İki gün sonra sandık başına gidilecek.
Büyükşehir belediyelerinden başlayıp en küçük mahallelere kadar şehirleri ortak akılla yönetmeye talip isimler belirlenecek.
Yaşanan ekonomik sorunların altında ezilen yurttaş açısından farklılaşan ve güçlenen anlam ve önemi nedeniyle artık bu seçimler yerel karar mekanizmalarını belirlemenin çok ötesine geçse de köyünde, mahallesinde, ilçesinde olan bitene bakmayı da ihmal etmiyor seçmen.
Dünkü yazımı bitirirken Kükürtlü Mahallesi sakinlerinin hangi taleplerle sandığa gideceğini bugün yazacağımı belirtmiştim.
Şimdi o taleplere göre mahalle halkının kimi seçmeyeceğine gelelim.
İki kilometrelik Kükürtlü Caddesi boyunca evine gidecek tüm yolları kapatan karar vericileri ve açma sözü vermeyenleri seçmeyecek.
Bu kısa vadede acilen çözülmesi gereken bir sorun.
Mahallenin orta ve uzun vadeli en önemli sorunu ise kentsel dönüşüm.
Nüfusunun yüzde 60’ını altmış beş yaş üstü yurttaşların oluşturduğu Kükürtlü’de kentsel dönüşümün birkaç açıdan sakıncası olduğunu düşünüyor mahalle halkı.
Şikâyetlerini dinledim. Kentsel dönüşümle yeşil alanların yok olmaya başladığını söylüyorlar ki biraz gözlemle bunun gerçekliği hemen görülüyor.
Yeni yapıların altına otopark yapmak için ağaçlar katlediliyor, güzelim bahçeler tarumar oluyor.
“Sadece o mu?” diyorlar, “Sitelerimizin, apartmanlarımızın bahçeleri de var otoparkları da. Bugüne kadar olmasaydı hak verirdik ama öyle değil.”
Bunun binaların altına işyeri yapmak için bir bahane olarak kullanıldığı görüşündeler.
Bina altlarındaki işyerlerinin gürültü, trafik, gıda içerikli ise koku ve beraberinde birçok sorunu getirdiğini ifade ediyorlar.
En çok canlarını sıkan da belediye meclisinden dönüşüm planı geçerken mahalle halkına ne istediklerinin sorulmamış olması.
Haksız olduklarını söyleyemeyiz. Çünkü Kükürtlü Kentsel Dönüşüm Planı, tüm kesimlerin üzerinde konsensüse vardığı bir plan değil. Her kafadan bir ses çıktı ama halka “Siz ne dersiniz?” diyen olmadı.
Karar vericilerin şehre bunu niye yapmak istediğini bilen yok.
Kimi akademik oda temsilcileri rant olmasın, bina olmasın, yeşil korunsun, Sıcaksu bölgesi ile birleştirilsin turizm geliri sağlansın görüşünde. Ama mahalle sakinleri bunun kendileriyle empati yapmaktan çok uzak bir yaklaşım olduğuna inanıyor.
Diğer taraftan nedeni bilinmez bir şekilde mahallenin nüfus yapısını Suriyelilerle, Araplarla değiştirmeye yönelik girişimlerin olması da kentsel dönüşümlerle ilgili soru işaretlerini artırıyor.
Şimdi halkın ne dediğine geri dönelim.
Bu karmaşa içinde onların kentsel dönüşüm gibi bir talepleri yok.
Haklılar aslında. Çünkü sakin bir hayat sürmeye alışmışlar. Kaldı ki şimdilerde nüfusun çoğu 65 yaş üstü. Bu saatten sonra kentsel dönüşüm yüzünden oradan oraya taşınmak istemiyorlar.
Bir dertleri de yine bu yaştan sonra dönüşüm nedeniyle borçlandırılmaya zorlanmaları. Bunda da haklılar. Türkiye’nin neredeyse tüm dönüşüm örneklerinde gördük ki mevcut konut inşaat maliyetini karşılamadığı için ya katlar çok yükseliyor ve hak sahiplerine kulübe gibi daireler teslim ediliyor ya da uzun yıllar borçlandırılıyor.
Mahalle sakinleri diyor ki “Riskli binaların yeniden yapılmasına itirazımız yok ama mahallemize dokunmasınlar.”
Bu noktada mahallede kentsel dönüşüm için referandum talep edenler bile var.
Ama tabii bunu kim dinler, orası tartışmalı.
İşte bu yüzden sandığa giderken kendilerine sorulmadan hazırlanmış bir dönüşüm planını dayatan, destekleyen, ikna çalışmaları yapan, Altıparmak benzeri bir caddeye dönüşmesine izin verenleri seçmeyecek.
Mahallenin yeşil alanlarının imara açılmasına izin verenleri seçmeyecekler.
Fiyatları diğer semt pazarlarıyla eşit ve ürün çeşitliliği olan bir pazar kurulmasına olanak tanımayanları seçmeyecekler.
Yamalı yolları, karanlık sokakları görmezden gelenleri seçmeyecekler.
Oulu Caddesi’nde trafiği tek yön yaparak araçların sokak aralarını egzoza boğmasına izin verenleri, alternatif çözümler üretmeyenleri seçmeyecekler.
Kısacası, seslerini duymayan, dinlemeyen, fikirlerini sormayan her kademedeki karar vericiyi seçerken iki kere düşünecekler.
Böyle söylüyorlar ama görünüşe bakılırsa çoktan karar vermişler bile.
Hayırlısı olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: