Haftalık koronavirüs tablosundan anladığımız kadarıyla her geçen gün, bu virüse yakalanan 10 binlerce insan var.
Tabi bu bir de test yaptıranlar…
Rehavet çöktüğü için test yaptırmayanlar, artık koronaya inanmayanlar, koronavirüse aldırmayanlar, temaslılar, temassızlar derken… Koronavirüs rakamları da TUİK rakamlarına benzedi.
Doğru bilgiye ulaşmanın imkanı yok!..
Hal böyle olunca Sağlık Bakanlığı’nın verilerine inanmak zorunda kalıyoruz.
Fakat işin bir de taban boyutu var…
Nedir o?
Şu anda koronavirüse yakalananlar veya temaslı olanların karantinasını evde kim denetliyor?
Kaymakamlık görevlendirmesiyle bu iş muhtarlara verildi.
Evet muhtarlarda…
Hadi kırsal mahallelerde muhtar denetimi yapsın da şehir merkezlerinde denetimi nasıl yapacak?
****
Bir muhtarla görüştüm. (Mahallesinin ve kendisinin ismini vermeyeceğim)
“Mahallendeki en büyük sıkıntı nedir?” diye sordum!
“Koronavirüs” dedi…
Önce anlamadım ne demek istediğini. Çok fazla var zannettim önce.
Dedi ki; “Kaymakamlık bize görev verdi, koronavirüse yakalananları gidin evinde denetleyin. Ben nasıl gideyim evine, taşıtım yok, aracım yok… Sağlık Bakanlığı’nın ekipleri yetişemiyor ben nasıl yetişeceğim. Mahallemde 50’yi geçkin koronavirüs vakası var. Her geçen gün de artıyor. Mahallem de yüz ölçümü bakımından baya büyük. Tüm zamanımı onları ziyaret ederek nasıl geçireceğim inan bilmiyorum. Artık bıraktım denetlemiyorum.”
****
Denetim işi muhtara kaldıysa vay halimize…
Bugün 10 bini bulan mahalle nüfusları var.
O mahallelerde onlarca hatta yüzlerce koronavirüs vakası var.
Muhtar sabah evinden çıkacak, onları tek tek gezecek, ‘evden çıkmayın sakın’ diyecek sonra gidecek muhtarlık işlerine devam edecek.
Böyle bir şey mümkün mü?
Kaldı ki, bu muhtarın görevi de olmamalı zaten…
Yine kağıt üzerinde yapılan fakat fiilen yapılmayan bir uygulamayla karşı karşıyayız.
Yorumlar
Kalan Karakter: