Dünyanın her yerinde kaçak binalarla mücadele edilirken, biz Bursa’da adeta kaçak mahalleler kurmuşuz.
Bursa’nın yapı stoğu konusundaki sıkıntıları zaman zaman dile getirmişimdir.
Sadece Bursa’da değil, Türkiye’nin en önemli konusudur kaçak yapılar.
Biri gelir, devletin arazisini çevirir… Adeta üzerine çöker ve orada bir yapı oluşturur.
Devlet arazisinin üzerine yapılan evin, seçim döneminde tapusu çıkartılır…
Neden?
Oradaki insanlar mağdur olmasınlar diye!..
Yahu bu şeye benziyor…
Ben hırsızlık yapayım, devletten çalayım, çırpayım ama devlet beni mağdur etmemek için affetsin…
İşte imar affı da bununla aynı oranda suçtur…
***
Türkiye’nin plansız sanayileşme atılımı sonrası memleketinde tarım ürünlerini sahtekâr tüccara kaptıran ve batan köylüler, bir dönem akın akın şehirlere gelmeye başladılar.
Bursa da bu göç dalgasından nasibini alan şehirlerden biri.
Normal şartlar altında 300 bin nüfusu zor kaldıracak olan şehir, bugün 3 milyon küsür nüfusa ev sahipliği yapıyor.
Nüfusun yüzde 60’ı ise tamamen kaçak yapılmış yapılarda resmi olarak oturuyor.
Ülkenin bir deprem sorunu gerçeği var!..
Bursa’nın ise şehirleşme sorunu gerçeği var!..
Yani her gelen insanı oy potansiyeli olarak gören siyasiler, her seferinde onlara yasal haklar tanıyarak şehri el birliğiyle öldürmüşlerdir.
Bakın burada herhangi bir partiden bahsetmiyorum.
Tümünden bahsediyorum.
***
Bursa 1923’ten bu yana planlanamayan bir şehir!
Şehrimizin tarihine bir bakalım…
Tam bir planlama yapılıyor, hemen ardından bu plana uyulmayacak bir kitlesel hareket gerçekleşiyor.
Mesela, şehir planlanmış, ön görüler yapılmış büyüme tamamen planlı bir şekilde ilerlerken bir anda Bursa’ya fabrikalar kurulmaya başlanmış.
TOFAŞ Fabrikası kurulmuş mesela…
Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş…
Burada çalışacak elemana ihtiyaç oldukça da memleketlerden çalışacak adam getirdiler.
Gelen insanlar Bursa’da barınma ihtiyacını karşılamak için ev almak yerine, arsa aldılar.
Alınan arsalar, paramparça edilerek parsellere bölündü. Ve üzerine daha sonra 2.ci, 3.cü katı çıkmak üzere evler yapılmaya başlandı.
Hatta memleketlerindeki kültürü o kadar şehre taşımışlardı ki, kendilerine evin önünde bahçe hatta evin altında ahır yapanlar bile oldu.
Sonuç olarak, kaçak yapılardan oluşan mahalleler oluşmaya bile başladı. Ve bu mahalleler maalesef Bursa’nın ovasını mahvetti.
***
İşte bugünün sorunlarının temeli 60 yıl önce atılmış oldu.
Şimdi dönüp baktığımızda tüm bunlara izin veren siyasi iradeye nasıl kızıyorsak, bugün yapılanlardan dolayı 60 yıl sonra bize kızmasınlar diye çalışmak lazım.
Çünkü, 60 yıl sonrası bizim geleceğimiz, şehrimizin geleceğidir. Ve bizim geleceğimize de şehrimize de borcumuz var.
Plansız hareket etmeyelim artık…
Oy kaygısıyla birilerine yalan-yanlış şeyler anlatmayalım.
***
Son Not!..
Bu yazıyı yeni bir yazı dizisinin ilk girişi olarak düşünün.
Çünkü, önümüzdeki hafta Panayır Mahallesi’nin sözde kentsel dönüşümünü tüm taraflarıyla anlatmaya başlayacağım…
Daha önce defalarca yapılan hataların burada yapılmaması adına elimden geldiğince bilgilendirici olmaya çalışacağım.
Yorumlar
Kalan Karakter: