İfa, borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi ve böylece borç ilişkisinin sona erdirilmesidir.
İfa ile borçlu borcundan kurtulmuş, alacaklı alacağını almış ve sonuçta taraflar arasındaki borç ilişkisi de ortadan kalkmış olur.
Bunun için, ifanın konusu borcun konusuyla aynı olmalıdır. Yani borçlu borç ilişkisinden doğan edimi ne ise, aynen onu ifa etmelidir. Ayrıca ifanın hüküm ifade edebilmesi için borçlunun yüklendiği edimini belirlenen yer ve zamanda yerine getirmesi gerekir.
İfa yerinin tespiti de önemli bir konudur.
İfa yeri borcun ifa edilmesi gereken yerdir. Gerek borçlunun veya alacaklının temerrüde düşmüş sayılıp sayılmayacağı açısından gerek anlaşmazlık halinde yetkili mahkemenin belirlenmesinde ifa yerinin bilinmesine ihtiyaç vardır. İfa yeri taraflarca bizzat belirlenebilir. Tarafların ifa yeri belirlemediği durumlarda kanunun belirlediği ifa yeri geçerli olacaktır.
-Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa olunur.
-Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borcun konusunu oluşturan şeyin bulunduğu yerde ifa olunur.
Hiçbir açıklama yazılmadan bir paranın havale veya eft yoluyla bir başka kişiye gönderilmesi durumunda gönderilen bu paranın akıbeti ne olacak?
Türk Borçlar Kanunu 101 ve 102. Maddelere göz attığımızda;
Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.
Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır.
Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Borçlar kanununa göre hiçbir açıklama yapılmadan gönderilen para, borç ödemesi için yapılmış sayılacaktır. Yani siz yanlışlıkla göndermiş olsanız bile borç ödediğiniz varsayılacaktır.
Parayı yanlışlıkla gönderdiğini iddia eden kişi bu iddiasını ispatla yükümlü olacaktır.
Konuyla ilgili Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin Esas : 2017/4353 Karar : 2019/12061 esas sayılı kararı da bu konuya açıklık getirmektedir. İlgili kararda özetle;
“Eldeki davada, davalı açıklamasız havale ile gönderdiği 7.000,00 TL'nin, davacıya borç olarak verildiğini ileri sürmüş, davacı taraf ise iddia edilen borç ilişkisini inkâr etmiştir. Bu durumda havale edilen paranın borç olarak gönderildiğini ispat yükü bunu iddia eden davalıda olup, davalı bu hususu yazılı delillerle ispat edememiştir.”
KURAL! Açıklamasız gönderilen paranın borç ödemesi olduğudur. Aksini iddia eden kişi iddiasını ispatlamalıdır.
HANGİ DELİLLERLE İSPATLANABİLİR?
Sms, whatsapp ve mail üzerinden yapılan yazışmalar böyle bir davada delil niteliği taşıyacaktır.
Uyuşmazlık konusu vakaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları kanuna göre belgedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/1014 Esas ve 2020/4488 Karar sayılı ilamı ile birlikte sms, whatsapp ve mail yazışmalarının da delil sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu sebeple elektronik ortamlarda yapmış olduğunuz yazışmaları delil olarak elinizde bulundurmanız faydanıza olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: