Her insanın en doğal hakkı ve talebidir ‘yaşanabilir kentlerde’ hayatlarını sürdürebilmek.
Bazen yaşadığımız yeri tercih etme şansımız varken; bazen de özel sebeplere bağlı olarak zorunlu seçimler yaparız. Dolayısıyla yaşadığımız kentin ‘daha iyi’ olmasını ummaktan başka şansımız kalmaz…
Peki, bizim için bir kenti yaşanabilir kılan faktörler nelerdir?
Her açıdan konforumuzu sağlaması ve beklentilerimizi karşılaması…
Çevreye duyarlılık ne ölçüde, soluduğumuz hava, kullandığımız su ne kadar temiz; ulaşım imkânları nasıl, trafik durumu elverişlim mi? Sağlık hizmetleri erişilebilir mi; yaşlı, engelli ve çocuklar için imkânlar nasıl? Yeşillik alanlar, park-bahçe-yürüyüş yerleri yeterli mi; yapılaşmalar yerinde ve doğru mu? Sosyoekonomik durum nasıl, iş imkânları ihtiyacı karşılar nitelikle mi vs...
Bursa geneline baktığımızda, kentimizin bu ihtiyaçları ya da sürdürülebilir kent olma özelliğini ne kadar karşıladığını az çok hepimiz biliyoruz.
***
Bu bağlamda büyük resme bakmadan önce ilçe bazında değerlendirmeler, özelden genele giderek daha faydalı olur diye düşünüyorum.
Örneğin; Nilüfer…
Nilüfer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü Sağlıklı Kentler Proje Ofisi tarafından Prof. Dr. Kayıhan Pala editörlüğünde Nilüfer Kent Sağlık Profili 2022 adlı bir kitap hazırlandı.
Kitabın tanıtımı, Nilüfer Barış Meclisinde yapıldı.
15 yıl aradan sonra 2’nci kez gerçekleştirilen;
Kentin fiziksel çevresini, yaşam koşullarını, kentteki sağlık hizmetleri göstergelerini, kent halkının eğitim ve sosyoekonomik durumunu, yaşam biçimlerini ve eşitsizliklerini tespit ederek anlatan; özetle Nilüfer’in sağlık profilini çıkaran bir çalışma olmuş.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de dediği gibi ‘sağlıklı kent’ etiketi çok geniş bir kavram olmakla beraber yerel yöneticilerin sorumluluk alanlarının temeline yerleşen, yerleşmesi gereken bir kavram.
Aynı zamanda, günümüzde sağlıklı kent adı altında sıralanan maddeler lüks gibi görünse de asıl olması gerekeni bize tanımlayan koşulları içeriyor.
Yani kent insanının yaşam kalitesi, sağlıklı kentlerin sürdürülebilir özelliğiyle doğru orantılı olarak var olabiliyor.
Öte yandan; sadece fiziki hizmetleri değil, sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılanması da gereklilikler arasında.
“Bir insan için ‘iyi olma hali’ nasıl ki hem fiziksel ve duygusal hem de çevresel ve sosyal faktörleri içeren bir kavram ise, sağlıklı kent kavramı da aynı şekilde pek çok etkene bağlı bir tanımlamadır. Bir kentte yaşayanların sağlığı, o kentin sağlıklı olma seviyesiyle doğrudan bağlantılıdır” diyerek özetliyor aslında Başkan Erdem.
***
Kent nüfusunun yüzde 16,5 oranını oluşturan 518 bin nüfuslu Nilüfer, kent geneline baktığımızda belki de en yaşanabilir ilçe olarak nitelendiriliyor.
‘En yaşanılabilir’ kısmının altını çizmekte fayda var. Her ne kadar ilçe, ülke çapında sosyoekonomik sıralamasında 8’inci sıraya yerleşse de eksiklikleri ve incelenmesi gereken noktaları olduğunu bugün bir kez daha öğrenmiş olduk.
Nilüfer Belediyesi Halk Sağlığı Danışmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, bilme hakkından yoksun olduğumuz bir süreçte yaşadığımızı ifade ederek sitem etti;
“2007’ de elde ettiğimiz verileri şu anda elde edemediğimizi üzülerek söylüyorum. İlçenin istatistiğinden sorumlu TÜİK verileri henüz açıklamadı. Sağlık yönetimin ilk derslerinde öğrencilere, ‘Ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz’ deriz. Bazı verilerin Nilüfer'e ait olanlarını elde edemedik. Yüksek tutarsızlığı olduğu verileri mecburen dışlamak zorunda kaldık. Ölüm verileri için Nilüfer Belediyesi'nin defin ruhsatlarından yararlandık.”
Kenti yönetenlerin, kim olursa olsun, daha iyi bir yönetim için bazı verilerden yararlanması gerekirken tam anlamıyla ulaşılamayan veriler söz konusu.
Yani yerel yönetimlerin sağlık alanında yapabileceklerini göstermek açısından gerekli olan kapsamlı çalışmalar ancak bu veriler sayesinde yürütülebilir.
Her veriye kolaylıkla ulaşabileceğimiz bir çağda yaşarken; pandemi sonrası dahi illere göre ölüm verilerine ulaşamamak gerçekten olağandışı bir durum…
***
Bursa'da nüfus artışının en çok olduğu, sosyoekonomik olarak en yüksek düzeye sahip olan bir ilçe olduğunu biliyoruz Nilüfer’in.
Pala’nın analiz sonuçlarına binaen bahsettiği, irdelenmesi gereken önemli konular mevcut. Kısaca bahsedeyim;
Nilüfer ve Bursa genelinde tam aşılı çocukların oranında 2017’den 2019’a doğru bir azalma var fakat sebebi tam olarak bilinmiyor. Bebek ölümlerinde de yine 2017’den 2019’a doğru bir artış söz konusu.
Ciddi bir ambulans sorunu olduğunu da öğreniyoruz.
İlçenin kamu okullarına ihtiyacı var. Biliyorsunuz özellikle bu bölgede neredeyse her mahallede özel okul var. Belki de artık özel okul açılması sınırlandırılmalı.
Araç sayısı malumunuz oldukça yüksek.
Bu sebeple asla çözemediğimiz trafik sorunu dallanıp budaklanıyor. Üzerine; özellikle 2022’de ciddi bir boyuta ulaşan hava kirliliğinin de tuzu biberi oluyor…
Nilüfer’de ya da Bursa’da bulaşıcı ya da kronik vs. hangi hastalıkların olduğu bilinmiyor. Bu da önemli bir veri kaybı diyebiliriz…
***
Nilüfer’in sağlık profili, Dünya Sağlık Örgütünün kriterlerine uyar mı, ne kadar uyar bilemiyorum ama kentimizdeki birçok bölgenin bu tanımdan oldukça uzak olduğu aşikâr…
Yorumlar
Kalan Karakter: