“Satılacak daha ne kaldı?” sorusuna Özelleştirme İdaresi’nin vereceği bir yanıt her zaman var. Önümüzdeki üç yılda yaklaşık 500 özelleştirme yapmayı planlayan İdare, öyle iyi çalışıyor ki daha yıl bitmeden 20 milyar liralık Orta Vadeli Program hedefini aşarak 10 ayda özelleştirme ihalelerinden 39,2 milyar liralık gelir elde etmiş.
Enerji ve özellikle HES ihaleleri yine ilk sırayı alıyor.
Kısacası kaynak yaratmak adına memlekette ne varsa satıp savmalar devam ediyor.
Yetmiyor ikinci, üçüncü kez yeniden satılıyor, işletme hakkı devrediliyor, imtiyazlar veriliyor.
Devlet sürekliliği olan kamu kaynaklarını elinin tersiyle iterek kısa vadeli pansuman çözümleri tercih ediyor.
Araç muayene hizmetinin işletme hakkının yeniden devri de bunlardan biri.
2004’te ihalesi yapılan ve sözleşmesi 2007’de imzalanan bu özelleştirmede konsorsiyum, 20 yıllık işletme hakkı için peşin 552,2 milyon dolar ödemişti.
20 yılın sonuna yaklaşılırken 6 Ocak 2021’de yayımlanan 31356 sayılı yeni yönetmeliğe eklenen Geçici madde 1-(2) ile ihale tarihine kadar yapılacak hazırlıklar belirlendi.
Bu kez ihale merak konusu oldu. Bu da 29 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 8572 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile netleştirildi.
Karar’ın 2. maddesinde “…işletme hakkının verilmesi, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi, gelir ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar veya kiralama yöntemlerinden biri ya da birkaçının birlikte veya ayrı ayrı uygulanarak gerçekleştirilmesine,” denilerek ihale yöntemi açıklığa kavuşturuldu.
Şimdi sırada ihale var. Geçici teminat bedeli 15 milyon dolar olan ihaleye katılabilmek için sektörde 5 yıl işletici veya alt işletici olmak ve bu süre içinde en az 1 milyon araç muayenesi yapmış olmak şartı aranıyor.
Bu noktada konsorsiyumun işletme hakkını aldığı 2007’den günümüze yıllar itibariyle cirosuna ve devlete sağladığı katkıya bakmakta yarar var.
Devlete aylık olarak yapılacak ödemenin içeriği ve oranı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 34’te belirtilmiş:
“…Yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerce … muayene ücreti olarak doğrudan elde edilen hasılat ile yetki devrettikleri alt işleticilerce muayene ücreti olarak elde edilen hasılat tutarı toplamının (katma değer vergisi hariç) ilk üç yıl % 30’u, sonraki yedi yıl % 40’ı, daha sonraki on yıl % 50’si ile % 5 oranında fazla tahsil edilen tutarın tamamı Hazine payı olarak….”
Buna göre 2007-2009 arasında hasılatın yüzde 30’u, 2010-2016 arasında yüzde 40’ı devlete kaldı. 2017’den bu yana da araç muayene gelirlerinin yüzde 50’sini devlet alıyor.
Aşağıdaki tablo, konsorsiyumun kendi verileri. “Devlete bu yıl şu kadar kazandırdık, kuruluştan itibaren şu kadar katkı sağladık,” diye yıl yıl açıklıyorlar.
Yıl |
Ciro (Devlete ödenen pay hariç) (TL) |
Devlete ödenen pay (TL) |
2007-2023 Devlete ödenen toplam pay (TL) |
2010 |
605 milyon |
- |
- |
2011 |
739 milyon |
- |
- |
2012 |
850 milyon |
- |
- |
2013 |
1,009 milyar |
- |
- |
2014 |
1,166 milyar |
- |
- |
2015 |
1,327 milyar |
- |
- |
2016 |
1,452 milyar |
900 milyon |
5,2 milyar |
2017 |
1,633 milyar |
900 milyon |
6,1 milyar |
2018 |
1,991 milyar |
1,3 milyar |
7,6 milyar |
2019 |
2,562 milyar |
1,9 milyar |
9,4 milyar |
2020 |
3,198 milyar |
2,4 milyar |
11,6 milyar |
2021 |
3,783 milyar |
2,5 milyar |
14,5 milyar |
2022 |
5,215 milyar |
3,8 milyar |
18,6 milyar |
2023 |
12,1 milyar |
8,7 milyar |
27,3 milyar |
Tablo, 17 yılda toplam hasılattan devlete 27,3 milyar lira ödendiğini gösteriyor.
Yıllık ortalama 1,6 milyar lira.
Ocak 2025’te ihale yapılacak; araç muayene hizmetleri ikinci kez özelleştirilecek.
Bu noktada sorular devreye giriyor?
İşi mevcut konsorsiyum mu alacak?
Hâlihazırda konsorsiyumun -aralarında ünlü şirketlerin de olduğu- 42 tane alt işleticisi bulunuyor. Bu alt işleticilerden biri mi alacak?
Doğrudan yabancıya mı satılacak?
Öyle ya! Konsorsiyumun iki ortağı yabancı; biri Alman diğeri İngiliz. Oysa başlangıçta iki Türk, bir Alman şirketi ortaklığı ile kurulmuştu. Türk ortaklardan biri 2009’da hisselerini İngiliz şirkete satmıştı.
Diğer yandan özelleştirmelerde yerli sermayeye satılan kuruluşların önce ortaklık şeklinde sonra hisselerin tamamının devriyle yabancı şirketlerin eline geçtiği gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bunu enerji dağıtım, bankacılık, gıda sektörlerinde gördük, görüyoruz.
Bu ihalenin de uluslararası şirketlerin ilgisini çektiğini zaman zaman verilen demeçlerden okuyoruz.
Elbette denilebilir ki Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi kuralları işletiliyor.
O zaman çok sayıda oyuncunun piyasaya girmesi sağlanmalı ki tam rekabetle yurttaş korunabilsin.
Yapılabilir mi? Evet, yapılabilir ama sıkı bir denetim mekanizması kurarak.
Devletin görevi de bu değil midir?
Tabii gıdada, sağlıkta bile denetim zafiyeti yaşanırken bu gerçekçi bir beklenti olmuyor.
Esas mesele yurttaşın makul fiyatlarla araç muayenesi yaptırabilmesidir.
Çünkü bu kamu yararının gözetilmesini gerektiren bir iştir.
Bu nedenle asıl olması gereken devletin bu işi üstlenmesidir.
Devlet hasılattan pay, gecikme bedellerinin tamamı ve vergi geliri elde ettiği araç muayenesini kendisi üstlenmiş olsa hem gelirin tamamını alır ve bunu yine kamu yararına kullanır hem de Anayasal yükümlülüğü çerçevesinde toplumun refah ve huzuru için bir ekonomik engeli ortadan kaldırmış olur.
Yorumlar
Kalan Karakter: