Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olunca hayatı biraz rölantiye almayı, çalışmaktan fırsat bulunamayan hayallere, gezilere, hobilere, aileye, dostlara zaman ayırmayı istemek,
Emek ve alın teri ile çalışıp insanca ve kaliteli bir yaşam sürmeyi amaçlamak,
Çocuklarını büyütüp hayata hazırlarken maddi ve manevi sıkıntı yaşamayacağını düşünmek,
Uzun bir eğitim sürecinin sonunda iyi bir meslek ve kariyer edinmeyi, güzel bir hayat kurmayı umut etmek,
Orta ve uzun vadeli kişisel hedefler koyarak birer birer gerçekleşeceğini bilmek…
İnsana yaraşır bir hayatın olağan beklentileridir bunlar.
Ekonomik sorunlarını çözmüş, demokrasi ve hukukun işlediği toplumlarda böyledir hayat.
Ekonomik kararları belirleyen de beklentilerdir.
Bir ev ya da otomobil alma düşüncesine ya da bir yatırım planına yön veren bu beklentilerdir.
“Bir yıl çalıştığımda otomobil, beş yıl çalıştığımda ev sahibi olacağım,” diyebilmek için bireyin çalışma hayatında liyakatle ve aktif olarak yer alacağından, işinin sürekliliğinden, gelirinin emeğiyle orantılı olacağından, ekonomi politikalarının toplumsal refah için yapıldığından emin olması gerekir.
Gelir dağılımında makasın kapanmayacak şekilde açıldığı,
Toplumun büyük bir kesiminin bırakın yoksulluğu, açlık düzeyinde ekonomik koşullara mahkûm edildiği,
Çalışanın hakkını alamadığı, hak talebinin ise ciddiye alınmadığı,
Eğitim, sağlık, barınma gibi temel hakların yok sayıldığı,
Yaşlıların kaderine terk edildiği, çalışanların önünü göremediği,
Gençlerin omuzlarına umutsuzluk yükünün vurulduğu,
Çocukların okula aç gittiği,
Bebeklerin yaşam hakkının alındığı bir toplumda yarınlardan ne beklenir?
Yurttaş güvenmek ister; içtiği suya, yediği yiyeceğe, öğretmenine, doktoruna, yargıya, seçilmiş ve atanmış yöneticilere...
En çok devlet dediğimiz mekanizmaya güvenmek ister.
Önünü görebilmek, yarınlarını planlayabilmek, hayatın her alanında özgür, sağlıklı, refah içinde yaşayabilmek için güvenmek ister.
Ama işte olmayınca olmuyor.
Son dönemde yaşananlara bakınca ekonomik, sosyal, psikolojik, siyasi, hukuki bütün sorunların temelinde çoktan yitirilmiş güven olduğunu görmek derinden sarsıyor insanı.
Yorumlar
Kalan Karakter: