Covid, RSV (Respiratuvar Sinsityal Virus), influenza A (H1N1-grip) ve (H3N2-domuz gribi), Rhinovirüs (gergedan gribi)…
Hastalıkların isimleri belli ama kimde ne var bilen yok.
Kimde ne olduğunu açıklayan yok.
Sağlık Bakanlığı bir salgının varlığını hâlâ kabul etmiyor.
Bakan Fahrettin Koca, bir açıklama yapmak yerine 15 Ocak 2024 günü sosyal medya hesabından Hacettepe Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’nın “Üst solunum yolu şikâyetleri arttı, aman ellerinizi yıkayın” türünden uyarılarını paylaştı.
Hastaneler dolup taşarken ve hatta ölümler artarken halkın sağlığından sorumlu bakanlıktan yapılacak açıklama bu mu olmalıydı?
Prof. Kara’nın uyarısını açıklama olarak yayımladığına göre Bakan da bu sözleri yeterli bulup onaylıyor demektir, o hâlde kendi açıklaması olarak sayalım ve devamına bakalım:
“Koronavirüs, risk gruplarında yol açabileceği tablolar sebebiyle hafife alınmamalı.”
Mevcut tabloya bakınca ister istemez “Yurttaş mı Bakanlık mı hafife alıyor?” sorusu geliyor insanın aklına.
Çünkü aynı gün Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu’nun DHA’ya (Demirören Haber Ajansı) yaptığı önemli açıklamalar var.
Acil servislerde kuyruklar oluşmaya başladığını, hastaneye yatışların çok arttığını belirten Sönmezoğlu, şunları söyledi:
“Özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar 65 yaşın üstündekiler daha ağır geçiriyor. Bunun yanında 70 yaşın üstündekileri, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananları riskli gruplar olarak tanımlıyor ve bu kişilerin mutlaka hastaneye gitmelerini öneriyoruz.”
Yurttaş da hastaneye gitmek sağlığına kavuşmak istiyor ama keşke hastaneye gitmekle çözülse mesele.
Bir kere ortada bir test muamması var.
Test yapılmadığı için hâliyle hekimler de hastalığın seyrine ilişkin olası riski en aza indirmek amacıyla neredeyse her hastaya “E----vir” adlı ilacı ve hastanın durumuna göre ek olarak “M---i” veya “A----x” bazen de “A-------n” adlı antibiyotikleri veriyor.
Çevrenizde bu hastalıklardan birini yaşayanlar varsa hangi ilaçların reçete edildiğini sorun lütfen. Aldığınız yanıt sizi şaşırtırsa bu yazdığım satırları hatırlayın.
Nitekim Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş iki hafta önce BTO’nun e-bülteninde Sağlık Bakanlığı’nın test yapmaması nedeniyle için hastalıklara yol açan etkenlerin neler olduğunun bilinmediğini açıklamıştı.
Prof. Meral Sönmezoğlu’nun demeci de bunu destekler nitelikte. Sönmezoğlu, RSV, influenza ya da covidin ortak belirtiler verdiğini ama belirtiler aynı olsa da hepsine farklı tedavi uygulanması gerektiğini vurguladı.
Bu şu anlama geliyor: Bakanlık artık bu test işine kesin bir çözüm üretmeli.
Tüm sorumluluğu yurttaşa yükleyerek kimse sorumluluğu üzerinden atamaz, atmamalı.
Üstelik bu, bugünün meselesi değil.
Sadece Tabip Odaları daha sık dile getirmeye başladığı için konuşuluyor.
Oysa Kasım 2023’ten beri ortada bir salgın var ama çözüm üretecek merciler -o da yeni yeni- sosyal medyadan “Dikkatli olun!” demekle yetiniyor.
Onu biz fani yurttaşlar da birbirimize söylüyoruz her gün.
İş ki bir yetkili çıkıp “Salgın var; şu, şu önlemleri alıyoruz” desin.
Yorumlar
Kalan Karakter: