Sebepsiz zenginleşmenin en basit tanımını yapacak olursak; haksız kazanç diyebiliriz.
Borçlar kanunu ise sebepsiz zenginleşmeyi madde 77 de şöyle tanımlamıştır:
“Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.”
Sebepsiz zenginleşme sebebiyle zenginleşen ile fakirleşen arasında bir borç ilişkisi doğar. Bu borç ilişkisinin dayanağı bizzat Türk Borçlar Kanunudur.
Bu ilişkide borçlu, zenginleşen; alacaklı ise fakirleşen taraf olacaktır. Fakirleşen kişinin talebi halinde gerekli şartlar yerine geldiğinde sebepsiz zenginleşen zenginleşme konusu şeyi geri vermekle yükümlü olacaktır.
Sebepsiz zenginleşmenin şartları nelerdir?
Öncelikle bir tarafın malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmiş olmalıdır. Bu zenginleşme mal varlığının aktif kısmının artması şeklinde olabileceği gibi mal varlığında muhtemel bir eksilmesinin önlenmesi şeklinde de olabilir.
Diğer bir şart ise “fakirleşmedir”. Bir taraf zenginleşirken diğer tarafta fakirleşme gerçekleşmesi gerekir. Ancak başkasının emeğinden haklı bir sebep olmaksızın zenginleşmede fakirleşme koşulu aranmayacaktır. Örneğin bir ustanın yanlış duvarı boyaması, yanlış evin çatısını tamir etmesi vb. gibi durumlarda sebepsiz zenginleşme diğer tarafın emeğiyle gerçekleşmiştir ve emeğini harcayan kişinin malvarlığında bir eksilme olmamıştır.
Tarafların malvarlıklarında gerçekleşen zenginleşme ile fakirleşme arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
Örneğin; Ahmet Bey, aldığı ürün karşılığı Mehmet Bey’e havale yapması gerekirken Muhsin Bey’e havale yapmıştır. Bu durumda Muhsin Bey sebepsiz zenginleşmiş olacaktır ve parayı iade yükümlülüğü doğacaktır.
Sebepsiz zenginleşmede geri verme, fakirleşen tarafın zenginleşen tarafa açacağı dava ile sağlanır. Bu dava “sebepsiz zenginleşme” davasıdır.
Bu davayı her zaman açabilmek mümkün değildir. Zira TBK sebepsiz zenginleşme için zamanaşımı süresi öngörmüştür. Buna göre, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Kural olarak, zenginleşen zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.
İyiniyetli sebepsiz zenginleşen açısından farklı bir durum söz konusudur. İyiniyetli sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlü olacaktır. Ancak burada zenginleşme konusu şeyin, zenginleşenin malvarlığında belli bir artışa neden olmayacak şekilde elinden çıkması gerekmektedir.
Örneğin, iyiniyetli bile olsa zenginleşme konusu şeyi satarak elden çıkarmışsa, sebepsiz zenginleşen satış bedelini geri vermekle yükümlü olacaktır.
Eğer sebepsiz zenginleşen iyiniyetli değilse malvarlığında gerçekleşen çoğalmayı tamamen geri vermekle yükümlü olacaktır. Zenginleşme konusu şey hala mevcutsa aynen geri verilmesi gerekir. Aynen geri vermenin mümkün olmadığı hallerde ise para şeklinde geri verilmesi gerekir.
Bazı durumlarda fakirleşen taraf zenginleşen taraftan zenginleşme konusu şeyi isteyemez.
-Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından kaynaklanan
-Ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan
-Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyler geri istenemez.
Örneğin, düşmanlarını korkutmak isteyen İbrahim Bey, bu iş için mafya olarak ün salmış bir kişiye 20.000 TL ödemiştir. Ancak daha sonra bundan vazgeçmiştir. Bu durumda İbrahim Bey sebepsiz zenginleşme davası açamayacaktır.
Yapılan masraflar talep edilebilir mi?
Sebepsiz zenginleşen kişi malvarlığına sebepsiz olarak katılmış bulunan şey için bazı masraflar yapmış olabilir.
Örneğin, hileli yollarla yapılan bir araç satış sözleşmesinde sebepsiz zenginleşme söz konusu olabilecektir. Bu durumda aracı elinde bulunduran kişi araca çeşitli masraflar yapmış olabilir. Yapılan bu masrafların istenebilmesi için kanun iyiniyet-kötüniyet ayrımına gitmiştir.
Zenginleşen iyiniyetli ise, yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri, geri verme isteminde bulunandan isteyebilir. Lüks giderleri isteyemez. Örneğin, otomobilin bozulması sonucu tamir ettirilmesi zorunlu, polen filtrelerinin değiştirilmesi yararlı, jantların değiştirilmesi ise lüks gider olacaktır
Zenginleşen iyiniyetli değilse, sadece zorunlu giderlerini isteyebilir. Yararlı giderlerinden ise sadece geri verme zamanında mevcut olan değer artışının ödenmesini isteyebilir.
Zenginleşen, iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın, diğer giderlerinin ödenmesini isteyemez. Ancak, kendisine karşılık önerilmezse, o şey ile birleştirdiği ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan örneğin araca takılan ses sistemi gibi eklemeleri geri vermeden önce ayırıp alabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: