Her geçen gün farklı gündemlerin konu olmasına alıştığımızı düşünüyorum.
Elbette ki seçime giden yol sürprizlerle bezenmiştir; ama iyi ama kötü... Sürpriz, sürprizdir.
8 Eylül 1999’dan önce sigorta girişini kapsayacak olan düzenlemeyle 2 milyon 500 bin EYT’ linin emekli olması bekleniyordu.
Düzenlemelerin sonrasında konu olan ‘staj ve çıraklık mağduriyeti’ tartışıldı. Acaba staj sigortası EYT’de başlangıç sayılacak mı sayılmayacak mı sorularıyla meraklı bekleyiş sürerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, stajın bir eğitim faaliyeti olduğunu ve sigorta başlangıcı olarak sayılamayacağını söylemesiyle gerilim artmıştı. Hatta bunun üzerine Bilgin, ''Onlar mağdur değil, o kavramı kullanamazlar'' demişti.
Geçtiğimiz günlerde imzaya sunulan taslak metinde son düzenlemeler yapıldı. İmzası tamamlanan EYT Kanun Teklifi pazartesi günü Meclis Başkanlığına sunuldu.
Biliyorsunuz ki ilk açıklandığı zaman söylenen şuydu;
“4 maddeden oluşan kanun teklifi ile 1999 tarihinden önce sigorta girişi olanlarda yaş şartını kaldırıyoruz. Kadınlar 20 yıl, erkekler 25 yıl sigortalılık süresini ve 5 bin prim gün sayısını dolduran emeklilik hakkını kazanabilecek.”
***
Peki sonra ne oldu?
Son olarak yapılan açıklamada; “1999 öncesi sigorta girişi olanların başlangıca göre prim gün sayısı kademeli olarak 5 bin ila 5 bin 975 gün arasında değişiyor. Düzenleme ile yaş şartı kalkıyor. Kadınlar 20, erkekler 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin ila 5 bin 975 arası değişen prim gün sayısını doldurmaları gerekiyor” dendi.
Yani…
En başından beri sorunun çözüme kavuşmasını bekleyen konu, ha oldu ha olacak derken dallanıp budaklandı.
Şimdi de mevcut kanun teklifinde 1999 yılında yürürlüğe giren yasanın zorunlu kıldığı yaş sınırı kaldırılıyor. Ancak bu sefer prim ödeme gün sayısı değiştirilmiyor.
Kafalar yine karıştı. EYT’ liler yaşı geçse de şimdi prime takıldı. Öncesinde net bir bilgilendirme mi olmadı yoksa sonradan bir değişikliğe mi gidildi tartışılır…
Ama düzenlemenin açıklanmasıyla vatandaş borçlanma hakkından faydalanmak adına ya malını mülkünü sattı ya da kredi çekti. Şimdi onlara “Prim ödeme gün sayınız yetmiyor” deniyor.
***
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, EYT düzenlemesi üzerinden iktidara tepki gösterdi ve şu açıklamada bulundu;
“EYT kanun teklifi yüce Meclisimize sunuldu. Biz en başından beri EYT’ li kardeşlerimizin sorununun çözümüne bir sosyal yardım olarak değil; bir hak kaybının giderilmesi ve nesiller arası adaletin sağlanması olarak baktık. Bununla birlikte sosyal güvenlik dengesine olan etkisini de göz ardı etmedik. Ne var ki Ak Parti iktidarı vatandaşın faydasına olan her meselede olduğu gibi bunu da bir lütuf gibi sunmaktan geri durmadı. Biz milletimizin yararına olan her projemizin hayata geçirilmesinden ancak memnuniyet duyarız. Yeter ki doğru düzgün uygulasınlar. Hemen her konuda olduğu gibi, EYT konusunda da yarım yamalak iş yaptılar. Yeni mağdurlar meydana getirmekten çekinmediler” diyerek prim ödeme gün sayısının değiştirilmemesiyle vatandaşların yeniden mağdur edildiğini vurguladı.
Bugüne dek EYT düzenlemesi hakkındaki açıklamalarda “1999 yılı öncesi haklara geri dönüleceği” sinyali verilmişti hep.
Bu da ‘emeklilikte hem yaş sınırının kaldırılması hem de 1999 yılında getirilen yüksek prim günü şartının 5 bin güne indirilmesi’ anlamına geliyordu.
Meclis’te AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu yaptığı açıklamada yaş şartının kaldırıldığını söyleyerek, "Prim gününü dolduran herkes kendi mevzuatı çerçevesinde emekli olacak” dedi ve düzenlemenin bu yıl 2 milyon 250 bin, toplamda ise 5 milyon çalışanı kapsadığını belirtti.
Fakat beklenilen etkiyi yaratmadı bu açıklama.
Çünkü bir yığın insan emekli olduğunda geri ödemeyi planlayarak bankadan kredi çekti ve eksik prim günlerini 5 bine tamamladı. Hatta bazısı mevcut işlerinde çıkış aldı. Fakat şu an 5 bin prim günü de yeterli olmadığı için emekli olamayacaklar.
Ve bu kredileri nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar…
Bir yanda kredi borcu, diğer taraftan emekli olamama durumu oluştu. Kimisi aylarca kimisi ise 2 sene sonra emekli olabilecek.
1999 öncesi hakların verileceğini söylemek yerine, sadece yaş sınırının ortadan kalkacağı vurgusu yapılsaydı şu an kimse zor duruma düşmezdi, tabii bunu gerçekten yanlış bir bilgilendirme olarak kabul edersek!..
Yorumlar
Kalan Karakter: