Eleştiri yapıcı olduğu sürece, hataları düzeltmek adına faydalıdır.
Kaldı ki, sınırları olmalıdır. Eleştirinin mahiyeti sadece işlenen konuyla alakalı olmalı ve amaç rencide etmek değil, çözüm bulmak olmalıdır.
Ama günümüzde artık bu, gerek sosyal hayatta, gerek siyasette maalesef kişisel hislerle ve en çok da menfaatler doğrultusunda yapılır oldu.
Özellikle siyasette son yıllarda ne çok görür olduk bu yıkıcı, hatta darma duman eden eleştirileri!
Seviye yerlerde ve vatandaşın asıl dertleri de olduğu gibi yerli yerinde...
Kimse kimsenin yaptığı işle ilgilenmiyor. Daha çok yapılanları da yıkma düşüncesinde...
Hele ki bu dönem!
Bırakın muhalif partilerin birbirine salladığı sopaları, partiler kendi içlerinde birbirlerine kılıç çeker oldu!
“Yok o koltuğa ben oturacaktım, sen ne çabuk kaptın”,
Veya; "Koltuk gidince birbirlerini, partilerini bozuk para gibi harcayanlar", daha neler neler...
Ve bir de bakıyoruz ki; meğer tüm şirinlikler vatandaşı düşünme kisvesi altında yapılıyormuş.
Eh böyle bir ortamda iş bu hale gelince, iyi işler yapanları da takdir etmek gerek!
Tabii bu takdirler de, çıkarsız ve hak edenlere olmalı.
Yoksa eleştirdiklerimizden bir farkımız olmaz.
Değil mi ama!
...
BURSA İÇİN TAKDİR ETMELİ!
Malum Bursa vekil listesine baktığımızda, çoğu emektar vekil olsa da, çiçeği burnunda vekillerimiz de yok değil!
Onları da zamanla tanıyacağız ve umuyorum ki, güzel işleriyle tanıyalım.
Yeni vekillerimizden sanırım Bursa'da en tanınmışı, İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu...
Çok kez haberini yapmış bir gazeteci olarak, kimi zaman eleştiri de aldım.
“İYİ Partili misiniz? Onların haberlerine daha öncelik veriyorsunuz” diye..
Öyle bir şey olabilir miydi?
Bir gazetecinin siyasi fikri olmaz demiyorum. Çünkü bizler de vatandaşız ve oy kullanıyoruz.
Fakat etik olan, siyasi görüşünün objektifliğinin önüne geçmemesi ve en önemlisi bunu nakite çevirmemektir.
Çok şükür ki, hem şahsım hem gazetemizin bu yöndeki hassasiyeti ortadadır ve bu anlamda kimsenin aksini de söyleyeceğini sanmıyorum.
Kaldı ki, gerek siyasi ve gerek sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olsun iyi yönlerini yazdığım gibi, yeri geldiğinde gerekli eleştiriyi yaptığımı okuyucularım bilir.
Bu anlamda da Türkoğlu’nu gerek sendikacılığı döneminde, gerekse İYİ Parti'de yaptığı sağlam muhalefet sebebiyle çokça takip ettik. Ve kendisini eleştirdiğimiz de çok oldu.
Ama diğer tüm parti il başkanlarından farklı ve aktif olması onu hep bir adım öteye geçiriyordu.
Ve milletvekilliğini de bu doğrultuda hak etmiş bir isimdi.
Çünkü, mizacı gereği mecliste kenarda oturanlardan olmayacağını, Bursa’nın sorunlarını herkesin duyacağı şekilde anlatacağından kimsenin şüphesi yoktu.
Üstelik tek türkü söyleyip ısıtıp ısıtıp siyaset yapmaya kalkmayacağından, devamlı farkındalık yaratacağından da eminiz.
Ve daha göreve başlar başlamaz da, dün TBMM’de soru önergesi veren ilk vekil olarak bunu gösterdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursalılara yapımı için söz verdiği Atatürk Spor Salonu projesinin akibetini Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi. Türkoğlu verdiği önergede kısaca;
“ Bursa’da temeli Mustafa Kemal Atatürk’ün bağışıyla atılan Atatürk Stadyumu 2019 yılında yıkılıp yerine Millet Bahçesi yapıldı. Aynı yerde bulunan Atatürk Spor Salonu ve kapalı yüzme havuzu da 2020 yılında yıkıldı.
Kamuoyuna söz verildiği halde yenisinin yapılmamasının gerçek nedeni nedir?
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile bakanlığınız arasında bu bölgeyle ilgili olarak yapılan herhangi bir protokol var mı varsa bu protokoldeki bağlayıcı hükümler nelerdir?
Yapılması ile ilgili herhangi bir yaptırıma gitmeyi düşünüyor musunuz?” ifadelerini kullandı.
Atatürk Stadyumu yıkıldığında oldukça tepki göstermişti.
Üstelik zaten onun yerine yapılan Millet Bahçesi de, hemen yanında Kültür Park varken, gerek var mıydı buna diye çokça eleştiriler almıştı.
Üstüne bir de Atatürk Spor Salonunun yıkılması işin tuzu biberi olmuştu. Fakat Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tepkiler üzerine, daha modern bir mimari ile aynı yere yenisinin yapılacağını söyleyince tepkiler beklemeye alınmıştı.
Sonra ise; malum hafızalar da sözler de zaman aşımına uğramıştı hep olduğu gibi...
Ve bu noktada Türkoğlu’nun milletvekili olur olmaz, Bursa için verilen ama unutulan sözlerden başlaması oldukça değerli.
Bunların devamı da gelecek gibi görünüyor.
Verilen sözler, verilecek sözler, bunların hatırlatılması ve yerine getirilmesi anlamında mühim!
Eh, malum insanların hafızası önemsiz gördüğü verileri hep öteler.
Hele ki siyasette bu çok olur ve bazen o önemsiz görülenler nedense vatandaş için oldukça önem arzeden olur...
Hatırlatmak iyidir!
Yorumlar
Kalan Karakter: