Ya yeminle kim neyi sabitledi, bu ne iş! Anlayan var mı çok merak ediyorum!
Nasıl bir reklam yaptılar ama, gerçekten tebrik etmek gerekiyor…
“1 aylığına fiyatları sabitliyoruz!!!”
Ve ben de eski Türk filmlerindeki ünlü replikle cevap veriyorum:
“Yalaaan söylüyorsunuz”
Üstelik bayağı süslü yalanlar ama, pembe değil!
…
Hatırlarsanız, özellikle birkaç zincir marketin enflasyona sebep olduğunu yetkililer kanalıyla öğrenmiştik!
Hatta utanın deyip, “artık sizden alış-veriş etmeyeceğiz” noktasına gelmiştik.
Neyse ki, onlar da gerçekten utanmıştı!
Özürler, “Biz ettik siz etmeyin” türünden sözler vs.
Ama bizde tık yok!
Sonraki günlerde, bir de ne görelim!
“Fiyatları 1 ay sabitledik” diyerek gönlümüzü almaya çalışıyorlar.
Eh tabii bu işte Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin işletmelere hitaben söylediği:
“Sizlerde gelin elinizi taşın altına koyun, o vakit bu taşı yolumuzdan bir an evvel kaldırıp atarız” şeklindeki indirim çağrısının da çokça etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Veya tamamen bu sayede oldu diyebiliriz. Çağrıya icabet etmek adettendi değil mi ama!
Hele ki enflasyonu bu hale getirmişse bu marketler, düzeltmek de onlara düşerdi pek tabii ki!
Üstelik haksızca habire “enflasyon oranlarını düşük gösteriyor” diye eleştirilen TÜİK için de doğruluğu sınanmak açısından faydalı olabilirdi. Bu sayede, ocak ayı enflasyon rakamlarını açıkladığında, tüm iftira atanlara bu kez TÜİK;
“Görün işte! Yalan söylüyorsunuz!” da der belki!
Kim bilir…
…
Neyse gelelim bu bahsi geçen, enflasyona sebep ismi malum marketlere…
Hal böyle olunca bu marketlerde;
“Bakanımızı kırmayalım, hükümetle aramızı düzeltelim, eh vatandaşın da indirim lafını duyması yeterli zaten” diyerek, böyle bir uygulamaya girdi.
Sabitleme öncesinde, belirtilen ürünlerde önce mis gibi fiyat artışları yapıldı.
Sonrasında yine bu ürünler, gramajı düşürülerek yeniden paketlendi. Hem de ne güzel paketler bir kurdelası eksik!
Üstelik minik minik çok da sevimliler.
Devamında ise sabitleme kapsamına girmeyen ürünlere, altın, zümrüt, pırlantadan kürkler…
Artık Allah ne verdiyse giydirdikçe giydirdiler!
Ama biz vatandaşlar yıllar var ki; sadece indirimlere odaklandığımızdan, öncelikle kırmızı, yani indirim etiketine odaklandığımızdan, nasıl da mutlu olduk!
“Aman da aman mis gibi fiyatlar” dedik ilk başlarda…
E sonra ödenen miktara, cüzdanda kalan paraya baktık!
Ve işte o zaman;
“Yine mi gol değil! Üstelik bırak golü yine mi kendi kaleme attım” deyip, Bursaspor'dan hallice bir psikolojiye girdik…
…
PEKİ HER ŞEYİN SORUMLUSU MARKETLER Mİ!
Bu yaşananlara sadece vatandaş gözüyle bakmanın, objektif ve gerçekçi bir bakış olmayacağı kesin…
Tabii ki her şeyin sorumlusunun marketler olmadığının da, akıl baliğ olmuş her yetişkin farkında!
Uygulanan bazı ekonomik politikaların, maliyetlerin artmasına sebep olduğunun tabii ki farkındayız.
Veriler ortada! Üstelik TÜİK’e rağmen…
Yıllık ÜFE dediğimiz üretici enflasyonu yüzde 97 küsür olurken, TÜFE yani tüketici enflasyonu yüzde 64 küsürlere ulaştığı veriler de açık şekilde gördük.
Yani bu ne demek; ÜFE ve TÜFE arasında ki makas daraldıkça daraldı.
Anlamı;
Üreticinin maliyetleri hızla artarken, bunu tüketiciye yansıtma durumunda kalıyor ve yansıtmak zorunda…
Ne yapabilirler ki, sonuçta vakıf hizmeti değil! Onlarda ticari işletmeler…
Ayrıca bitkisel ve süt ürünlerin üretiminde azalma olduğu düşünüldüğünde, maliyetlerin artacağını kavramak için dahi olmaya da sanırım gerek yok, tabi biz tüketicilere yansıyacağına da!
Tarih boyunca ekonomik darboğaz yaşandığında stokçular, akbabalar, ensesi kalın kapkaççılar her zaman olmuştur ve olacaktır da…
Ama devlet müdahalesi doğru olduğunda ve onlara pirim vermeyecek politikalar ortaya konulduğunda, bu tür yağmacıların gücünün zayıflayacağını da biliyoruz…
Fakat içinde bulunduğumuz zaman diliminde; yani hayvancılık yeterince desteklenmiyorsa,
Tarım ülkesi olarak anılırken, ata tohumu bulunmaz nimetlerden olmuşsa,
Ham madde ithalatı; ihracatı açık ara geçmişse,
Her şeyin suçlusu olarak marketleri görmek de işin kolayına kaçmak olmaz mı?..
Veya kaçmak yerine, dönüp hatalara bakmak gerekmez mi?
Belki de gözden kaçanlar vardır!
Yorumlar
Kalan Karakter: