Kestel ilçesine bağlı Soğuksu Köyündeki tarım arazisinin Organize Sanayi Bölgesi’ne dönüştürülmesi konusu bir süredir gündemde.
İlçede bulunan 4 sanayi bölgesi sebebiyle hava ve su kirliliği gibi sorunlar baş gösteriyor ne yazık ki…
Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın konuyla alakalı tavrı belli. Beşinci bir sanayi bölgesi istenmiyor. Daha önce de 1 nolu sanayi bölgesi taşınırsa ancak o zaman onaylayabileceklerini dile getirmişti.
Burada tartışılan nokta, bölge 5’inci bir sanayi bölgesini kaldırabilecek mi? Halihazırda 17 sanayi bölgesi bulunan şehre bir yenisi daha gerekli mi?
*****
CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, CHP Kestel İlçe Başkanı Hülya Doğan, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Yüksel Özkan ve Orhan Sarıbal tepkilerini dile getirmek üzere bölgede basın açıklaması yaptı.
Arazi, Bursa’nın İmar Anayasası sayılan Bursa çevre düzeni planında tarım ve orman arazisi olarak işlenmiş bir alan.
Kağıt üzerinde tarım ve orman arazisi olarak geçen bu alana Organize Sanayi Bölgesi oluşturmak için girişimler söz konusu.
Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan, birinci sanayi bölgesi Kestel’e kurulurken iktidar partilere yerinin yanlış olduğuyla ilgili itiraz edilmesine rağmen yine de yapıldığını, şimdi de aynı şeylerin yaşanıyor olduğunu dile getirdi ve “Kendi alanlarımızı ekmiyoruz, kendi tarımımızı üretmiyoruz. Türkiye dışa bağımlı bir tarım politikası izliyor” dedi.
Şunu da ifade edelim; CHP, ‘biz sanayiye karşı değiliz’ diyor. Kestel’in beşincisini taşıyacak kapasitesi olmadığı, asıl sorunun bölge olarak tarım arazilerinin seçilmesi olduğu,
Ve Bursa’nın en kirli hava sahasına sahip olduğu vurgulanıyor.
Çevreye vereceği zararların yanında, arazide buğday, ayçiçeği, soğan yetişiyor. Meyve ağaçları, üzüm bağları bulunuyor.
İnsanlar sormaz mı ‘bu alanlar neden yok ediliyor’ diye. Sonuçta köylü de orada tarım yapmak istiyor.
Her daim bu kenti savunacaklarını söyleyen CHP İl Başkanı İsmet Karaca ise şöyle dert yandı;
“Ukrayna’dan iki tane tahıl yüklü gemi çıkarınca diplomasi zaferi ilan ediyorlar. Zafer naraları atıyorlar. Ayçiçek yüklü gemiyi görünce neredeyse selama duruyorlardı. Resmi tören yapacaklardı. İşte bakın topraklar burada. Bizim kurtuluşumuz Ukrayna’dan, Rusya’dan gelecek tahıllarda ayçiçek gemilerinde değil. İşte buralar, siz buralara gelip beton döküyorsunuz. Kentte her nokta arkasında kamunun çıkarını, halkın çıkarını savunmaya devam edeceğiz.”
Bu mevzunun dallanıp budaklanmadan nasıl bir sonuca varacağı, nihayetinde kimin, neyin kazanacağı merak konusu.
*****
Ek olarak;
Basın açıklaması öncesi Soğuksu Köyünde CHP’li Vekil Orhan Sarıbal, vatandaşın derdini dinledi.
Çiftçiler, ekonomik kriz sebebiyle tarımdaki girdi maliyetlerinden yakındı. Çiftçi Sarıbal’a, tarladan 7-8 liraya çıkan ürün neden 18 liraya satılıyor diye sorması üzerine;
Sarıbal, “Temel çözüm girdi maliyetlerini aşağı çekmek gerek. Sorun politiktir. Sorun iktidarın uyguladığı yanlış tarım politikasıdır” şeklinde konuştu.
Artık ne üretici ne de tüketici halinden memnun. ‘Memnun olmamanın da ötesinde’ demek yanlış olmaz sanırım.
Enflasyona bağlı sürekli artan fiyatların karşısında zayıf düşen insanların sabrı tükeniyor.
Daha iyi şartları ümit ederken, en azından daha da kötü olmasın demekle yetinir olduk…
Yorumlar
Kalan Karakter: