TÜİK haziran ayı iş gücü istatistiklerini açıkladı. İşsiz sayısı mayıs ayına göre iki bin kişi artarak üç milyon 337 bin kişi oldu.
Verilerin doğruluğunun tartışmalı oluşunu bir kenara bırakalım.
İstatistiğe ilişkin dönemin 29 Mayıs ile 2 Temmuz arasını kapsadığını hatırlatarak devam edelim.
Bu dönemde henüz asgari ücret artışı gerçekleşmemişti.
29 Mayıs’ta dolar 20,04 liradan, 2 Temmuz’da ise 26 liradan işlem görüyordu. Ortalama dolar kuru 23,29 liraydı.
Akaryakıt fiyatları (motorin ve benzin) 29 Mayıs’ta 19 ile 20 lira, 2 Temmuz'a gelindiğindeyse 23 ile 24 lira düzeyindeydi. Ortalama 22 ile 23 lira diyebiliriz.
Bir metreküp doğalgaz ortalama beş liranın altındaydı.
Ağustos ayındayız.
Doğalgazın metreküpü 7 liranın üstünde.
Akaryakıtın litresi 40 liraya dayandı.
Dolar kuru dün 27 liralık psikolojik sınırı geçti.
Bunlar günlük hayatın tamamını etkileyecek temel veriler.
Bir de asgari ücrete işveren açısından bakalım.
Asgari ücretin işverene aylık maliyeti ocak ayında 11 bin 759 lira 40 kuruşken temmuzda 15 bin 762 liraya çıktı.
Sanki işçi olmazsa üretim yapabilirmiş gibi yakınır işveren bu maliyetten.
Zaten çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşuyor.
Piyasa kilitlenmiş durumda. Üretim taahhütleri yerine getirilemiyor, sipariş iptalleri yaşanıyor.
Mutlaka duyuyorsunuzdur kapanan, küçülmeye giden, faaliyetine ara vermek zorunda kalan işyerlerini. Sayıları giderek artıyor.
Çare olarak da ilk feda edilen en büyük maliyet kalemi olarak gördükleri iş gücü oluyor.
Ayakta kalabilenler için nasılsa hazırda daha ucuza ve kayıt dışı çalışabilecek mülteciler ve düzensiz göçmenler var.
Niye vazgeçmesinler ki?
Nitelikli iş gücünün istihdam piyasasının dışında bırakılması beraberinde bir başka sorun daha getiriyor: Üretimde kalite ve rekabet gücü düşüşü.
Sonrası pazar kaybı, daha fazla küçülme, çarkların daha fazla yavaşlaması, daha fazla işsizlik…
Bu yüzden verileri alt alta koyunca işsizliğin esas boyutlarını eylül, ekim istatistiklerinde -ki o da gerçek veriler açıklanırsa- göreceğimizi söyleyebiliriz.
Aslına bakarsanız açıklanan verilerin her biri başlı başına bir yazı konusu.
Örneğin özellikle genç nüfusta işsizlik hızla artarken kadının ekonomideki varlığının giderek azalması.
TÜİK’e göre 15-24 yaş grubu genç nüfusta işsizlik oranı haziran ayında bir önceki aya göre 1,2 puan artarak yüzde 18,6 oldu.
Kadın istihdamına baktığımızda işgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,7 iken kadınlarda yüzde 35,5 olarak gerçekleşmiş.
Bir başka temel sorun da haftalık ortalama fiili çalışma süresinin haziran ayında 0,7 saat artarak 44,6 saate çıkması.
Bir derin krizin içindeyiz içinde olmasına da yükü çeken yine emekçi, hep emekçi.
Yorumlar
Kalan Karakter: