Gün geçmiyor ki eğitimde yeni bir tartışma yaşanmasın.
Bugünlerde gündemi meşgul eden konu 'Öğretmen Alımlarında' mülakat olup olmayacağı ve olacaksa nasıl olacağı.
Öncelikle seçim öncesi verilen tüm mülakatların kaldırılacağı sözünün tutulmayacağı gözüküyor.
Yeni bakan 'mülakat gibi mülakat' derken yeni sistemde sınav sonucuna ek olarak kamera ile kaydedilecek bir mülakatın yapılacağını belirtti.
Açıklamanın devamında istihdam edilecek aday sayısının 3 katı kadar kişinin davet edileceği, bu adaylara elektronik ortamdan rastgele sorular sorulacağı, bu sorulara bir komisyon önünde yanıt verileceği ve değerlendirmenin tüm bunların sonucuna göre yapılacağı söylendi.
Bu açıklama birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.
Seçim öncesi verilen sözle tezat oluşturulan bu söylem doğal olarak geçmiş yıllardaki olumsuz deneyimler akıllardayken eğitimciler ve kamuoyu nezdinde bir tedirginlik yarattı.
Hepimiz sınav sonucu yüksek adayların mülakatta elenip, daha düşük puanlı adayların alındığı ile ilgili onlarca örneği hatırlıyoruz.
Aslında mülakat herhangi bir işe alımda oldukça önemlidir.
Hatta mülakat olmadan sadece kağıt üzerinde bir notla karar vermek pek de sağlıklı bir uygulama olarak kabul edilmez.
Ancak belirttiğim gibi mülakat sisteminin geçmiş dönemde sağlıklı uygulanmaması, bir çok haksızlığa neden olması mülakat istemeyenleri haklı bir duruma geçiriyor.
Bundan sonrası için daha sağlıklı bir sistem sözü her ne kadar bugüne kadar yapılanların pek de hakkaniyetli olmadığı izlenimi verse de yapılması gereken acele etmeden, eğitimin tüm paydaşlarını içine alan bir anlayışla herkesin tatmin olacağı bir düzenleme için çaba sarfetmektir.
Mülakat sonuçlarına itiraz yolu açık, eskiden de açıktı.
Fakat haksızlığa uğrayan bir kişinin bunu hukuk önünde kanıtlaması yıllar alıyor ve geç gelen adalet, adalet olmaktan çıkıyor.
Aday o süre içerisinde hayatını idame ettirmek durumunda olduğu için başka bir işe yönelmiş oluyor.
Böylesi durumlar herhangi bir demokratik sistemde kabul edilemez olmasına rağmen ne yazık ki ülkemizde olağan hale geldi ve normalmiş gibi kanıksandı.
Özetle şahsi kanaatim insanların hafızalarındaki olumsuz algı silininceye kadar mülakat sistemi kaldırılmalıdır.
Bu hem kısa bir süre önce verilen sözlerin tutulması bakımından bir güven yaratacak hem de alel acele devam ettirmek istenen sistemin daha tarafsız ve sağlıklı hale gelmesi için bir zaman kazandıracaktır.
Şu durumda mülakat sisteminin devamı var olan tartışmaları bitirmeyeceği gibi yenilerini de beraberinde getirecektir.
Bambaşka sorunlarla boğuşan eğitim camiası için bu durum gündemin boş yere işgalidir.
Konuşulması ve çözülmesi gereken bilimsel eğitim, öğretmenlerin özlük hakları, okulların fiziksel durumu, eğitim içerikleri vb. çok daha önemli konular varken bu tartışma haksızlıktır.
İnsanların ezici bir çoğunluğunun mülakata karşı olmadığını düşünüyorum ancak böyle bir sistemin kurulması için de farklı görüşlerin alınması, geçmişte yaşanan olumsuzlukların olmayacağı yönünde kamuoyunun ikna edilmesi ve herşeyden önemlisi bilimsel, akılcı bir altyapıya uygun olması gerekir.
Bu konuları çözdükten sonra haksızlığın olmadığı bir sistemi kimse ne eleştirir ne karşı çıkar.
Bu meseleyi biraz zamana yayarak değerlendirmekte fayda olacağını düşünüyorum.
Eğitimde asıl sorunlarımızın tartışıldığı bir gündem dileğiyle herkese iyi haftalar dilerim.
Yorumlar
Kalan Karakter: