Yakın zamanda bir deprem felaketi atlattık. Ama biliyoruz ki gün geçtikçe yeni gündemlerle beraber bu mevzu arka sıralara düşecek.
Her daim mevcut gündemde sıcak tutulması gereken bu hayati konuyu unutmamak, unutturmamak gerekiyor.
Deprem sonrası TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın duyurduğu üzere;
Küçükkayalar, Depremi unutmama ve unutturmama konusunda ısrarcı olunacağını, yapı stoğu konusunda depreme hazırlıklı olmayan Bursa’nın, depremin ardından ulaşım ve toplanma alanları konusunda da büyük eksiklikleri bulunduğuna dikkat çekmişti.
Bu ısrarların sürdürülmesi konusuna her şeyden önce bir vatandaş olarak kesinlikle katılmakla beraber, gerektiği her noktada dile getirmeyi bir sorumluluk olarak görüyorum.
Öncelikli vurgulanan nokta elbette ki “güvenli ve sağlıklı yapı üretimi.”
Dolayısıyla yasa yapıcıların, uygulayıcıların ve yöneticilerin görev ve sorumlulukları oldukça önemli.
Neden ders almıyoruz?
Bu, cevabı verilemeyen en önemli sorulardan biri!
Geçmişte yaşanan felaketlere dair çok fazla kötü anılarımız mevcut. Bulunduğu bölge, yaşadığı bina, depremin şiddeti ve alınacak önlemler konusunda herkes aynı şartlara sahip değil. Ve herkes aynı ölçüde etkilenmiyor depremden.
Bugün biz, bir başkası için üzülürken yarın öbür gün aynı duruma düşmeyeceğimizin bir garantisi yok.
Akademik Odaların bu hususta yaptığı çağrılara, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinden yeterli ilgi gösterilmediği aşikâr.
“DEPREM DURUMUNDA ULAŞIM AKSAMAMALI”
İnşaat Mühendisi Mehmet Tözün Bingöl Başkanlığındaki Ulaşım Komisyonunun da üzerinde çalıştığı, Acil Durum Ulaşım Yolları ve Toplanma Bölgeleri konusuna yönelik değerlendirmelere göre;
Özellikle Yıldırım ve Osmangazi, çarpık yapılaşma bölgesi olması sebebiyle sıkıntılı ilçelerden.
Şehrin ana caddeleri olan İzmir Yolu, İstanbul Yolu, Ankara Yolu ve Mudanya Yolu başta olmak üzere bu güzergahtaki köprü, üstgeçit, kavşak ve yollar önem arz etmekte.
Bir deprem durumunda olması gereken, elbette ki bu güzergahlarda yoğunluk olmaması ve ulaşım eyleminin kolaylıkla sağlanması.
Nasıl ki bir kaza yaşandığında ambulanstan tutun da acilde müdahaleye kadar her önlem hayati önem taşıyorsa; afet durumlarında kaçış ve korunma da aynı şekilde…
Örnek olarak verilen Japonya’daki Kobe Depreminde elde edilen verilerde yol kapanma olasılıkları;
Genişliği 6 metreye kadar olan yollar için yüzde 98,
7 ila 15 metre arasında olan yollar için yüzde 11,
16 metreden geniş yollar için yüzde 0,3 olduğu belirtiliyor.
Bu deprem verilerinden yola çıkarak Bursa için şu değerlendirmeler yapılıyor;
Yol kenarında bir binanın yıkılması halinde bile araç trafiğinin geçebilmesi için minimum 3 metrelik yol genişliğini sağlamak amacıyla en azından 11-12 metrelik yol genişliğinin temin edilmesi gerekli.
Depremin yaşanmasının hemen ardından yol kapanmaları olursa, yaralılara ulaşılmaması veya ulaşılanları gerekli yerlere sevk edememek can kaybını artırabilir.
Kentin yol ve yapı durumuna baktığımızda çok sayıda çıkmaz sokak, yetersiz yol alternatifleri, bitişik nizam ve düzensiz yapılaşma sebebiyle sıkışıklık söz konusu.
Dolayısıyla depremin ardından yaşanabilecek ulaşım sorunları öngörülerek hareket edilmeli.
Afet durumlarında tahliye koridoru için acil ulaşım yolları belirlenmeli ve yolların tahliye koridoru ile tahliye alanlarına, parklara/açık alanlara, sağlık kurumlarına erişimin kolaylığı sağlanmalı.
***
Her depremin ardından benzer şeyleri konuşuyoruz. Aslında ne kadar hazırlıksız olduğumuzu; olmamız gereken noktadan ne kadar uzak olduğumuzu yine yeniden fark ediyoruz.
Deprem riski taşıyan ülkemizde farklı fay hatları üzerinden sık aralıklarla depremler yaşanıyor. Buna rağmen afetlere yönelik eğitim ve önlemler yetersiz.
Deprem anında hasar görecek; yıkılması olası yapıların envanteri belirsiz.
Kentsel dönüşümün parsel bazda değil de bütünsel olarak planlanması; imar barışı nedeniyle kaçak ve mühendislik hizmeti almayan yapıların dönüştürülmesi gerekli.
Bir yapının planlama ve tasarım aşamasından tamamlanma sürecine kadar hem mesleki anlamda hem de etik yeterliliğe sahip eller tarafından denetlenme konusu zayıf.
Bu bağlamda kaçak yapılaşmaya zemin hazırlayan; deprem ve afetlere karşı alınması gereken önlemleri göz ardı eden imar aflarının yolu açılmamalı.
Yorumlar
Kalan Karakter: