“Asgari ücrete zam yapacaklarına, ihtiyaçlarımıza yaptıkları zamları durdursunlar” diyen vatandaş -özellikle evin anneleri- bütçe yönetimi konusunda birer ekonomiste dönüştü artık günümüzde.
Kendilerini bir şekilde idare etseler de, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak noktasında yetersiz kalıyor anne babalar.
Özellikle yeterli ve dengeli beslenme günümüzün büyük sorunu haline geldi. Bu durum tercih sebebi olmaktan çıktı; imkanlar dahilinde neredeyse imkansızlaştı. Okula giden öğrencilerin beslenme çantası boş; aldıkları harçlıklar karın doyurmaya yetmiyor.
Diğer tarafta kadınların “akşama ne yemek pişireceğim” derdi, her akşam farklı bir yemek yapma lüksünden doğan kritik soru olmaktan çıktı. Bütçe gereği bu soruya cevap bulamama girdabı giderek büyüyor.
Marketlere her gidişimizde, bir önceki zammı hazmedememiş ve aklımıza kazıyamamış olmanın üstüne, belli ürünlere haftada bir gelen yeni zamları bünyeler kaldıramaz oldu.
Etiketlere bakarken sürekli bir başka market kıyaslaması veya geçmiş zaman karşılaştırması da klasik refleks haline geldi. Hatta bunun bir üst modeli; elinde hesap makinesiyle market içinde volta atmak!..
***
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu AR-GE birimi KAMUAR, halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesini esas alarak, gıda fiyatları endeksi üzerine bir araştırma yapmış.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Özkan Rona’nın Aralık 2022 gıda fiyatları endeksine yönelik paylaştığı sonuçlara göre;
Gıda fiyatları aralıkta yüzde 8,3 artmış.
Ailelerin en fazla tükettiği 64 gıda maddesinin fiyatı bir önceki aya göre yüzde 8,3 oranında artarken; geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 137,3 olarak artış göstermiş.
Düşünebiliyor musunuz? Yüzde 137,3!
2022 yılındaki aylık ortalama gıda fiyatları ise, 2021 yılına göre yüzde 150,5 oranında yükselmiş.
Türkiye’nin içinde bulunduğu enflasyon sürecine girdiği Eylül 2021’de 100 liraya satılan bir gıda sepetinin maliyeti bu yıl aralık ayında 334 lira olmuş.
***
Yanlış ekonomik ve tarımsal politikalar sonucu gıda fiyatlarındaki artışla açlık riski ciddi bir şekilde hissedilmeye başladı.
Görünen o ki; aralık ayı, gıda fiyatlarındaki artışta bütün harcama gruplarında yaşanan yüksek oranlı zamlar belirleyici oldu. Bu orana en büyük katkıyı da ekmek, et ve sebze fiyatlarındaki artışlar yaptı.
Et, süt, sebze, meyve gibi temel besin ihtiyaçlarını kapsayan gıdaya erişimin güçleşmesiyle baş gösteren yetersiz beslenme sağlık sorunlarına da zemin hazırlıyor.
Besin değerlerinin düşmesiyle gelişen fiziki rahatsızlıklar bir yana, psikolojik olarak da fazlasıyla etkileniyoruz. Yani hem beden hem de ruh sağlığımız tehlikede! Bunu da yaşam şartlarının getirdiği zor koşullarla beraber artan antidepresan ilaç kullanım oranlarından da görüyoruz.
***
ZAMLAR “GELİYORUM” DİYOR!
Yıl sonu yaklaşırken çokça tartışılan, oranı konusunda tahminler yürütülen yeni asgari ücret belli oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her sene olduğu gibi bu yıl da önümüzdeki yılın asgari ücretini belirlemek üzere bir araya gelmişlerdir. Yapılan bir dizi toplantı sonunda çalışan ve işveren tarafları ortak rakam üzerinde anlaşamamışlardır. Elbette herkes kendi çıkarları doğrultusunda bir tutum ortaya koyacaktır. Ne emekçilerin hakkının yenmesine ne de işverenlerin üzerine altından kalkamayacakları yükün binmesine rıza gösteririz. Makul bir noktada uzlaşma sağlanabilmesi için samimi gayret sarfettik. Çalışan temsilcilerinin aramızda olmasını isterdik. Asgari ücreti ortada bırakamazdık. Geçmiş yıllarda da hükümetçe sonuçlandırılan çok sayıda asgari ücret müzakeresi vardır. Bu defa da öyle yaptık” diyerek 2023'te geçerli olacak asgari ücreti net 8 bin 506 lira olarak açıkladı.
Yani asgari ücrette temmuza göre yüzde 54,5'lik artış yapıldı.
Burada asgari ücretliyi bağlayan şey; paranın miktarı değil de o parayla neyi ne kadar alabildiği!..
Mesela 2021’de asgari ücret 2 bin 825 TL iken 344 litre süt alınabiliyordu.
2023 yılında 8 bin 500 TL’ye 284 litre süt alınabilecek. Tabii ki şimdilik! Muhtemelen ilerleyen günlerde bu oran da düşecek.
Dolayısıyla bu rakam ilk bakışta birçok insanın beklentilerinin üzerinde görünebilir.
Fakat bu, buz dağının görünen yüzüdür. İşin iç yüzü bize şu mesajı vermektedir;
“Yeni zamlara hazır mısınız?”
Yorumlar
Kalan Karakter: