Cebinizdeki parayla kaç ekmek alacağınız,
Köşedeki camiye yürüyerek kaç dakikada gideceğiniz,
Bir orta boy yaş pastayı mümkün olan en çok sayıda insana yedirmek için hangi şekilde keseceğiniz,
Banka şifrenizi en güvenli nasıl belirleyeceğiniz,
Evinizin merdivenini yorulmadan çıkmanız için basamak yüksekliğinin ne kadar olacağı,
Oda aydınlatmanızdan en verimli şekilde yararlanmak için hangi konumda kullanacağınız,
Yemek yaparken hangi malzemeden ne ölçüde koyacağınız,
Bedeninize en uygun giysiyi nasıl dikeceğiniz,
Otoparkta boş yer bulma veya oynadığınız şans oyununda büyük ikramiyenin size çıkma olasılığının ne kadar olduğu,
Beş litre sütten kaç kilo yoğurt yapacağınız,
Bisikletinize hangi genişlikte lastik takılırsa en hızlı gideceğiniz,
Otomobilinizin kabak lastiği yüzünden fren mesafenizin ne kadar değiştiği,
Engebeli arazideki aile yadigârı şekilsiz tarlayı tüm hak sahipleri arasında eşit ölçüde nasıl paylaştıracağınız,
Hastanın boy ve kilosuna göre ne kadar kemoterapi ilacını kaç saat süreyle vereceğiniz,
Gevşek zeminli arazide nasıl sağlam inşaat yapacağınız,
Bir elektrik devresini nasıl kuracağınız,
Zarif bir cam çay bardağını veya sofraya konulacak şık bir kaşığı hatta ergonomik bir ayakkabıyı nasıl tasarlayacağınız,
Bilgisayar yazılımını nasıl yapacağınız,
Isıya ve sürtünmeye dayanıklı kumaşı nasıl üreteceğiniz,
Sağlıklı yaşamak için günde kaç bardak su içeceğiniz,
Tramvayın yokuşu rahat çıkması için rayları hangi eğimle yerleştireceğiniz,
İdeal kilonuzu nasıl bileceğiniz,
Güzel bir gülüş için diş protezini nasıl yapacağınız,
Günde kaç sayfa okursanız bir yılda kaç kitap bitireceğiniz,
On beş kişinin bulunduğu masada aldığınız farklı siparişleri nasıl sınıflayacağınız,
Emeki maaşı ve bayram ikramiyesi ile kaç gün rahat nefes alacağınız,
Eve kuracağınız ses sistemi, aracınızdaki navigasyon, otomobilinizin çalışması, uçağın uçuşu, geminin yüzüşü, kuyumcunun terazisi, kolunuzdaki saatin işleyişi, adımlarınızın genişliği…
Kısacası iğneden ipliğe, ekonomiden bilişime, pazardan hastaneye…
Matematik hayatın kendisi demek.
İçinden bölüm eksiltmek hayatın eksilmesi demek.
Matematikte başarımız çok düşük, diye diye değiştirilen müfredatın gerekçesi çocukların öğrenme becerisi oldu. Bazı konular üniversite seviyesine ötelendi.
Oysa çocuğun lisede görmediği bir dersi üniversitede kavraması çok güçtür. Üniversite eğitimi temel konuların sil baştan öğretildiği bir sistem değil. Var olan temel malzemesinin nasıl işler hâle getirildiğini öğrenme yeridir.
Trigonometri bilmeyen çocuğu mühendislik fakültesine gönderin bakalım. Daha ilk dersten hoca soracaktır, “Evladım lisede sana hiç mi bir şey öğretmediler?”
Müfredat değil zihniyet değişse her şey bambaşka olacak.
Çocuğa, trigonometriyi öğrendiğinde babasının köydeki tarlasını amcalarıyla hakkaniyetle paylaşmasına yardım edebileceği, bir gün NASA’da çalışabileceği, köprü inşa edebileceği öğretilse…
Diğer deyişle çocuğun zihnindeki “Bu benim ne işime yarayacak?” algısını kıracak öğrenme ve öğretme esnekliği sağlanabilse; öğrenciye de öğretmene de o alan tanınsa çocuk matematik öğrenmek için can atacak.
İyi beslenemediği gibi okullarda iyi eğitim almayı bekleyen ama alamayan milyonlarca çocuk, atama bekleyen ama atanamayan binlerce öğretmen, mesleğinin onuruna yaraşır ücret almayı bekleyen ama alamayan yüzlerce özel okul öğretmeni, veli ve öğrenci şiddetine maruz kalan onlarca öğretmen… Neresinden bakarsanız bakın en temel yurttaşlık hakkı olan eğitim, veren için de alan için de yanlış politikalarla sorun yumağına dönüştü.
Oysa tıpkı adalet gibi bilim de hepimiz için gerekli.
Bugün matematik müfredatından konu çıkarırsınız yarın doktor hastasına yanlış ilaç verir.
Bugün öğretmene ters kelepçe takarsınız yarın geriye karanlık kalır.
Unutmadan; o kelepçelerin mekanizmasını bilmek için de matematik gerekir.
Yorumlar
Kalan Karakter: