Vatandaş olarak zaman zaman ;
Yönetemiyor, yapamıyor, şu böyle olmalı, bu böyle olmalı, geçinemiyoruz, hayat pahalılığı, işsizlik diz boyu, eğitim, sağlık sistemi yetersiz, liyakat yok vesaire...
Gibi şikayetlerimizi dillendiririz her dönem ve dillendirebilmeliyiz de zaten...
Çünkü biz vatandaşız!
Ülkeyi yönetenleri eleştirme, eksiğini gediğini, yanlışını, hatalarını söylemeye, yapılması gerekenleri talep etmeye hakkımız var.
Tabii ki doğrularını, vatanımız için, vatandaşı için yaptıklarını takdir de etmeliyiz.
Ama yöneteni biz seçiyorsak, görevini yapsın diyedir, güvendiğimiz inandığımız içindir.
Ve onu o makama getirip, görevini yaptığı için teşekkürden ziyade, yapmadıkları, yapamadıkları için en çok eleştiri yapma hakkına sahibiz.
Dün mazbatasını alan milletvekilleri;
Kimi benim, kimi senin, yani bizlerin teveccühüyle aldılar o akit belgelerini...
Oyunu kullanan her vatandaşın vekili oldular.
Ve vekil olmak, olmayı kabul etmek çok büyük bir sorumluluktur:
Sen merak etme, senin adına görevim dahilinde her sıkıntına çözüm bulmak için vekil oldum;
Tıpkı seçim sürecinde:
Seni kucakladığım gibi,
Sitemlerine baş eğdiğim gibi,
Dağ başında olsan gelip seni sorduğum, can kulağıyla derdini dinlediğim gibi,
Çocukla çocuk, gençle genç, yaşlıyla yaşlı olduğum gibi,
Sana yukarıdan bakmadığım, mütevazi olduğum gibi,
Telefonlarına her an baktığım ve nerede görsem yumuşak bir dil kullandığım gibi,
Aileme, dost ahbaba değil, sadece seni sorduğum, taleplerini dikkate aldığım gibi,
Senin ve vekili olduğum ilin, ülkenin daha iyi olanaklarda yaşanılır olması için çabalayacağıma yemin ettiğim gibi,
Ve sana samimiyetle verdiğim vaatleri tutacağıma inandığın gibi yürekten hissedebilmek, verdiği sözleri aldığı vekaletle;
Hakkıyla, vicdanıyla, hukukuyla yerine getirebilmektir...
...
OY KULLANMAYANIN ŞİKAYETE HAKKI YOKTUR!
Evet, oylarımızla belirlediğimiz yöneticileri eleştiri hakkımız da, şikayet hakkımız da vatandaş olarak var!
Çünkü mührümüzle onlara verdiğimiz, vekaletin verdiği bir haktır ve onlar da bu anlaşmaya uymak zorundadır.
Fakat oy kullanmışsak tabii ki!
Hani vatandaş olarak Anayasal hakkımız var ya;
Bizi kul değil, yurttaş olmayı,
Ülke yönetiminde kenardan bakmayı değil, yönetimin içinde olmayı,
İnsanca yaşamak için tercih yapmayı,
Beğenmezsen değiştirebilmeyi,
Vatanın bir bireyi olmayı,
Ülkenin, kendinin, çoluk çoçuğunun, sevdiklerinin geleceği için;
Bizlere verilen yöneticileri seçme ve istersen fiilen yönetimde olmak için verilen hak varya;
Bu ülkenin vatandaşı olma gururunu ispatlayan en mühim haklardan “seçme ve seçilme hakkı”nı kullanmak zorundayız.
Yok küstüm kullanmıyorum!
Kime?
Haklarına mı?
Ne değişecek bir kişiyle!
Bazen bir kişi bir ülkenin kaderini değiştirir. Atatürk’ü hatırla ve kendini önemse...
Birgün tatil, oy kullanacağıma kendime zaman ayırırım.
Oy kullanmakta kendine verdiğin önem değil mi? O zaman 5 yıl susacaksın, kendine ayırdığın veya ayıramadığın zaman da hiçbir şey için şikayet etmeyeceksin!
8 milyon kişi kendilerince sebeplerle oy kullanmadı!
Kendi haklarından feragat ettiği gibi belki de birçok insanın hakkına da girdiklerini düşündüler mi acaba?
Ve pazar günü yine ülkemiz için önemli birgün...
Ve eğer vatandaş olarak haklarım var diyorsak;
Öncelikle bunu diyebilmek için yasal olarak bize verilen haklarımızı kullanmamız gerekmez mi?
Hadi tüm kırgınlıklarımızı ve rehaveti atalım üstümüzden;
Ve ha gayret diyerek;
Kendi irademizle, kendi tecrübelerimizle ve kimsenin etkisi altında kalmadan, geçmiş süreci tartarak, gelecek hayallerimizi gerçekçi bir gözle görerek;
Bu güzel vatanın, vatandaşı olmanın gururunu yaşamak için mührümüzü basalım.
Ki konuşmaya da, şikayete de, talep etmeye de, sevince de, mutluluğa ortak olmaya da hakkımız olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: