TÜİK, haziran ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıklamıştı.
TÜİK'in işsizlik rakamları ile İŞKUR verileri arasındaki fark tartışma konusu oldu.
İŞKUR’a göre işsizlik yüzde 18,1 artarken, TÜİK'e göre yüzde 10,3 arttığı belirtildi.
Bunun üzerine muhalefetten yorum geldi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba şu sözleri sarf etti:
“TÜİK’e göre kayıtlı işsiz sayısı haziran ayında bir önceki aya göre 136 bin kişi azalarak 3 milyon 541 bin kişi oldu. İŞKUR’a göre aynı dönemde kayıtlı işsiz sayısı bir ayda 31 bin kişi artarak 3 milyon 568 bin oldu. Bir başka deyişle kendisine kayıtlı verileri açıklayan İŞKUR’un haziran ayı işsiz sayısı, ankete dayalı verileri açıklayan TÜİK’in resmi işsiz sayısını geçmiş oldu. TÜİK’in acemi sihirbazlığı bu ayda kendini ele vermiş oldu. Ayrıca yine TÜİK verilerine göre geniş tanımlı işsiz sayısı haziran ayında yüzde 20,4 olarak açıklandı. Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasında ise tam iki katlık fark oluşmuş durumda.”
TÜİK verilerine göre son bir yılda işsiz sayısındaki artış 30 bin kişi.
İŞKUR verilerine göre son bir yılda kayıtlı işsiz sayısındaki artış 616 bin.
Burada kafalar bir karışıyor…
Bu durum normal mi diye düşünmeden edemiyoruz.
Üstelik haziran ayında bile 3,5 milyon iş arayanın saptandığı, iş aramayanlar ile birlikte işsiz sayısının 8 milyonu bulduğu söylenirken…
*****
İstatistikler sürekli değişiyor; o böyle söyledi, şu böyle açıkladı derken mevzu dallanıp budaklanıyor…
Bir şeyler (her zaman olduğu gibi) farklı gösterilmeye çalışılıyor. Bu aşina olduğumuz trajikomik bir durum.
Belki de rakamlardan çok asıl konuşmamız gereken ülkedeki işsizliğin nedenleridir. Sonra da çözüm önerileridir.
Tabi bunları sadece konuşmak da yetmiyor, haklısınız.
İcraat gerekiyor!
Araştırmalara göre, Türkiye'deki işsizliğin temel sorunları şöyle sıralanıyor; 1-Yapısal sorunlar, 2-Yüksek işgücü maliyetleri, 3- İstihdam yaratmayan büyüme.
Ekonomik büyüme, enflasyon, döviz kuru, faiz oranı, kamu harcamaları, cari açık, yatırım oranları, bütçe açığı, tasarruf oranları bir yana…
İşsizliğin düşük olmasının nedenlerine ek olarak, bizde kadınların batı ülkelerinde olduğu gibi çalışma hayatına dahil olmamaları. Bu tercihin kadınların tercihi olmasının yanı sıra çevresel etkenler ve aile baskısı faktörü var. Ayrıca mecburi doğum, çocuk bakma gibi durumlar da söz konusu.
*****
Esasen…
Genç nüfusun fazla olması ve genç işsiz oranının yüksek olması, işsizlik oranını artırıyor.
Peki, genç nüfus neden işsiz?
Pek çok neden sıralanabilir.
Talep yetersizliği,
Ekonomik krizler,
Asgari ücret uygulaması,
Ücret politikaları,
Kalifiye eleman eksikliği…
Artık üniversiteye girmek oldukça kolay. Baraj kalktı. Her yer üniversite doldu. Parası olan, zekası olanı sollayabilecek duruma geldi. Haliyle bir yığın işsiz adayı mezun veriyor üniversiteler.
Pratikten ziyade teoriye boğulduğumuz bir eğitim sisteminden çıktığımızda, işin teknik kısmıyla karşı karşıya kalıp bocalıyoruz.
Diğer yandan kocaman bir ‘kpss sorunsalı’ var önümüzde.
Ülkedeki ekonomik koşulları da göz önünde bulundurursak…
İşsizlik artmasın da ne olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: