklıklar koymalarına gerek yok!
Öncesinde dalgasını seyrettiğimiz denizimiz, şimdi mayınlar döşenmiş gibi…
Bunca bakir alan varken, neden ille de burada ısrar ediliyor anlamıyoruz” diyor ve ekliyorlar;
“İstemediğimizi belirterek, hepimiz imzalı dilekçelerimizi yetkililere gönderdik. Eğer sahillerimizden çekilmezlerse, Gemlik'ten gelecek binlerce balıkçı ve kayıklarıyla biz dikilen tüm mantarları ve malzemeleri buradan temizlemeyi düşünüyoruz” diye de ifade ediyorlar.
Yani huzurun adresi denilen Kurşunlu Mahallesi, bu aralar mutsuzluğun, tedirginliğin mekanı olmuş durumda!
Yorumlar
Kalan Karakter: