Ceza koşulu ya da cezai şart kavramı sözleşmenin kurulması sırasında borçlunun alacaklıya miktarı belli olan bir ödemeyi taahhüt etmesidir. Fakat bu taahhüt borçlunun sözleşmeye aykırı davranması koşuluna bağlıdır.
Ceza koşulu borçlunun sözleşmeye aykırı davranması sonucunda alacaklıya miktarı önceden kararlaştırılmış bir tazminattır.
Sözleşmeye ceza koşulu konmasıyla alacaklı kendini garantiye almaktadır. Borçlunun sözleşmeye aykırı davranması sonucu alacaklının uğrayabileceği zararlarının giderilmesi, sözleşmenin kurulması sırasında güvence altına alınmaktadır.
Örneğin, bir binanın yapımı için müteahhitle anlaşılmış ve inşaat zamanında bitirilip teslim edilmemesi durumunda, müteahhit her geçen gün için 3000 lira ödemeyi üstlenmiştir.
Ceza koşulunun miktarını taraflar diledikleri gibi serbestçe belirleyebilirler. Ancak hakim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirmekle yükümlüdür. Fakat ticaret hukukunda bu hüküm uygulanmaz. Tacirler arasındaki sözleşmelerde aşırı ceza koşulunun hakim tarafından indirileceği kuralı uygulanmamaktadır.
Ceza koşulu asıl borca bağlı bir borçtur. Bu sebeple asıl borç geçersizse ceza koşulu da geçersizdir. Asıl borcun sona ermesi ceza koşulunu ortadan kaldırır. Asıl borcun zamanaşımına uğraması ceza koşulunu da zamanaşımına uğratır.
Kumar ve bahis borcu gibi eksik borçlar ceza koşulu ile kuvvetlendirilemez. Yine nişanlanma ve evlenme gibi medeni hukuk sözleşmelerinde de ceza koşulunun uygulanması mümkün değildir.
Ceza Koşulunun Türleri Nelerdir?
-Ceza koşulu borcun hiç ifa edilmemesi veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere konmuş ise, buna “seçimlik ceza koşulu” denir. Burumda alacaklı dilerse borcun aynen ifasını, dilerse de ceza koşulunun ödenmesini isteyebilir. Yani alacaklı tanınan iki haktan birini seçmek zorundadır. Hem borcun ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini isteyemez.
-Ceza koşulu borcun zamanında veya belirlenmiş olan yerde ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere konmuş ise, buna “ifaya eklenen ceza koşulu” denir. Bu durumda alacaklı, hem borcun aynen ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini birlikte isteme hakkına sahiptir. Örneğin yukarıda verdiğimiz inşaat örneğinde alacaklı, müteahhitten hem ceza koşulu olan günlük 3000 lira bedeli hem de inşaatın bitirilmesini aynı anda talep edebilecektir.
-Borçlu ifa yerine bizzat ceza koşulu ödemek suretiyle borçtan kurtulma olanağına sahiptir. Bu duruma “ifa yerine geçen ceza koşulu” ya da “dönme cezası” denmektedir. Bu koşulda borçlunun borca aykırı davranması şartı aranmamaktadır. Borçlu ceza koşulunu ödemek suretiyle sözleşmeden istediği zaman dönebilir.
Sözleşmeden dönmeyip ifasını gerçekleştirirse ceza koşulu ödemez. Dönme cezasını ödemeyi seçme hakkı borçluya verilmiştir.
İlk iki koşul alacaklının durumunu güçlendirirken dönme cezası borçlunun lehine bir düzenlemedir.
Gecikme tazminatı ceza koşulu mudur?
Gecikme tazminatı ile ceza koşulu farklı kavramlardır.
Gecikme tazminatında borçlu, borcunu zamanında ifa etmediği için temerrüde düşmektedir. Alacaklı, ifanın zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle uğradığı zararları borçludan isteyebilir.
Alacaklı gecikme sebebiyle yaptığı masrafları, temerrüt sebebiyle malın değerinin düşmesi durumunda uğradığı zararı, borcun zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle yoksun kaldığı karı borçludan talep edebilir.
Gecikme tazminatı ile ceza koşulunun ayrıldığı en önemli konu zarar konusudur.
Alacaklının gecikme tazminatı talep edebilmesi için borçlunun temerrüde düşme konusunda kusurunun bulunması ve temerrüt sebebiyle alacaklının zarara uğramış olması gerekir.
Ceza koşulu, borcun ister hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi, ister zamanında ya da belirlenen yerde ifa edilmemesi hali için konmuş olsun, alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile ceza koşulunun ödenmesini isteyebilir.
Alacaklı, kararlaştırılmış olan ceza koşulu miktarından daha fazla bir zarara uğrarsa, borçlunun kusurunu ispat etmek suretiyle bu zararını da borçludan isteyebilir.
Herkese mutlu pazarlar,
Esen kalın…
Yorumlar
Kalan Karakter: