Kahramanmaraş depreminin üstünden 14 gün geçmişti ki, Hatay’da yine yıkım, ölüm ve yaralanmalara sebep olan bir büyük deprem daha oldu.
Bugün itibariyle 17 gündür deprem kabusuyla yaşıyoruz.
Binlerce cana mal olan bu depremin; uzmanlara göre domino taşı etkisi yapması oldukça olası bir durum!
Kaldı ki, nerden nereye, nereyle bağlantılı, nereleri tetikliyor, nerede en çok patlamaya hazır bir fay hattı varsa;
Tek tek, isim isim veriyor, deprembilimciler;
Ve hepsi bu verilerde, hemen hemen hemfikir!
Doğuanadolu fay hattı, Kıbrıs ve Marmara Bölgesi;
Çok riskli!
Dikkat, dikkat!
Hem de çok dikkat!!! diyorlar.
Deprem’in ilk gününden beri,
Birçok arkadaşım gibi ben de, her gün farklı yönlerinden yazmaya çalıştım, çalışıyoruz da…
Artık kimse kusura bakmasın!
Kimse diğer felaketler gibi unutturmaya çalışmasın!
Hele ki deprem bölgesindeki ihmalleri gördükten sonra...
Madem ki, vatandaş olarak her afette mağdur olan bizleriz!
O zaman unutmamak, uyarmak, tedbir alınmasını talep etmek;
Hatta ısrarcı olmak da, bizim hakkımız!
Keşke bizden önce, bu iş için görevli memurlar harekete geçse!
Ama;
Zat-ı alileri biraz ağırkanlı, fakat mevzu acil!
…
Evet şehirler büyüdü!
Önce köylerin cazibesi bitirildi, akabinde şehirlere güzel bir lansman yapıldı.
Daha sonra köyler mahalle oldu.
Devamında bir karış yer kalmayan şehirler;
Evvel zamanın köylerine, şimdilerin mahallelerine, meralarına, tarım alanlarına taşmaya başladı!
Kimileri yönetmeliğe, kimileri yönetimdekilere,kimileri ise imar affına uygun;
Yaptıkça yaptı, sattıkça sattı…
Mesele şu ki; çokça ibret alınması gereken bu depremden sonra,
Üstelik uzmanların “sesimizi, uyarılarımızı bu kez duyun”demelerine rağmen;
Henüz görünür bir adım atılmış değil maalesef!
...
Böylesi acil olduğu belirtilen bir durumda;
İmar affı vs bir süre konuşulmaz veya yeni yapılması düşünülen evler için sanırım biraz dikkatli olunur!
İyi de, hali hazırda oturduğumuz veya taşınacağımız evler için ne gibi tedbirler alınabilir?
Öncelikle şunu bilelim!
Bir yapı-denetim firmasından alınan sağlamlık raporunun geçerliliği, 15 yıldır!
Tabii o aralıkta büyük bir deprem geçirmemişse!
Büyük bir deprem geçiren her bina, hasarlı olmasa dahi denetimden geçip rapor alınmalıdır.
Çünkü sağlamlık raporu “bir deprem” üzerinden verilir. Yani ikinci deprem için bir mesuliyet yok!
Aslında sağlamlık raporunu, tam teşekküllü bir hastaneden aldığımız sağlık raporları gibi düşünebiliriz!
Bir kez aldığımız sağlık raporu bir ömür geçerliliğini koruyor mu!
Veya aynı raporu, yıllarca istenilen her yerde kullanabiliyor muyuz?
Götürdüğümüzde kabul görür mü?
Tabii ki hayır!
Bu yüzden, birçok insandan duyduğumuz gibi 30 yıl önceki binalar için bile;
“Gerek yok!
Evlerimiz sağlam, yapım aşamasında numunelere bakılmıştı”diyen ev sahiplerine de inanmayalım!
En fazla 15 yılı geçmemeli bu raporlar ve şanslıysak, işini doğru düzgün yapan bir firma tarafından denetlenmiş olsun!
…
Peki bu evler için bakanlıkların belediyelerle koordineli şekilde yapacağı ve yapması gereken en faydalı iş ne olur!
Bina güvenlik karnesi!
Evet bildiğimiz karne gibi!
Bina ile ilgili; iyi kötü, sağlam çürük veya dersine iyi çalışırsa geçer!
“Yani güçlendirildiği takdirde oturulabilir” karnesi!
Bunun için en büyük görev belediyelere düşüyor.
Deprem sonrası, 2021’de İzmir Büyükşehir Belediyesi böyle bir çalışmaya girişmişti.
Daha sonra Bursa’da da; Gemlik ve Nilüfer Belediyesi böyle bir girişimde bulunmuş, ama tamamlanmamıştı.
Fakat yaşanan Kahramanmaraş depremind
Hayırlı olsun diyor, devamını ve bu kez yarım bırakılmamasını diliyoruz.
Peki bina güvenlik karnesi çıkarmak çok mu zor, ki bu zamana kadar belediyeler öncelik sırasına bile almamış!
Eh, tabii her rapora imza atacak kadar kolay bir iş olmadığı kesin!
Ama hayati önem taşıdığı için sanırım biraz zahmet çekmeyi, göze almaya değer!
Peki ne kadar zor!
Öncelikle her belediye bünyesindeki mevcut yapı stokunun envanterlerini çıkarmalı.
Sonrasında akademik odalarla imzalanacak protokoller ve işin eğitimini almış mühendis, tekniker kadrosuyla, her bina üzerinde kontroller yapılarak, raporlandırılmalı;
Binanın malzeme kalitesi, taşıyıcı kolonların güç seviyesi vs.
Ayrıca kontrolleri yapan, değerlendiren, onaylayan memurlardan;
Binayı yapan müteahhidin isminden, kontrol tarihlerine kadar bu karnede mutlaka bulunmalı;
Ve bina yaşı, fay hattının yakınlığına kadar bilgilerde, detaylarıyla yer almalı!
Devamında ise; deprem riski açısından, raporlar değerlendirilmeli ve gereken müdahaleler yapılmalı,
Ve bence kesinlikle;
Bu şekilde her binanın mutlaka bina güvenlik karnesi ve sağlamlığının tescil edildiğiyle ilgili onay bilgisi olmalı!
Bu bilgiler bir web sitesi üzerinden herkese açık olmalı!
Alacağımız veya kiralayacağımız ev hakkında; evin adresini verdiğimiz anda, bunları görebileceğimiz şekilde bina deprem karnesi karşımıza çıkmalı.
Böyle kapsamlı bir uygulama;
Hem binayı yapan müteahhit,mühendis ve denetleyen kişiler anlamında daha dikkatli olmalarını zorunlu hale getireceğinden;
Hem de binalarda oturan veya oturmayı düşünen kişiler için daha belirleyici olacak ve kafalarında ki soru işaretlerine şeffaflık kazandıracaktır.
Ve tabii ki; nasılsa benim onayladığı mı, denetlediği mi kim bilecek diyerek;
Usulsüzlüklere alışkın, vicdanını kaybetmiş insanları da belki doğru yola getirecektir!
Bu sayede, teyitsiz sözlerle değil!
Resmiyet kazanmış imzalı, mühürlü , şeffaf bilgilerle;
Ümit ediyoruz ki; binaların daha nice canlar almasının önü bir nebzede olsa kesilecektir...
Yorumlar
Kalan Karakter: