Arabuluculuk; tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile çözmelerinde kullanabilecekleri bir "alternatif uyuşmazlık çözümü" yöntemidir.
Arabuluculuk eski çağlardan beri uygulanan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak modern anlamda arabuluculuk 60’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanmaya başlamıştır. Ülkemizde de etkinliğini günden güne arttırmaktadır.
Arabuluculuğun, Türk Hukuk Sistemi açısından gelişim göstermesi ve uygulanabilirliğinin günden güne artması oldukça önemli.
Ancak arabuluculuk sisteminin halkımıza daha etkin şekilde anlatılması gerekiyor. Çünkü arabuluculuk hem zaman tasarrufu hem de maliyet açısından çok faydalı bir sistem.
Arabuluculuğun en önemli ilkelerinden biri gönüllülüktür. Taraflar, arabuluculuğun dava şartı olduğu haller hariç sürece başlama, devam ettirme, sonuçlandırma/sonuçlandırmama konularında tamamen özgürdürler. Sürecin her aşamasında süreci sonlandırabilirler. Ancak kanun koyucu gönüllülük ilkesine bir istisna getirmiştir.
Dava şartı arabuluculukta, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Tarafların, anlaşmaya varılamadığını gösteren son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemesi gerekir. Dava şartı arabuluculuğa başvurmadan dava açılması durumunda hakim dosyayı usulden reddedecektir.
Arabuluculukta bir diğer önemli ilke gizliliktir.
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, süreç gizli yürütülür. Tarafların süreç içerisinde ortaya koydukları beyan, bilgi ve belgelerin gizli kalması ve bunların daha sonra açılacak davalarda kendileri aleyhine delil olarak kullanılmayacağı teminat altına alınmış olur.
-Tarafların yapmış olduğu arabuluculuk daveti
-Arabuluculuk müzakereleri sırasında tarafların ileri sürdüğü öneriler ya da bir iddiayı kabulleri
- Yine arabuluculuk faaliyeti esnasında taraflarca ileri sürülen görüş ve teklifler
-Sadece arabuluculuk faaliyeti sebebiyle düzenlenen belgeler
Tüm bu saydıklarım gizlilik ilkesi kapsamında yer alacak ve taraflar bunları mahkemede ileri süremeyecek, sürse bile hakim tarafından hükme esas alınmayacaktır.
Gizlilik ilkesi sadece tarafları değil sürece katılan veya tanıklık eden herkesi kapsamaktadır. Örneğin bir avukat stajyeri ya da o sırada ofiste bulunan çaycı arabuluculuk faaliyetiyle ilgili gizlilik kapsamındadır. Bu konuyla ilgili tanıklık yapamazlar.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 33.maddesinde gizlilik ilkesinin ihlalinin sonuçları düzenlenmiştir. Bu maddeye göre gizlilik ilkesini ihlal eden kişi şikayet üzerine 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecektir.
ARABULUCULUĞA ELVERİŞLİ ALANLAR NELERDİR?
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildikleri her özel hukuk uyuşmazlığı için arabuluculuğa gidilebilir.
Örneğin, boşanma durumunda mal paylaşımı, boşanmayla gündeme gelen tazminat ve nafaka aile hukuku açısından arabuluculuğa elverişlidir. Ancak çocuğun velayeti ya da boşanmanın bizzat kendisi arabuluculuğa elverişli olmayacaktır.
Tüketici hukuku açısından örnek vermek gerekirse; tüketici kredileri, taksitle satım sözleşmesi, devre mülk, özel kurs gibi pek çok uyuşmazlık, tüketici hukuku açısından arabuluculuğa elverişlidir.
DAVA ŞARTI ARABULUCULUK NEDİR?
Kural olarak arabuluculuk gönüllülük ilkesine bağlıdır. Fakat kanun koyucu buna sınırlama getirmiş ve belli durumlarda arabuluculuya başvurmayı zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk halleri şunlardır;
İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı tazminat ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvuru dava şartıdır.
Bu hüküm uyarınca; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma(mesai) ücreti, yıllık ücretli izin, genel tatil ücretleri, milli ve dini bayram ücretleri ile ilgili uyuşmazlıklarda ve işten çıkarılma durumunda işe iade için dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk
TTK’ nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Tüketici Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73/A maddesiyle Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar dışında bulunan ve Tüketici Mahkemeleri’nde görülen uyuşmazlıklar açısından arabulucuya başvuru zorunludur.
Dava şartı arabuluculukta arabuluculuk faaliyeti 3 hafta içinde sonlandırılmalıdır. Bu süre zorunlu hallerde 1 hafta uzatılabilir.
Ticari davalarda farklı bir düzenleme getirilmiş olup bu süre 6 haftadır. Zorunlu hallerde bu süre 2 hafta daha uzatılabilir.
Arabuluculuk, mahkemelerde görülecek davalara göre oldukça kısa sürelerde sonuç alınabilen bir yöntem olması sebebiyle tarafların uyuşmazlığının yıllarca sürüncemede kalmamasını sağlamaktadır.
Haftaya aynı günde, Nöbetçi Gazete’de,
Yine özel bir konuyla görüşmek üzere…
Yorumlar
Kalan Karakter: