İş Kanunumuza göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren(taşeron) ilişkisi” denir.
Asıl işverenin işçilerinin alt işveren(taşeron) tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.
İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.
Taşeronluk ilişkisinin yardımcı işlerde(temizlik, yemek hizmetleri vb.) kurulmasında ayrıca bir şart aranmamışken asıl işi ilgilendiren işlerde işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması şartına bağlanmıştır.
Taşeronluk ilişkisinin geçerli şekilde kurulabilmesi için; taşerona verilen bölümde asıl işverenin işçi çalıştırmaması gerekir.
Asıl işveren ve taşeron(alt işveren) arasında yapılacak sözleşme yazılı geçerlilik koşuluna tabidir ve 1 ay içerisinde bölge müdürlüğüne bildirilmesi gerekir.
Taşeronluk ilişkileri iş müfettişleri tarafından denetlenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir.
Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı, kendisine ait işyerinde geçen hizmet süresiyle ve alt işverenin sorumluluğuyla sınırlı olmak üzere müteselsil sorumludur.
Müteselsil sorumluluk sayesinde taşeron işçi, işçilik alacaklarını sadece alt işverenden değil asıl işverenden de talep edebilecektir.
İşçilik alacaklarının zamanında ödenmemesinde asıl işveren kusursuz olsa dahi alacakların tamamından sorumlu olacaktır.
Asıl işveren ve alt işveren borcun tamamından tek tek ve aynı derecede sorumludurlar.
İşçi dilediği takdirde kendisini doğrudan doğruya çalıştıran alt işverene, dilediği takdirde her iki işverene ya da doğrudan asıl işverene karşı talepte bulunma hakkına sahiptir.
İşçinin asıl işverene karşı açtığı davada, Yargıtay, alt işverenin davaya dahil edilmesini dahi zorunlu görmemiştir. Ancak işçi, işverenlerden birinden aldığı miktarı, diğerinden tekrar isteyemeyecektir.
Uygulamada taşeron işçilerine haklarının verilmediğine ve taşeronluk ilişkisinin kötü niyetli kullanıldığına sık sık rastlanmaktadır. Bu sebeple; taşeron işçileri haklarını iyi bilmeli ve çalışan diğer işçilerden bir farklarının olmadığının bilincinde olmalıdırlar.
Yorumlar
Kalan Karakter: