Deprem ikinci haftasını doldururken;
Yaşadığımız birçok felaketlerdeki gibi yine sebepler ve ihmaller değişmedi maalesef;
Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimlerin Anayasa’nın imar yasası;
Ve yönetmeliklerinin kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getiremedikleri;
Veya
Eksik ya da kusurlu yerine getirmelerinden dolayı yaşandığına, maalesef çok acı bir şekilde yine şahit olduk!
Hukuken bunun adı “HİZMET KUSURUDUR.”
Bu sebeple; yerel yönetimler ve merkezi yönetimin kendisi,
Deprem neticesindeki; tüm maddi, manevi zarara uğrayan vatandaşlara “hizmet kusuru” ilkesi gereğince, hukuken ve doğrudan sorumlu olduğunu Türkiye Barolar Birliği açık şekilde ifade ediyor.
Ve şunları da ekliyor:
“Kamusal zarar yanında özel, yani vatandaşın zararının da envanterini ivedilikle çıkartarak depremzedelerin tüm zararını karşılaması, tazmin ettiği bu zararı daha sonra ikincil derecede sorumlu ve kusurlu olan yüklenici, mimar, mühendis, yerel yönetim görevlisi gibi kişi ve kuruluşlara rücu etmesi gerekir. Aksi halde fiziki, teknik ve insan dokusu ile donanımındaki eksiklikler ve yetersizlikler nedeni ile olağan koşullarda dahi sağlıklı ve hızlı hukuk servisi yapmakta yetersiz kalan mevcut yargı birimlerinin, olağanüstü koşullarda adalet hizmeti vermesi, bu bağlamda açılacak binlerce davanın altından kalkması fiilen ve maddeten mümkün değildir.”
Bunun meali; Yaşanılan felaket sonrası maddi ve manevi zarara uğrayan vatandaşlar, Anayasa’nın vermiş olduğu haklar sebebiyle, bu zararları telafi edilmediği takdirde;
Karşılarında yerel ve merkezi yönetimler dahil, kim olursa olsun!
Dava açma hakkına sahip olup, muhataplarının bu zararları karşılamadığı halde ise, gerekli hukuki cezaların verileceği demek oluyor…
Yani gerek merkezi yönetimler, gerek yerel yönetimlerin zararlarını karşılamak adına depremzedelere verdikleri nakdi ve genel ihtiyaç maddeleri,
Görevleri ve sorumlulukları olup, yardım kapsamına girmemektedir…
Bu halde; herhangi bir deprem olasılığı için düzenli olarak toplanan deprem vergileri de bu anlamda, başka bir amaç veya gider dahilinde kullanılamaz!
Ve lütfen vatandaş olarak bu haklarımızı bilelim!
Bilelim ki; birilerinin bizlere sadaka verir gibi hakkımız olanı verdiğinde, talepkâr olmalarına da fırsat vermeyelim!
…
DEPREM SONRASI ARAMA KURTARMADAKİ YETERSİZLİK VE HAKLAR:
Bu konuda da yasalar vatandaştan yana;
Haklarımızı bildiğimizden, sandığımızdan çok daha fazla aslında!
Kahramanmaraş depreminde; arama kurtarma çalışmaları ve kriz yönetimi, AFAD sorumluluğundaydı.
Bu görev 15.07.2018’de yayınlanan 4 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil durum Başkanlığına yani AFAD’a verilmişti.
Bunun anlamı ise; depreme müdahale, risk yönetimi, koordinasyon ve müdahale hazırlığının gereği gibi getirilmesinden AFAD sorumludur.
Ayrıca böyle afetlerde yine 7269 sayılı kanunla valilikler de sorumludur.
Kurtarma ekiplerinin geç gelmesi, yeterli sayıda olmaması, gerekli teçhizatın bulunmaması vb durumlarda “hizmet kusuru” olarak kabul edilir.
Ve yaşanan aksiliklerde; yasal olarak öncelikle üst merciiler tarafından, görevlendirilen kişiler ve kurumlar sorumlu tutulur.
Kahramanmaraş'taki depremde, AFAD’ın bu anlamda birçok yetersizliklerine şahit olduk.
Kaldı ki, bu aksaklıkları yetkililer bile kabul etmek durumunda kaldılar.
Zaten o kadar aleni şekildeydi ki, inkar edilemezdi de…
Ve bu aksaklıklar ve bir türlü koordine olamamak birçok insanın hayatına mal olduğu da;
Saatler sonra “mucize” olarak nitelendirdiğimiz;
Nadirde olsa sağ çıkan insanların olmasından da çok net belli oldu!
Daha erken, taktikli, teçhizatlı ve seri halde müdahale olsaydı, ölümlerin çok daha az olacağı muhakkaktı!
…
Yaşanılan süreç çok acı ve telafisi mümkün olmayan kayıplar bıraktı!
Mesele; birilerinin ceza alması için çabalamak değil!
Fakat haklarımızı bilmek,
Ve;
Sorumlu olanların haklarımızdan haberdar olduğumuzu bilmeleri…
Böylelikle;
Hem uğradığımız kayıpların bir nebzede olsa telafisi;
Hem de olası depremler adına;
Yetkililerin işlerine daha önem vermesini,
Ve hatta en az kayıplarla ve belki de;
Hiçbir cana mal olmadan, geçmesi sağlanabilir…
Üstelik bağış, yardım adıyla değil!
Hakkımız olduğu için…
Yorumlar
Kalan Karakter: