Bir devlet dairesine işiniz düştüyse vay halinize…
Yani herhangi bir işlem veya evrak işleriyle alakalı devlet dairesine yolunuz düştüyse; daha yola çıkmadan ‘nasıl halledeceğim/işim hemen hallolur mu” gibi kaygılar başlar…
Çünkü, genelde bir kapıyla bitmez o iş. Gittiğiniz kurum sizi illa ki başka kapıya gönderir. Önce halletmeniz gereken başka işlemler olur, almanız gereken başka evraklar vardır vs.
Lakin işinizi kolayca halledebilmeniz için her zaman bir yöntem vardır. Nedir?
Bir akraba, arkadaş, tanıdık, tanıdığın tanıdığı…
İşte o zaman sizden şanslısı yok!
Devlet dairelerinde takıldığımız engellere çok fazla örnek var…
Daha önce de kimlik- ehliyet yenileme ve pasaport alımı için ‘e-devletten’ yapılan başvurularla alakalı sıkıntılara değinmiştim.
Şikayetler özellikle pasaport başvurusu yapmak isteyenlerin, e devlet üzerinden bir türlü randevu alamama üzerineydi. Günlerce hatta aynı gün içerisinde defalarca sisteme girip kontrol edilmesine rağmen randevu doluluk oranının yüzde 100 olduğunu ve bir ihtimal iptal edilen randevulardan açık yakalayıp araya sıkışmaya çalıştıklarını ifade edenlerin sayısı fazlaydı. Özellikle merkez ilçelerdeki yoğunluk sebebiyle dağ ilçelerine randevusuz başvuru kabul edilmeye başlamıştı. E o ilçelerin uzaklığı da sorun yaratıyordu.
Belki yıl sonu yoğunluğu diyen de oldu, sistemsel sıkıntı diyen de…
***
Bir diğer sıkıntı da PTT’nin dağıtım ağında.
Geçtiğimiz aylarda, Bursa’da PTT şubesinde taşeron olarak çalışan işçiler isyan etmişti. İş bırakma eylemi yapan işçiler yapılan hak ihlallerinin giderilmesi için yetkililere seslenmişti.
Fakat gelen şikayetlerin devam ediyor olması gösteriyor ki durumda herhangi bir düzelme söz konusu değil!
Özellikle Nilüfer Posta Dağıtım Merkezinde ciddi aksaklıklar yaşandığı iletildi.
Normalde PTT’nin özel kargo şirketlerine oranla daha uzun sürelerde kargo teslimatı yaptığını biliyoruz.
Hem dağıtıma çıkması gereken kargolar başka şube yerine Beşevler’e gidiyor hem de haftalarca şubede bekletilen kargolar dağıtıma çıkmıyor. 1 ay boyunca kargosu eline ulaşmayan kişiler var.
Mağdurlar PTT Beşevler şubesine telefonla ulaşmaya çalıştıklarında hiçbir şekilde bağlanamıyorlar. Ya hep meşgul ya da uzun süre hatta bekletiliyorlar. Yani sonuç; başarısız.
Aldığım duyumlara göre, geçtiğimiz iki ayda 60’a yakın çalışan, çalışma şartlarından ve iyileştirme taleplerinin yerine getirilmemesinden ötürü istifa etmiş.
Yaşanan aksaklıkların bu durumla ilişkisi olabilir. Fakat PTT gibi bir kurumda kargoların hiçbir şekilde dağıtıma çıkmaması demek, sıkıntı büyük demek.
Telefonların açılmaması da durumu içinden çıkılamaz bir döngüye sürüklüyor. Gelen şikayetlerin, istifaların, iş bırakma eylemlerinin çözümsüz bırakılması da kurumun adını ciddi anlamda zedeleyen bir durum.
***
Dışa yansıyan bu karışıklığın yanında içerideki karmaşayı düşünemiyorum.
Hakların gasp edildiği, taleplerin geri çevrildiği, çalışan sayısının azalmasına bağlı iş yükünün arttığı bir yerde ne huzur kalır ne de çalışma isteği.
Fakat bu gibi yerlerde çalışanların huzurunun ön planda olmadığı aşikâr.
Yeterli ve uygun koşullar sağlanmayıp üzerine çalışandan yüksek performans beklemek işverenlerin/yöneticilerin adetindendir.
Bu defa işçileri ‘çalışmıyor’ diyerek parmakla gösteren de aynı kişilerdir.
Her halükârda nasıl “her zaman müşteri haklıysa” -mağdur olmasına rağmen- çalışan da hep haksızdır.
Kargolarına ulaşamayan insanların bu durumdan çalışanları sorumlu tutması da haksızlık olur.
Lakin burada muhatap aranacak sorumluyu da kimse bulamayacaktır.
Alın size yine bir kısır döngü…
Yorumlar 1
Kalan Karakter: