Asgari ücretin 8 bin 506 lira olarak açıklanmasının ardından gözler öğretmen maaşlarına çevrildi. MEB’e bağlı okullarda sözleşmeli, ücretli ve kadrolu öğretmenlerin yeni yılda alacakları maaş zamlarıyla alakalı sorular şimdiden gelmeye başladı.
Biliyorsunuz ki ücretli öğretmenler verdikleri ders saati başına ücret alıyorlar.
Ücretli öğretmenlerin girdiği ders sayısı, örgün eğitim kurumlarında haftalık 30 saati;
Yaygın eğitim kurumlarında ise haftalık 40 saati geçemiyor.
Aslında buradaki diğer önemli sorun şu ki; girdikleri derslerin bu saatlere ulaşıp ulaşmadığı!
Haftada ortalama olarak 30 saat boyunca ders veren bir ücretli öğretmenin alacağı ücret örneğin 30 saat için 5 bin 740 TL olarak hesaplanıyor. Bu hesaplama, verdiği ders saati ile ders başına belirlenen rakamın çarpılması ile yapılıyor. Gerçi vergi kesintileri gibi sebeplere bağlı olarak bu rakam değişkenlik gösterebiliyor.
Ücretli öğretmen maaşı asgari ücrete göre belirlenmiyor. Memur maaşlarına gelen zam oranları esas alınıyor.
***
Ayrıca kasım ayında yapılan uzman/başöğretmenlik sınav sonucu, unvan(!) alan öğretmenlerin maaşlarına sus payı niteliğinde fark uygulandı.
Normalde öğretmen maaşları, unvana ve görev yapılan yıla göre değişiklik gösteriyor. Her sene başı maaşlara yapılan zam oranlarıyla birlikte ek ders saat ücretleri de belirleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ücretli öğretmenlerin maaşlarına ilişkin, "Kısa süre önce ücretli öğretmenler ve usta öğreticiler için iyileştirmeler açıkladık. Son düzenlemelerle birlikte ücretlere yaklaşık yüzde 70'lik bir artış yaşandı. Önümüzdeki dönemde öğretmenleri ekonomik ve mali açıdan desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Dolayısıyla, yeni yılda yapılacak maaş zamlarından yararlanıp yararlanmayacakları konusu gündemde.
Memur zammı henüz belli değil. 3 Ocak 2023’te aralık ayı enflasyon rakamlarına göre memur zammı şekillenecek.
Memur-Sen’in zamlara yönelik talebi; iyileştirme olması ve asgari ücretteki artışın örnek olması gerektiği yönünde.
Bu zam oranına göre ücretli öğretmenlerin durumu da netleştirecektir.
***
Asgari ücretin belirlenmesiyle ücretli öğretmenlerin mevcut maaşları eriyip gitti ne yazık ki.
Diğer yandan kadrolu öğretmen maaşları yeni asgari ücretle neredeyse eşit duruma geldi. Yani bir öğretmene maaşı sorulduğunda; ‘asgari ücret’ dese yanlış olmaz sanırım.
Üstelik maaşlara yansıyan vergi kesintileri de cabası!
Haliyle kadrolular taleplerini iletirken, “zam değil, hakkımızı istiyoruz” diyorlar.
Twitter’da ‘öğretmenime maaş 25 bin’ hashtag’iyle paylaşım yapan öğretmenler, açlık sınırındaki ücrete terk edildikleri için tepki gösteriyorlar.
İnsanca yaşayacak bir ücret ve vergide adalet taleplerini iletiyorlar.
Gözler, zam oranlarının belli olacağı 3 Ocak tarihine dikilmiş durumda.
Son açıklanan yoksulluk sınırı 24 bin lira iken, öğretmen maaşı bunun yarısı bile etmiyor.
Sadece öğretmen değil, asgari ücret, memur maaşlarıyla da neredeyse eşitlenmiş durumda.
Aralarında emekçi temsilcilerinin bulunmadığı asgari ücret açıklamasında yine şunu anlamış olduk ki, belirlenen rakamda gözetilen işçinin çıkarı değildi.
Asgari ücreti belirleyenlerin, hayatı boyunca asgari ücretle geçinmek durumunda kalmamış ve maaşları, asgari ücretin bilmem kaç katı olanlar olması da ayrı bir trajedi.
***
Yazımı yine bir söz ile noktalamak istiyorum.
“Kölelere asla özgür olacakları kadar ödeme yapmazlar. Hayatta kalmalarına yetecek kadarını verirler ki, çalışmaya devam etsinler.”
-Charles Bukowski
Yorumlar
Kalan Karakter: