Vücuda mesafesi 45 santimetre olan alana, mahrem alan denir ve bireyler için önem teşkil eder.
Aile üyeleri ve çok yakınlarımız haricinde bu alan ihlal edildiğinde ciddi bir rahatsızlık duyarız ki bazıları için yakınlık derecesi fark etmeksizin rahatsızlık yaratabilir.
Dolayısıyla toplum içinde bu mesafe kuralına uymakta fayda vardır. Kendimize yapılmasını istemediğimiz şekilde başkasına davranma bilincini her ne kadar sağlam temellere oturtamamış olsak da mahrem alan konusunda hassasiyet göstermek zorundayız.
***
Şimdi konumuza gelelim. Bursa’nın nüfusu; 3 milyon 147 bin 818’dir.
Kentin en önemli sorunlarından ‘trafik meselesini’ konuştuğumuzda, birçok faktörün birleşimi sonucu oluşan kalabalık nüfusun ve toplu ulaşım araçlarından ziyade bireysel araçların kullanımı olarak gösteriyoruz.
Ve kişileri toplu ulaşıma sevk etmek için belli şartların sağlanması gerektiğinden de söz ediyoruz. Nedir bunlar? Ucuz, kolay ve konforlu ulaşım.
İMO Ulaşım Komisyonu Başkanı Mehmet Tözün Bingöl’ün, ideal ulaşım tanımı; “Bir insanı gideceği yere en kısa zamanda, en ucuz bir şekilde, üşümeden/sıcaktan etkilenmeden, uygun hacim sağlayarak ulaştırmak.”
Mevcut durumu değerlendirdiğimizde; BursaRay kullanılmaya başlandığı ilk yıl günlük 125 bin civarında yolcu taşırken, şimdi günlük yolcu kapasitesini 400 bine ulaştı.
Günün belli saatlerinde -özellikle sabah ve akşam üzeri- BursaRay’da ciddi bir kalabalık söz konusu oluyor. Yazımın girişinde bahsettiğim mahrem alanı ihlali en çok minibüs/otobüs ve BursaRay’da yaşanıyor. Bu durumdan rahatsızlık duyan insanlar arasında tartışmalar yaşanıyor. Deyim yerindeyse insanların üst üste yığılmasından ötürü tutunmaya dahi gerek kalmıyor.
Pandemi sürecinden bize kalan mesafe kuralı alışkanlığı yüzünden de kalabalık ortamlarda daha fazla rahatsızlık duyar olduk. Neyse ki edindiğimiz maske kullanımı alışkanlığını sürdürenler de bâki.
Kentlilik bilinci kültürü çok önemli. Örneğin istasyonlarda metroya binerken insanların aceleciliğine ve düşüncesiz davranışlarına sıklıkla rastlıyoruz. Öncelik her zaman inenindir. Ama toplumumuzda ‘öncelik binecek olanındır’ anlayışı hâkim. Metroya iniş ve binişlerde üzerlerine çıkmaya çalışan insanlara denk gelenler gayet iyi bilir bu durumu.
Youtuber Emre Durmuş’un Japonya'da bir metro durağında çektiği, metroya iniş binişler konusunda örnek teşkil eden videoyu aşağıdaki linki tıklayarak izleyebilirsiniz. Metroyu bekleyenler sıraya girmiş, metrodan inenleri engellemeyecek şekilde durmuş ve önceliği inenlere vermiş. Aramızdaki 7 farkı bulun desem, az mı kalır dersiniz…
Aşağıdaki fotoğraf da İspanya’nın Başkenti Madrid’den. Toplu taşıma otobüslerine bebek arabası olmadan binen ebeveynler için düşünülmüş. Yoğun kalabalığın olduğu metro ve otobüslere bir de bebek arabasıyla binmeye çalışanlar için iyi bir örnek. Nedense (şimdilik) bize uzak olduğunu düşündüğüm bir uygulama…
Yanlış nerede yapıldı?
Trafik problemine çözüm olarak insanları toplu ulaşıma sevk etmekten bahsediyoruz. Mevcut koşullarda dahi büyük sıkıntılar doğuyor dedik. Peki, talebin artması trafiği önleyecek olsa da başka sorunların artmasına sebebiyet vermeyecek mi?
Peki bu saatten sonra BursaRay’a vagon entegre edilebilir mi?
Veya sefer sayılarında artırmalara gidilebilir mi?
Öncelikle Bingöl’ün aktardıklarına istinaden Bursa’da raylı sistemin ilk planlaması şu şekildeydi;
Kuzeyde Yalova, doğuda Ankara, batıda İzmir ve Mudanya yolu HRS (hafif raylı sistem) olarak düşünülmüş ve BursaRay'ın bu yönlerdeki hatlarının aktarma istasyonu eski Santral Garajın bulunduğu alan olarak belirlenmiş. Böylece 3 yönden gelen HRS Santral Garajda şimdiki Kent Meydanı AVM’nin bulunduğu alanda teşkil edilecek, aktarma istasyonu ile bağlanacaktı. Daha sonra, Bingöl, Osmangazi Belediyesinin halen inşaatı süren Kent Meydanı inşaatında yer altına aktarma istasyonu yapılmasını önermiş. Ne yazık ki yapılmayıp üstüne bir de kuzey hattı HRS yerine tramvay yapıldı.
Bingöl, “Kent Meydanı, BursaRay için aktarma istasyonu yapılacak en merkezi yerdi. Bu fırsatı 2 defa kaçırdık. Kent meydanı AVM ya da Osmangazi Belediyesi yanındaki inşaatı süren Kent Meydanının altını BursaRay aktarma istasyonu yapıp Yalova yolunu tramvay yerine HRS ile doğu, batı ve kuzey yönünde bütünleşik bir raylı sistem ağı oluşturmak en idealiydi” diyor.
Bunun yerine BURULAŞ, Bursaray’da sinyalizasyon optimizasyon çalışmaları yaptı. Durakların fiziki yapısından dolayı 4 vagondan fazla taşıma yapılamadı. Yani vagon eklemek mümkün değil bu sistemde.
Trenlerin daha sık aralıklarla gelmesi ve Bursaray’ın daha verimli kullanılabilmesi adına Bursa Uludağ Üniversitesi- Arabayatağı arasındaki 23 kilometrelik hattı kapsayan çalışma 3 etapta tamamlandı. Bu kapsamda pik saatlerde (sabah 07.00-09.00 Aksam 16.30-19.00) sadece Küçüksanayi-Demirtaşpaşa istasyonları arasında 3 nolu bir hat oluşturuldu. Yeni makas ilaveleri yapıldı. Trenlerin istasyon harici yerlerde (özellikle Acemler ve Arabayatağı istasyonlarına yakın yerlerde) bekleme durumu önlendi. Ve Odunluk İstasyonu da hizmete girdi.
Gördüğümüz 3 nolu hat (mekik tren de deniliyor) Küçüksanayi ile Demirtaşpaşa İstasyonları arasında ve pik saatlerde işleyen bir ara tren. Sefer aralığını düşürüp ara duraklardan yoğunluk oluşmasını bir nebze engellemek için düşünülmüş. En yoğun duraklar olan Küçüksanayi, Osmangazi, Şehreküstü arasında rahatlama sağlıyor. Son duraklarda durmadan geri dönüyor.
Fakat Bingöl, "Duyurusu iyi yapılmadığı için hala habersiz olanlar var" diyor. Şartlanmış bir şekilde BursaRay’ı kullanıp üzerinde 3 nolu Küçüksanayi ya da Demirtaşpaşa yazdığına dikkat etmiyorlar. Habersiz yolcuların telaşı nedeniyle de küçük çapta karışıklıklar yaşanmaya devam ediyor…
Yorumlar
Kalan Karakter: