DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 31 Aralık 2022 günü twitter’ dan yaptığı paylaşımda;
“O çok sevdiğim sözü şöyle değiştirmek isterim; mutlak güç yozlaştırır, güç yüzüğü mutlaka yozlaştırır. O yüzüğü tabii ki Hüküm Dağı’na atacağız” diyerek “merhabalar değişim yılı 2023” tweeti ile yeni yılı karşılamıştı.
Üstelik yaptığı 'ortak aday' açıklamasında, altılı masanın göstereceği ortak Cumhurbaşkanı adayına ilişkin "Göreceksiniz; iktidar tarafından dahi adayımıza destek olacaktır" şeklinde ortaya iddialı bir söz atmıştı.
Ek olarak;
"Altılı masa olarak geldiğimiz nokta, ortak aday konusunda istişare sürecini başlatmak. Parti olarak biz açık fikirlilikle bu konuya yaklaşıyoruz ve diyoruz ki teorik olarak aday altı genel başkandan biri de olabilir, bu isimler dışında da birisi olabilir. Her parti ne düşünüyorsa ne öneriyorsa, çalışsın ve masaya getirsin, konuşalım. Bunun da kararını vermiş durumdayız” açıklamasında bulunmuştu.
***
Son olarak Parti Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında, Babacan’ın 500 maddeden oluşan Eğitim Eylem Planına ilişkin açıklamalarında özellikle dikkatimi çeken, eğitim sisteminin temel amacının "sınav" olmayacağı; okullarda yabancı dil eğitimi konusunda öğrencilerin en az iki dille yetiştirileceği kısmıydı.
Baktığımızda, eğitimde ezbere dayalı bir sistem oturmuş durumda. Teorik bilgilerin sınavla değerlendirilmesi; bu sınavların hayatımızın bütün kademelerinde engel teşkil etmesi, adaletsiz değerlendirmelere de mahal verebiliyor ne yazık ki. Eğitimde işin pratik kısmı genelde geri planda kalıyor. Bu da meslek hayatlarımızda nitelik açısından büyük bir dezavantaj.
Şayet hedefte eşitliği baz alacak bir modelle, gençleri söylendiği gibi bir kalıba sığdırmamak olacaksa, eğitimde büyük bir revizeye gidileceği öngörülebilir.
Bir diğer husus da YÖK'ün kaldırılacağına dair idi…
Eylem Planı kapsamında, eğitim destek banka kartı çıkartıp ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitim harcamalarını bu karttan yapabilecek olmaları da önemli detaylardan…
***
Seçim hazırlıklarını yerinde görmek için Bursa’ya gelen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin ve İl Başkanı Serkan Özgöz' ün katılımıyla il binasında basın toplantısı gerçekleştirildi.
Partinin 85 milyona neler vadettiğini Bursa’daki 2,2 milyon seçmene ulaştırmak, Bursa teşkilatının elbette ki temel amacı. An itibariyle Bursa’da 17 ilçe teşkilatlanmış durumda. Saha programları daha da aktifleşecek gibi görünüyor…
Biliyorsunuz ki, ülkenin temel sorun alanları belirlenerek, 22 başlık altında çözüm önerileri içeren eylem planları hazırlandı. Sığınmacı sorunundan tutun da kültürel eylem planına; tarım eylem planından kadın eylem planına kadar her alanda…
Seçim öncesinde verilen sözlerin sadece seçim odaklı şişirilmiş vaatler olduğu düşünülür genelde. “Kimler neler dedi de neler oldu” algısı vardır bir yandan. Fakat partinin her daim dile getirdiği üzere Ergin, büyük bir titizlikle hazırlanan bu çalışmaların rutin seçim vaatleri olmadığını vurguladı.
Zor süreçlerden geçiyoruz. Geldiğimiz noktada ülke ekonomisini değerlendiren Ergin, son 20 senenin en kötü ekonomisini yaşadığımızı ifade etti ve şöyle devam etti;
“Ülkemizde kutuplaşma zirve yapmış durumda. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ülkemiz zarar gördü. Bu sistem hukuka da zarar verdi. Ülke ekonomisi de son zamanların en kötü günlerini yaşıyor. Hızla fakirleşme yaşıyoruz. Hane giderleri katlanıyor ve satım alma gücümüz düşüyor. İşin kötüsü bu durumdan bir haber gibi davranan bir yönetim var başımızda. Orta vadeli planda bir öngörü görüyor Cumhurbaşkanı 3 yıllık plan 3 ay geçmeden devre dışı kaldı. 3 sene için ortaya koydukları tabloyu 3 ay sürdüremeyen bir yönetim var ortada. Bu daha vahim bir durum.”
***
Alım gücümüz geriliyor. Gittikçe fakirleşiyoruz. Ergin’in deyimiyle “Bu durumdan bihaber gibi davranan bir idare var başımızda.”
Özellikle gelir dağılımının adaletsizliği sebebiyle en çok da üretmeye çalışan, emeğiyle geçinen işçi kesiminin etkilendiği ortada.
“Enflasyonda son 20 yılın en kötü dönemi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte enflasyon arttı. Bütçe açığı yükselişi de geometrik oranda yükseliyor enflasyon gibi. Milli gelir de 37’den 25’e düşmüş durumda. Emeğiyle çalışanların aldıkları pay 12 puan düşmüş. Sermaye grupları bir şekilde kendilerini piyasalarda koruyorlar” şeklinde süreci özetleyen Ergin, bütçede faizin stabil, yatay gittiği dönemin Ali Babacan’ın Ekonomi Bakanı olduğu döneme denk geldiğine de ekliyor.
Babacan’ın ayrıldığı dönemden sonra bütçeden faize ayrılan payın, 566 milyar liraya yükseldiği ifade ediliyor.
Bu bağlamda…
6’lı masanın üstlendiği rolün önemine dikkat çekilerek; 6’lı masayı bir arada tutanın Türkiye tablosu olduğu; dolayısıyla masanın bir arada olmasının keyfi değil zaruri olduğu gerçeğinden bahsediyor Ergin.
Adaylık noktasında her siyasi partinin kendi gönlünde yatan kişinin seçilemeyeceğini, dolayısıyla ortak bir karar belirleneceğini biliyor ve gelişmeleri merakla bekliyoruz…
Yorumlar
Kalan Karakter: