Zincir marketler, beklenmedik bir şekilde geçtiğimiz günlerde ülke gündemine oturmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konu hakkında şu şekilde açıklamalarda bulunmuştu:
“Vatandaşın fırsatçı terörü dediği konu var. Özellikle son üç aydır maliyetlerde bir artış yok. Akaryakıt giderleri artmıyor, personel giderleri artmıyor ama marketlerin yüzde 30’a varan oranlarda son 3 aydır artışlar yaptığı görülüyor.”
Devamında müdahale için atacakları adımlardan bahsederken;
“Biz hukuk devletiyiz. Soruşturmalar neticesinde gerekli adımları attık, atarız. Hazine Maliye ve Ticaret Bakanlıklarımız hassasiyetle takip ediyor. Bu noktada kontroller çok daha farklı uygulamalarla devam edecek” ifadelerini kullanmıştı.
Hemen sonrasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında, bu marketlerin FETÖ terör örgütüyle ilgisi olduğunu ima etmesiyle işler iyice kızışmıştı.
Bunun üzerine Gıda Perakendicileri Derneği Başkanı ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykoç sert açıklamasıyla okları üzerine çekmiş ama arkasında kimseyi de bulamamıştı.
Hatta 'yanımda olurlar' diye düşündüğü kişilerden bile tepki almış ve hızlı bir şekilde görevinden istifa etmişti.
Olayın asıl mağduru vatandaş ise zamı mamı unutup, yaşananları seyre daldı!
Neyse sonrasında soruşturmalar açıldı, denetlemeler yapıldı ve yüklü cezalar kesildi.
Vatandaş hala seyre devam!
7 Aralık günü ise Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’ de yayımlanan, zincir marketlere gelen yeni düzenlemeyle;
“Zincir marketler, satışa sundukları ürünlerini Ticaret Bakanlığı’nın sistemine aktarmak zorunda olacak” kararı çıktı.
Bu, aslında vatandaş adına güzel hatta biraz gecikmiş bir karar…
Faydası olur mu?
Hakkıyla uygulanırsa neden olmasın!
Ama vatandaş olarak hala izlemedeyiz.
Malum yaşadığımız tüm ekonomik sıkıntılar bir nevi onların yüzünden değil miydi!
…
Zincir marketler gibi yıllardır orta ve alt gelir grubuna hizmet veren “zincir giyim mağazaları”nı da unutmamak gerekir. Hatta bunlardan birinin, maymun logosu da çok sevimlidir.
Bu mağazalarda da, tıpkı zincir marketler gibi yakın geçmişe kadar fiyatlar oldukça uygundu.
Pahada ağır mağazaların önünden geçemeyen birçok vatandaş için giyim ihtiyacı olduğunda ilk düşündüğü yerlerdi.
Eh sonuçta giyinmek de, beslenmeden sonra gelen zaruri ihtiyaçlardan…
Ama özellikle son bir yılda ne olduysa, bu mağazalar coştukça coştu!
Patron bu kez gerçekten çıldırmış mıydı acaba?
Hatta şunu ifade edeyim, o pahada ağır mağazaları sollamaya bile başlamışlar desem yalan olmaz…
Ne oluyor arkadaşım!
Hani sen orta sınıfın dostuydun.
Ne oldu! Aramızdan kara kedi mi yoksa o sevimli maymun logosu mu geçti?
Yanına da almışsın iki eski dostu!
Kaliteyi mi artırdık imajı veriyorsunuz.
E zaten vatandaş kaliteyi ucuza aldığını düşünerek geliyordu size.
Değil miydi yoksa!
…
Özellikle son zamanlarda bu durum oldukça dikkat çekiyor.
Geçen yıl fiyatlarında hızlı bir artışa gittiğinde, çok yadırgamadık. Çünkü genel itibariyle elimizi attığımız her şey o şekildeydi.
Biz saunadan soğuk suya girmiş gibi bu şokları atlatmaya çalışırken, bu mağazalara çok kafa yoramadık…
Ne yapsaydık! Öncelikli mesele, tencereyi kaynatmaktı.
Tencereyi yarım ateşte pişirmeye koyar koymaz, bir şeyler alalım üstümüze artık dediğimizde ise dumura uğradık.
O da ne!
Enflasyon oranlarını bile geçmiş neredeyse…
Üstelik bitişiğindeki “pahada ağır” mağaza bile daha masum artık.
Yani maymuncuk, arkadaşları ve marka mağazalar arasındaki fiyatlarda, makas iyice daralmaya devam ederken, birçok üründe makas kapanmış durumda.
…
Şimdi meseleyi anlamak adına ihtimallere bakalım;
a) Orta sınıfın uzaktan baktığı bu mağazalar zaten enflasyonun önünde gittiği için fiyatları daha fazla artırmaya gerek mi görmedi, cesaret mi edemedi?
b) Yoksa zincir marketler gibi bu mağazaların da aralarında bir paslaşma mı söz konusu?
c) En iyi senaryo; “marka giymek orta sınıfın da hakkı” diyerek, bu kesimi kendilerine çekme çabası mı?
d) En kötü senaryo ise “mağazalarımız artık alt gelirliye hizmet vermemektedir” sloganının ayak sesleri mi?
e) Hiçbiri, acaba neyin nesi?
Sebep, tahminlerin ötesine geçememekle beraber, bir denetimden geçmelerini diliyoruz…
Ayrıca bu mağazalara isim hakkından ötürü “üç harfliler” diyemesek de!
Böyle giderse “üç maymun” ismi yakışacak gibi…
Ne dersiniz?
Yorumlar
Kalan Karakter: