Türkiye yerel seçime doğru yol alırken, belki şimdiye kadar istisnalar hariç hiç bu kadar ittifaklardan tutun adaylara kadar böylesi belirsizlikler içinde bir seçimi beklememişti.
Bırakın muhalefeti, iktidar partilerinde bile fikir ayrılıkları başlarken Cumhurbaşkanının dünkü;
“Milli irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır”sözleriyle MHP ile ittifak birlikteliklerinin devam edeceğini belirtirken,
Ki zaten tahminler bu yönde olsa da, yerel seçim hengamesini atlattıktan sonra yarım kalan fikir ayrılıkları muhtemelen masaya yatırılacaktır.
İttifak demişken, dün bu anlamda aslında hareketli ve ilginç bir gün yaşandı diyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayrılık yorumlarına yanıt olarak yaptığı bu açıklamadan sonra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’da Akşener’in Özgür Özel ile görüşmesi öncesinde Akşener’e bir ittifak çağrısı yaparak;
AK Parti ve CHP merkezli siyaset yapılanmasının Zafer Partisi ve İYİ Parti ittifakı etrafında oluşacak seçmen gücüyle kırılabiileceğine değinirken,
“Özel sizden muhtemelen seçim işbirliği çerçevesinde bazı illerde CHP’nin İYİ Parti’yi desteklemesi karşılığında Ankara ve İstanbul için destek isteyecek”derken bunun zaten kuvvetle muhtemel olduğunu, her ne kadar şimdilerde dengeler biraz değişse de,hatırladığımız kadarıyla Akşener’in de genel seçim sürecinde bu isimleri desteklediği,
Ayrıca oy potansiyelleri düşünüldüğünde aday olarak farklı isimlerin ittifak şartlarına dahil edilmesinin iki taraf içinde ihtimallerin dışında olduğu muhakkak!
Özdağ devamında;
“Zafer Partisi’nin son GİK toplantısında tekrar ele aldık,tartıştık. Sonra daha küçük gruplar ile tartışmalarımızı sürdürdük. Size bu teklifi İYİ Parti’nin parti içi tartışmalarının yatışmasından sonra uygun bir ortamda iletmeyi düşünüyorduk. Ancak CHP’nin ziyareti ve size yönelik belirli grupların baskısını bildiğimiz için bu ziyaret öncesinde öyle kapalı kapılar ardında değil bütün Türk milletinin önünde Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği ittifakı öneriyoruz” diyerek sosyal medya hesabından açık bir ittifak çağrısı yaptı.
Tabi bu çağrının tam da Özel-Akşener görüşmesi öncesi olması ve konuşmanın tam metnini incelediğimizde CHP’nin HDP ile temasları olduğu ve milliyetçi seçmenin bunu kabul etmeyeceği imaları yaparken, buna karşılık Türk milliyetçilerini bir çatı altında toplama çağrısı yapıyor ve aslında yapacağı görüşmede bunları aklından çıkarmaması gerektiği uyarısında bulunuyordu.
Bu konuyla ilgili bugün görüştüğüm Ümit Özdağ’a;
“Gerçekten bu ciddi bir ittifak çağrısı mıydı yoksa CHP ile ittifak ihtimaline karşı milliyetçi seçmeni uyarı amaçlı olarak nitelendirebilir miyiz?” şeklinde bir soru yönelttim.
Fakat konu hakkında ser verip sır vermeyen Özdağ;
Bu aşamada konu hakkında konuşmayacağını ifade ederken,
Aldığım kulis bilgilerine göre Özdağ-Akşener buluşmasının gerçekleşmesiyle ilgili adımlar atıldığı, bu birlikteliğin olması için iki tarafın da hatırını saydığı kişilerin devreye girdiği ve Akşener’in CHP ile ittifak kararını açıklamasından önce yani hafta sonu bu görüşmenin olabileceği yönünde...Yine Özdağ’ın açıklaması sonrası bazı İYİ Partililerin Özdağ’ın söylediklerine hak verdiği ve partide bununla ilgili yeni bir gündem oluştuğu da gelen haberler arasında.
Aslına bakarsanız geçtiğimiz günlerde Bursa’ya gelen Özdağ’ın basın toplantısında İYİ Parti ile ilgili sorduğum soruya karşılık verdiği yanıtı düşündüğümde,
Yani “İYİ Partiden arkadaşlarımıza kapımız açık” sözleriyle partinin milliyetçi tabanına zaten bir gönderme yapmıştı. Ama Akşener’e uzak durduğu gözlemleniyordu.
Dün yapmış olduğu açıklamasının farkı ise; Akşener’siz bir birlikteliğe razı gelmeyen İYİ Partilileri de göz önüne alarak, Akşener’le eski kırgınlıkları bir kenara bırakıp seçimlere yönelik bir güç birliği sağlamanın gerekliliğini açıkça ifade etmesiydi.
...
MEHMET HASANOĞLU İLE İTTİFAKA DAİR...
Tüm bu ittifak görüşmeleri ve çağrılarından sonra konu hakkında, dürüstlüğüne ve açık sözlülüğüne güvendiğim İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu’na düşüncelerini sordum.
Ama öncelikle birkaç gün önce Ankara’da 4 ilçe adayları ilan edilirken, aylardır Osmangazi adayı olarak kulislerde konuşulan Hasanoğlu’nun adaylığının neden ilan edilmediğini kendine sordum.Hasanoğlu kısa ve net olarak;
“Aday değilim. Şimdiye kadar böyle bir talepte de bulunmadım. Ve Genel Başkanımızın bu konuda bir talebi olmadığı sürece de ben adayım demem” yanıtını verdi.
Meral Akşener’in Özgür Özel’le görüşmesiyle ilgili ittifak veya işbirliği konusunda alınacak kararla ilgili tahminlerini sorduğumda ise;
“Durum net! GİK farklı bir karar almadığı sürece bizler parti olarak tek başımıza girmeye kararlıyız.Kaldı ki geçen hafta da Akşener’le yaptığımız özel görüşmede de kararımızı kendisine ilettik”şeklinde düşüncesini açıkça ifade ederken,
Nedenini ise; “1 buçuk yıllık altılı masa sürecinde, verilen sözler ve anlaşmalar maalesef yerine getirilmediği için bir güven kaybı oluştu. Dünkü görüşmede de somut bir öneriden ziyade soyut kavramlar üzerinden gidildi. Halbuki bizim beklentimiz daha elle tutulur somut öneriler yanında, CHP’nin HDP konusunda tavrının netleşmesi. HDP ile arasına bir mesafe koyması gerekli. Ve eğer CHP ile bir iş birliği yapacaksak, ilkeler doğrultusunda ancak olabilir”şeklinde belirtti.
Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi Mehmet Hasanoğlu, İYİ Parti için bir kazanım olduğu gibi sorduğumuz sorulara da hesap kitap yapmadan her zaman dürüstçe yanıtlamıştır.
Bununla ilgili de; “Birçok siyasi gibi siyasette bir yerlerde olma talebim veya hedefim olmadığından belki de bu kadar rahatım” diyor ve hayatında da, siyasette de şeffaflık ve ilkeli duruşun önemini vurguladı.
Hasanoğlu ile söyleşimde, her ne kadar Özel ve Akşener görüşmesinin içeriğini bilmediğini ifade etse ve ittifakla ilgili son kararın ne olacağıyla ilgili de genel merkezden bir bilgi gelmediğini de belirtse;
Görüşme sonucu anladığım; CHP ile muhtemel ittifak beklentileri iyice sarpa sarmış gibi görünüyordu.
Ve şimdi merak ediyorum bunun sebebi; acaba hemen öncesinde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Türk Milliyetçileri bir çatı altında olmalı” şeklinde ki ittifak çağrısının veya,
Yine Özdağ’ın CHP ve HDP bağlantısı ile alakalı aynı gün yaptığı açıklamalar neticesinde;
İYİ Parti’nin, seçmenini düşünerek geri adım atmasına neden olmuş olabilir miydi?
Ve tüm bunlar Zafer Partisinin gerçekten İYİ Parti ile bir ittifak isteğinden miydi ?
Yoksa CHP ile İYİ Partinin ittifak görüşmelerini sonsuza kadar sona erdirmek miydi asıl amaç acaba?
Yorumlar
Kalan Karakter: