Türkiye’de atanmayı bekleyen 600 bin öğretmen var.
Üniversitelerin eğitim fakültesini tamamlamış, çocuklarına kavuşmak için, hayallerine kavuşmak için bekleyen tam 600 bin öğretmen…
Şu birikime bakar mısınız?
Madem atama yapmayacaksınız, neden eğitim fakültesine öğrenci almaya devam ediyorsunuz?
***
Türkiye’de kaç öğretmen açığı var?
Geçen yıl 102 bin öğretmen açığı vardı.
Bu yıl emekli olan, istifa eden ve rahmetli olan öğretmenlerle birlikte bu sayı daha da büyüdü.
Üstüne bir de ihtiyacı karşılamak için açılan okullarla birlikte sayı öylesine büyüdü ki…
Devletin bir an önce gerçek mana da öğretmen istihdamı sağlamasına ihtiyacı var.
***
Neden olmuyor, neden bir türlü bu açık kapanamıyor?
Çünkü, bütçe yok!..
Öğretmene ödenebilecek bir bütçe düzenlenemiyor.
Fakat, bununla ilgili bir planlama da yok.
Hani şu ne işe yarıyor dediğimiz ‘Devlet Planlama Teşkilatı’ var ya… Bu işe yarıyordu.
Bugünden 5 yıl sonrasını planlar, bugün ona göre davranırdı.
Yani 5 yıl sonrasının öğretmen planını bugünden yapardı.
Peki 100 bini geçen öğretmen açığı nasıl kapatılıyor?
‘Hukuki Kölelik Sistemi’yle…
Yani ücretli öğretmenlerle!..
Hukuki kölelik sistemi olarak tanımlamamın sebebi, öğretmenlerin hak ettiği ücreti alamaması, üstüne bir de hiçbir özlük haklarına sahip olamamasından dolayı…
Düşün ki, bir öğretmen haftada 40 saat derse girse, asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyor.
Sigortası ise 40 saate tekabül eden 5 gün yatmış oluyor.
Peki devlet memuru olan öğretmen kendi ana maaşını hak etmek için ne yapıyor?
Haftada sadece 15 derse girmesi yetiyor… 15 derse kadar da ek ders alabiliyor… Üstüne bir de okullarda destekleme kursu açabiliyor…
Arasındaki farkı siz düşünün lütfen…
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Müjde’ diyerek tanımladığı her 4 derse 1 ders devletten modeline geçildi.
Öğretmenlerin alacakları ücret bir nebze de olsa arttı ama…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu müjdeyle ücretli öğretmenlik mesleğini de kalıcı hale getirmiş oldu.
Artık planlamalar, ücretli öğretmenlik üzerinden yapılacak…
****
Tüm ücretli öğretmenlerin tek bir umutları var…
540 rakamı onlar için çok şey ifade ediyor.
İstekleri şu!..
540 iş gününü dolduran ücretli öğretmenlerin mülakata çağırılması ve atamada öncelik tanınması.
540 iş gününü doldurabilmek için 5 yılın geçmesi gerekir. Düşünün artık, 5 yıldır devletin okulunda ders veriyor ama, okuldaki sözleşmeli temizlik görevlisi bile o öğretmenden daha fazla ücret alıyor.
Hak mı adalet mi?
Bu yasanın çıkması için Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu ile BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, zaman zaman mecliste konuşmalar yapıyor, acilen çıkarılması gerektiğini dile getiriyor.
Konu hakkında AK Partili vekillerden tek bir söz bile duymuyoruz…
Son aldığımız bilgilere göre; 20 bin öğretmen KPSS’den atanacak, 3 bin öğretmen 540 iş günü yasası üzerinden atanacaktı…
****
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık’a konuyu ileterek bununla ilgili bir çalışma var mı diye sordum.
“Bu konu bize öğretmenler tarafından da çok soruluyor, sürekli dile getiriliyor fakat, hükümete sorduğumuzda böyle bir çalışmanın olmadığını söylüyorlar. Biz de defalarca gündeme getirdik ama çalışmaları göremiyoruz” diye cevap verdi.
***
Belki diyorum, seçim öncesi yine bir sürprizle çıkarlar…
Ama yok!...
Bursa Eğitim İş Sendikası Başkanı Yeliz Toy’la da görüştüm.
“Bursa’da 4 bin öğretmen açığı var. Geçtiğimiz yılın açığı… Aynı şekilde derslik açığı da var. Yani yeni okulların yapılması, yapılacak olan okullara da öğretmenler atanması gerekiyor. Her öğretmenin, öğretmenlik yapmak isteyeceği Bursa’da bile şu anda 4 bin öğretmen açığını maalesef ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyorlar. Ücretli öğretmenlerin bu konuda haklı istekleri var, fakat plansızlık nedeniyle bir türlü atanamıyorlar” dedi.
540 iş günü konusuna da değinen Toy, “Bu söylentiler her sene öğretmenlere umut oluyor, bir beklenti içerisine giriliyor. Fakat bununla ilgili tek bir adım bile atılmıyor…”
****
Çok değerli ‘ücretli’ atanamayan öğretmenler, bu yazıyla niyetim hayallerinizi suya düşürmek veya umutlarını yitirmenizi sağlamak değil.
Fakat durum budur!..
Ya daha fazla sesiniz çıkacak ya da size sus payı verilen müjdelere tamah etmeye devam edeceksiniz.
Yorumlar
Kalan Karakter: